Dıhye-i Kelbi (Radiyallah-u anhu);
Sevr mağarası yolu (Mekke)
Dıhye-i Kelbi (Radiyallah-u anhu);
Eshab-i Kiramın büyüklerinden ve sima olarak en güzellerinden, ismi Dıhye bin Hlife bin Ferve bin Fedale bin Zeyd bin İmrü’l-kays bin Hazrec olup, Dıhyet-ül Kelbi diye meşhur olmuştur. Doğum yeri bilinmemektedir. 50 (M. 670) senesinde vefat etti.
Dihye-i Kelbi (r.a.) ticaretle meşgül olup, çok zengindi. KABİLENİN REİSİYDİ, Müslüman olmadan önce de Resulullah (Sllallahu aleyhi ve sellem) severdi.
Ticaret için Medine’den ayrılıp her dönüşünde Resulullah (s.a.v.) ı ziyeret eder ve hadiyeler getirirdi.
Fakat Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bunlara kıymet vermez ve;
-“Ya Dihya eğer beni memnun etmek istiyorsan iman et, Cehennem ateşinden kurtul.” Buyururudu.
O’nun iman etmesini isterdi. Dıhye (r.a.) ise zamanı olduğunu söylerdi. Peygamber Efendimiz (Sallallahua leyhi ve sellem) o’nun hidayet bulması için duâ ederdi.
Bedir gazasından sonra birgün Cebrail aleyhisselam Dihye (r.a.) nin iman edeceğini Resulullah (s.a.v.) a haber vermişti.
İmanla şereflenmek için huzur-u saâdetlerine girince Resulullah (s.a.v.) üzrindeki hırkasını Dıhye (r.a.)nin oturması için yere serdi.
Dihye-i Kelbi (r.a.), Resulullah (Sallallahau aleyhive sellem) a hürmeten Hırka-ı Seâeti kaldırıp, yüzüne gözüne sürdükten sonra başının üzrine koydu.
Resulullah (s.a.v.) duâları bereketiyle kalbinde iman nuru doğmuş ve öylece Resulullah (s.a.v.) a gelmişti.
Cebrail Aleyhis selam çok defa O’NUN SÛRETİNDE GELİRDİ.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Beni Ümeyye’den üç kimseyi üç kimseye benzetti ve buyurdu;
-“Dıhye-i Kelbi (r.a.), Cebrail Aleyhis selam’a Urve bin Mes’ud-es-Sekafi (r.a.), İsa Aleyhis selam’a Abdül Uzzi ise Deccal’la benzer.”
Yine bir gün Cebrail Aleyhis selam Hazret-i Dihye (r.a.) sûretinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) e geldi.
Bu sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Mescid-i Nebi’de bulunuyordu.
Daha çocuk yaşta olan Hazret-i Hasan ile Hazret-i Hüseyin (r.anhüm) de mescid’de oynuyorlardı. Dihye (r.a.) yi görünce hemen O’na koştular. Cebrail Aleyhis selam’ı Dihye zannedip yanına vardılar ve ceplerine ellerini sokup, bir şeyler aramaya başladılar.
Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;
-“Ey kardeşim Cebrail! Sen benim bu torunlarımı edepsiz zanetme. Onlar seni Dihye sandılar. Dıhye ne zaman gelse hediye getirirdi. Bunlar da hediyelerini alırlardı. Bunları öyle alıştırdı.”
Cebrail Aleyhis selam bunu işitince üzüldü.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Dıhye-i Kelbi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Menkıbeler