Dâvûd-i Tâ-i (Radiyallah-u anh)- 2

05 Ocak 2009 Pazartesi

Çağ-Çağ barajı (Sonbahar manzarası) Nusaybin

Dâvûd-i Tâ-i (Radiyallah-u anh)- 2

Dâvûd-i Tâ-i Hazretleri (r.a.), bir sene dolunca;

-“Bir sene içinde gösterdiğim sabır, daha önce yapmış olduğum otuz senelik ibâdete bedel oldu.” Dedi.

Sonra Habib-i Acem-i hazretleri (r.a.) ile görüştü. Ondan feyz alarak kemâle geldi, olgunlaştı. İnzivaye (yalnızlığa) çekilerek insanların arasına karışmadan yaşamaya karar verdi.

Halktan tamamiyle ümidini, alakasını kesti. Kendisinin küçük bir arazisi vardı. Hazreti Ömer (r.a.) İran’lılarla yapılan savaşlarda alınan arazilerden bir kısmını da onun dedesine vermişti.

Bu arazinin üçte ikisini dörtyüz dirheme satarak, ömrünün sonuna kadar bu parayla yaşadı. Hatta kefenini de bu para ile aldı.)

Araziyi sattığı sıralarda;

-“Bizim yolumuz parayı saklama yolu değildir. İhtiyaç sahiblerine dağıtma yoludur.”

Diyen arkadaşlarına,

-“Ben bu parayı, dünyalık kazanma sıkıntılarına karşı, başkalarına yük olmadan, ölünceye kadar ahret için hazırlık yapayım diye sakliyorum.” Dedi.

EVİNDE HİÇ DURMADAN, BİRAZ SONRA ÖLECEKMİŞ GİBİ İBADET EDERDİ. Boş şeylerle meşgül olmazdı. Lüzumsuz bir tek kelime konuşmaz, ibretsiz bir yere bakmazdı.

Yemek yerken vakitten tasarruf olsun diye ekmeyi suyun içine doğrar, çorba gibi yapıp öyle yerdi;

-“Çiğnemek, zamanı uzatıyor, bir lokmayı çiğnemek, elli ayet-i kerimeyi okumama engel oluyor, niçin zamanı zayi edeyim.” Derdi.

Ebû Ayaş (r.a.) anlattı;

Dâvûd-i Tâ-i (r.a.) nin evine ziyarete gittim. Elinde kuru bir ekmek vardı ve ağlıyordu.

-“Ya Dâvûd (r.a.) sana ne oldu, niçin ağliyorsun?” diye sorduğumda;

Bana;

-“Bu ekmeği yemek istiyorum, fakat helaldan mıdır, değil midir bilemiyorum.” Dedi.

Bir arkadaşı kendisini ziyaretine geldi. Dışarıda güneşin altında içi su dolu bir testi duruyordu.

-“Testiyi niçin gölgeye koymuyorsunuz?” diye sordu.

Hazreti Dâvûd-i Tâ-i (r.a.) da;

-“Testiği oraya koyduğumda, orası gölgeydi. Onu, güneş ısıtıyor diyen nefsimin arzusu için, yerini değiştirmek hususunda Allah’tan utanıyorum.” buyurdu.

Devam edecek…

<<< Davud-i ta-i (r.a.) nin bir başka yazısı>>>

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Dâvûd-i Tâ-i hazretleri (Radiyallah-u anh) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Dâvûd-i Tâ-i (Radiyallah-u anh)- 2” için 1 Yorum

  1. Dâvûd-i Tâ-i (Radiyallah-u anh) « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] (c.c.) ın rahmeti « Ca’fer-i Sadık (Radiyallah-u anh)- 15 Dâvûd-i Tâ-i (Radiyallah-u anh)- 2 [...]

Yorum Yapın