Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu)- 8
Alman (Alaman) köprüsü (Uzaktan görünüşü) Nusaybin
Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu)- 8
Hazret-i Ebû Eyyûb-i Ensari (r.a.) Mısır seyahatının asıl sebebi bir Hadis-i Şerif-i, validen tahkik etmekti.
Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem) den rivayet edilen Hadis-i şerif’i bizzat, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) den duyan Hazret-i Ukbe (r.a.) den başkası hayatta kalmamaıştı.
Hazret-i Ebû Eyyûb-i Ensar-i (r.a.), durumu Ukbe (r.a.) ye bildirip, kendisini deinlemek istediğini söyledi.
Ukbe (r.a.) Mezkür Hadis-i şerif-i şu şekilde anlattı.
Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;
-“Her kim bu dünyada bir Mü’minin kusurunu örterse, Cenab-i Hak da kıyamet gününde onun kusurunu örter.”
Hazret-i Eyyûb-i Ensar-i (r.a.) böylece bir Hadis-i tahkik etmenin gönül huzuru ile Medine’ye dönmüştür.
Onun için, Allah yolunda cihad için cepheye gitmek ne ise, bir Hadis-i Şerif için de uzun yolları katetmek aynı derecede mukaddes bir vazifeydi.
Hazret-i Eyyûb-i Ensari (r.a.), dört Halife devrini de idrak ederek nihayet Hazret-i Muaviye (r.a.) nin İstanbul fethi için teşkil ettiği orduya da yetişmiştir.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ınİstanbul fethi için verdiği müjdeyi kalbinin derinliğinde bir sır gibi saklıyordu. Yaşı ilerlemesine rağman bu müjdeye kavuşma şerefi ve heyecaniyle dolu idi.
Hicretin elinci (M. 650) Senesinde Mısır’a gelerek bizzat katıldığı bu ordu ile İstanbul önlerine kadar gelen Hazret-i Eyyûb-i Ensari (r.a.) çarpışmalar sırasında hastalandı ve yatağa düştü.
Hasta yatağından harbin seyrini takip ediyor ve bir an önce iyileşip, savaşmayı arzuluyordu. Ordu kumandanı Yezid bin Muaviye kendisini bizat gelip ziyaret etti.
Hazret-i Eyyûb-i Ensari (r.a.) ecelinin yaklaştığını hisederek, peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhive sellem) şu hadis-i Şerifini rivayet ederek;
-“Kostantiniyye’de kalenin yanında bir reculi Salih defn olunacaktır.”
Vasiyette bulundu.
-“Şayet burada vefat edesem, cenazemi hemen defnetmeyin. Ordunun gidebileceği yerin en ileri noktasına götürün ve beni oraya defnedin.”
Mihmandar-i Nebevi, demek ki, manevi olarak defnedileceği yeri görmüş ve Müslümanların hayali olan İstanbul fethine bir adım daha yaklaşmak istemişti.
Gerçekten bir müddet sonra Hazret- Eyyûb-i Ensari (r.a.) ruhunu Rahman’a teslim eyledi.
Vasiyeti üzerine askeler naşını elleri üzerinde ordunun vardığı en uç noktaya taşıdılar. Tekbir ve dualarla defnettiler.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
06 Kasım 2013, 20:51 tarihinde.
[...] Bağdad’i (Radiyallah-u anh)- 9Tevekkül « Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu)- 6 Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu)- 8 [...]