Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu)
Çağ-çağ barajı (Sonbahar manzarası) Nusaybin
Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu)
Evliyanın büyüklerinden. İsmi, Ömer bin Seleme en-Nişaburi (r.a.) dır. “Ebu Hafs” künyesi ile meşhurdur. Babasına “Selam” de denir. Demircilikle uğraştığı için “HADDAD” Lakabı ile anılmaktadır.
BUHARA YOLU ÜZRİNDE, Nişabur şehri girişine yakın bir yerde olan ‘Körezba’ isimli köyde doğdu. 270 (M. 883) senesinde vafat etti. Vefatı hakkında çeşitli tarihler vardır.
Ubeydullah Bin Mehdi Ebi Verdi (r.a.) ve Ali en-Nasrabadı (r.a.) nın sohbetinde bulunup, feyz almıştır. Ahmed bin Hadreveyh el Belhi (r.a.) ile arkadaşlık etti. Şah ibn-i Şüca’ el-Kirmanı (r.a.) ve Ebu Osman-i Sa’id bin İsmail (r.a.) kendisinin talebelerindendir.
Ebû Hafs-i Haddad (r.a.), keramet, mürüvvet itibariyle zamanında eşsizdi. ABİD, AŞIK, ZAHİD, DÜNYAYI TERKETMİŞ, GÖNÜL SULTANI büyük bir zattı.
Allah-u teâlâ’yı hatırladığı zaman rengi değişir, kendinden geçerdi. Yanında bulunup, onun bu halini görenler Allah-u teâlâ’yı hatırlardı.
O’nun tevbesi ve büyüklerin yoluna giriş hali şöyle anlatılır;
Bir cariyeyi sevmişti. Ona kavuşmayı çok arzu ediyor ve bunun çarelerini araştırıyordu.
Yakınları kendisine şöyle bir yol gösterdiler;
-“Senin derdine deva bulacak Yahudi bir büyücü var, onun yanına git!” dediler.
Ebû Hafs-i Haddad (r.a.) hemen vakit geçirmeden büyücüğe gitti. Durumunu anlattı yardım istedi.
Efsuncu Yahudi ona;
-“İyiliği terk edeceksin, kırk gün; gece ve gündüz namaz kılmayacaksın, hayırlı iş ve hak bildiğin şeylerin yanına varamıyacaksın ki, ben seni muradına kavuşturayım.” Dedi.
Ebû Hafs-i Haddad (r.a.), büyücünün dediği şeyleri yaptı. Kırk günün bitiminde, büyücü, Ebû hafs (r.a.) a sihir yaptı. Fakat Ebû Hafs (r.a.) Muradına nail olamadı.
Bunun üzererine Yahudi;
-“Sen mutlaka iyi bir iş ve harakette bulunmuşsun, hayır yapmışsın. Yoksa sihir tutardı. Yaptığın iyiliği hatırlamaya çalış!” dedi.
Ebû Hafs-i Haddad (r.a.);
-”Şu yaptığım iş hariç, hiçbir güzel niyet ve hayrımı hatırlamiyorum. O da, yolda giderken kimsenin ayağına takılıp düşmesin diye ortada bulunan bir taşı alıp kenara koymamdır.” Buyurdu.
Yahudi;
-“Sen kırk gün O’NUN EMRİNİ YERİNE GETİRMEYİP HÜKMÜNÜ TERK ETTİĞİN HALDE, O SENİ TERKETMEDİ. Hiç korkma, Allah arzunu boşa çıkarmaz.” Dedi.
Bu sözleri üzerine, Ebû Hafs (r.a.) ın içine öğle bir ateş düştü ki, bu ateş her tarafını sardı, dayanamıyacak bir hal aldı. Orada Tevbe etti Yahudi de onun yanında MÜSLÜMAN oldu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Allahın veli kulları, kerametler, Menkıbeler, Tasavvuf, tevbe-i nasuh
17 Ocak 2014, 16:27 tarihinde.
[...] Ebû Hafs-ı Haddâd buyuruyor ki; [...]