Ebû Ubeyde bin Cerrah (Radiyallahu anhu)- 3
Girnavas (Cintepesi) tan bir görünüş Nusaybin
Ebû Ubeyde bin Cerrah (Radiyallahu anhu)- 3
Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), Bahreyn ile sulh yaptığında, Onlardan Cizye’yi almak üzere Ebû Ubeyde (r.a.) yi vazifelendirdiler. Vazifesini çok güzel yapmış dönüşünde hazineyi altınla doldurmuştu.
Hicretin 11. (M. 632) yılında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) Rebiulevvel ayının 12’sinde Pazartesi günü öğleden evvel vefat ettiler.
Eshab-i Kiram (r.anhum), pek çok üzülüp gözyaşı döktüler. Çoğunun dili tutulup, bir müddet konuşamadılar. Hzret-i Ebû Ubeyde (r.a.) gözyaşlarını tutamıyordu.
Bütün eshab-i Kiram (r.anhum) kan ağlıyor ve devâsız derdi çekiyordu. İçerde cenaza hazırlıklarını yaparlarken kapı vuruldu.
-“Ebû Bekir ve Ömer (r.anhum) burada mı?”
Diye sorulunca
-“Evet buradayız.” Dediler.
-“Medineliler, Beni Saide konağında toplandılar, kimin halife olacağını konuşuyorlar. Beli bir kimseyi daha seçemediler. Herkes kendi kabilenin reisini seçmeyi istiyor. Bir karışıklık çıkabilir. Acele gelip bu işi halediniz.” Dedi.
Müslümanlar arasında büyük bir ayrılık baş göstermek üzere idi. İşte böyle dar ve tehlikeli bir anda, Hazret-i Ebû Bekir ile Hazret-i Ömer ve Hazret-i Ebû Ubeyde (r.anhum) oraya Hızır gibi yetiştiler.
O anda Ensar (r.a.) dan biri kalkıp;
-“Bizler, Resulullah (s.a.v.) a yardım ettik. Muhacirler (r.a.) bize sığındı. Halife bizden olmalıdır.” Diyordu.
Halbuki Resulullah (s.a.v.) her yerde, sağ yanında Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) i Sol yanına Hazret-i Ömer (r.a.) i alır, Ebû Ubeyde (r.a.) için de;
-“Bu Ümmetimin eminidir.” Buyururdu.
Üçü birden Meydana çıkınca, sanki Resulullah (s.a.v.) kalkmış oraya gelmiş gibi oldu. Herkes, bunların ne söyliyeceğini bekliyordu. Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), uzun bir konuşma yaptı. Sonra Hazret-i Ömer (r.a.) konuştu.
Devam edecek…
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Ubeyde bin Cerrah (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Aşere-i Mübeşşere, Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe