Ebû Süfyan bin Harb (Radiyallah-u anhu)- 2
Bedir Şehidliği (Bedir)
Ebû Süfyan bin Harb (Radiyallah-u anhu)- 2
Ebû Süfyan (r.a.) İslamiyeti yıkmak ve yok etmek için bütün gücü ile çalışıyordu. Kızı Ümm-ü Habibe (r.anha) ise zevci Ubeydullah bin Cahş ile birlikte Habeşistan’a hicret etmişlerdi.
Ancak, Ubeydullah bin Cahş, fakirlikten kurtulmak için PAPAZLARA ALDANIP Meazallah (Allah-u Teâlâ muhafaza buyursun) MÜRTED OLMUŞ, DİNİNİ DÜNYAYA DEĞİŞMİŞTİ.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın halasının oğlu olan bu adam, hanımı Ümm-i Habibe (r.anha) yi de DİNDEN ÇIKIP, ZENGİN OLMAYA CEBR (zorlayıp) ve teşvik etti ise de, Ümm-i Habibe (r.anha) fakirliğe ve ölüme razı olacağını, fakat Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) in dininden çıkmıyacağını söyleyince onu boşadı. Ümm-i Habibe (r.anha) nin Sürünerek, sefaletten ölmesini bekliyordu. Fakat ÇOK AZ ZAMAN içerisinde kendisi öldü.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ümm-i Habibe (r.anha)nin dininin kuvvetini ve başına gelen acı hali duydu.
Necaşi (r.a) ye mektub yazıp;
-“Oradaki Ümm-i Habibe ile evleneceğim. Nikahımı yap! Sonra kendisini buraya gönder.” Şeklinde talebte bulundu.
Necaşi (r.a.) daha önce Müslüman olmuştu. Mektuba çok hürmet edip, oradaki Müslümanları saraya davet ederek, ziyafet verdi.
Hicretin yedinci yılında nikah yapılıp, Hediye ve ihsanlarda bulundu. Bu suretle, Ümm-i Habibe (r.anha) imanın mükafatına kavuşarak orada zengin ve rahat oldu.
Onun sayesinde oradaki Müslümanlar da rahat etti. Cennette kadınlar, kocalarının yanında bulunacakları için Cennettin en yüksek derecesi ile de müjdelenmiş oldu ki, dünyanın bütün zevk ve nimetleri, bu müjde yanında pek küçük kalır.
Bu nikah, Ebû Süfyan (r.a.) in ileride Müslüman olmakla şereflenmesini hazırlıyan sebeplerden birisi oldu. Ebû Süfyan (r.a.) in Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) a ve İslam’a olan düşmanlığı Mekke’nin fethine kadar devam etti.
Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicret etmesinden sonra da DÜŞMALIKLARINI DEVAM ETTİREN MÜŞRİKLER ORDU HAZIRLAYIP, Medine’de bulunan Müslümanların üzerine üzerine yürüdüler.
Bedir, Uhud ve Hendek gibi kanlı muharebeler yapıldı. Bu muharebelerde Müslümanların karşısında tutunamayıp perişan olan müşrikler, nihayet hicretin altıncı yılında Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) le sülh yapmayı kabul etiler ve Hudeybiye anlaşmasını imzaladılar.
Ancak Hudeybiye anlaşmasını bizzat kendileri ihlal etiler (bozdular) Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara bazı tekliflerde bulundu ise de kabul etmediler ve harbe hazırlanacaklarını bildirdiler.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Süfyan bin Harb (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
27 Ekim 2014, 21:40 tarihinde.
[...] Hadis – 44Kıyam (ayakta durmak) « Ebû Seleme bin Abdülesed (Radiyallah-u anhu)- 5 Ebû Süfyan bin Harb (Radiyallah-u anhu)- 2 [...]