Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anhu)-2
Çağ-çağ Barajı (Sonbahar mevsimi)
Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anhu)-2
Ebû Türâb Nahşeb-i (r.a.) anlatır;
Bir gün nahşeb mahallelerinin birinde geçiyordum. Aniden kulağıma sesler geldi. Dikkat ettim. Bir takım erkeklerin, bir kadınla tartıştıklarını gördüm.
Kendi kendime,
-“Buraya gitmeliyim, bir mazlum ise ona yardım etmeliyim.” Dedim.
Yanlarına varınca kadın beni gördü ve yanıma geldi.
-“Ey Üstad! Fasık ve ömrünü kötü şeylerle harcayan bir oğlum var. Yaptığı kötülükler, işlediği günahlar hakikatten çoktur. Dün gece fısk meclisi kurmak ve şarab içmek istedi. Akşamdan sonra, Allah-u Teâlâ ona bir hastalık gönderdi. Şimdi hasta yatağında yatıyor.”
Evimiz mescidin yanındadır. Cemaat geceki sesleri duyup şimdi geldiler;
-‘Ve onu mahalleden çıkarın.’ Dediler.
-“Ben hasta olduğunu bildirdim. Ölürse, hepimiz ondan kurtuluruz, yahut tevbe eder, kendisi kurtulur. Ölmez ve tevbe etmezse, o zaman onu şehirden çıkarın.” dedim.”
Ebû Türâb Nahşebi hazretleri (r.a.), kadına yardım etti ve kalabalık dağıldı.
Sonra aklıma o genci görmek ve tevbe ettirmek geldi. Evden içeri girince, genç beni görür görmez feryad edip ağlamağa başladı.
-“Allah’ım ne kadar kerimsin ki, benim gibi ömrünü boşa geçirmiş bir zavallının duasını anında kabul eyledin.” Dedi.
Ben;
-“EY GENÇ! NE DUA ETTİN? Dedim.
Genç;
-“Üstadım, bugün seher vaktinde iki dua ettim. Biri; Ya Rabbi sabahleyin Ebû Türâb (r.a.) ın yüzünü görmek nasib eyle, İkincisi; Ya Rabbi, Nasuh tevbesi ihsan eyle.” Dedim.
Genç sözlerine şöyle devan etti;
-“Dua’mın birini şu anda kabul edilmiş görüyorum, umarım ki, ikincisi de kabul edilir. EY HOCAM! ÇOK GÜNAHKARIM. TEVBE ETSEM KABUL OLUR MU?” deyince,
Ebû Türâb Nahşebi (r.a.);
-“Ey genç, ümidsiz olma ki Allah-u Teâlâ’nın rahmet denizleri dalga dalga geliyor. Allah-u Teâlâ (c.c.) ziyadesiyle tevbeleri kabul edici ve afv edicidir. KULLARIN GÜNAHLARINI BAĞIŞLAYICIDIR. Asilerin tevbelerini kabul edicidir. Acizlere kafidir. Düşkünlerin en iyi vekilidir. BÜTÜN GÜNAHLARDAN TEVBE ETMEK MAKBULDUR.” Dedim
Genç elimden tutup tevbe etti ve gözlerinden yaşlar döküldü.
Ebû Türâb (r.a.) oradan ayrılınca genç annesine;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: kerametler, Menkıbeler, Tasavvuf
20 Eylül 2012, 05:09 tarihinde.
[...] anha)- 21 Bişr-i Hafi (Radiyallah-u anh)- 8 « Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anh)- 12 Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anh)-2 [...]