Fakir’liğin edebleri.
Fakirliğin edebleri, kalben razı olmak, dıştan şikayet eylememektir.
Kalbde üç halı vardır:
Birincisi:
Fakirliğe sevinmek ve şükretmektir. Çünkü bilir ki, Allah-u Teala (c.c.) nın hususi bir ihsanı olup, evliya kullarına verilir.
İkincisi:
Şükretmezse, hamdetmezse de, fakirliği aşağı görse de Allah-u Teâla (c.c.) nın fiilini aşağı görmez. Tıpkı damardan kan aldıran bir kimse, o anda canı yansa, kan alan adama kızmaz. Bu derece de büyüktür.
Üçüncüsü:
Fakirlikten dolayı Allah-u tela (c.c.) yı ayıblar. Bu haramdır. Fakirlik sevabını giderir. Bilakis her zamanki itikadı, Allah-u Teâla (c.c.) nın yaptığını, olması icap eden şekilde yaptığına, kimsenin O’nun bir işini ayıblamaya, kusurlu görmeye hakkı olmadığına inanmak, dinimizin esasıdır.
Fakir bazen, elinden gelirse sadaka vermeli, az da olsa malı kendinden uzaklaştırılmalıdır.
Resulüllah (Sllallahu aleyhi ve selem):
-“Bir gümüş olur ki, yüz bin gümüşten önce gelir.” Buyurdu.
Eshab-i Kiram (ridvanıllahı taala alyh):
-“Nerede? “diye sorduklarında .
Resulullah (a.s.v.):
-“İki gümüşü olup, birini veren kimse için. Bu çok malı olmaktan ve yüz bin gümüş vermekten üstündür.”Buyurdu.
Şübheli maldan verileni almamalıdır. Kendisine yetecek kadarından fazlasını istememeli ve almamalıdır. Fakirlere hizmette bulunuyorsa, alabilir. Kalabalıkta alıp, gizlice veriyorsa, sıdıkların derecesidir. Eğer bunu yapmaya gücü yetmiyorsa, mal sahibine,
-“Bunu hakkı olanlara verin.” Demelidir. Ama verenin niyetine dikkat etmesi çok mühimdir. Hediye mi, sadaka mı veriyor? Hediye olanı minnet olmayacaksa kabul etmek sünnettir. Bir kısmının minnetli, diğerinin minnetsiz olacağını bilirse, minnet bulunmayandan fazlasını almamalıdır.
Bir kimse Resulüllah (Sllallahu aleyhi ve selem) a yağ ve bir koyun getirdi. Koyunu geri verdi, yağı kabul etti.
Bir kimse Feth-i Musuli (r.a.) ye elli gümüş getirdi. Buyurdu ki;
-“Hadisi şerifte geldi ki,-“Bir kimseye istemediği halde bir şey verirlirse, onu geri çevirmek Allah-u Teâla (c.c.) yı reddetmek olur.”
Bunun için bir gümüş aldı, diğerlerini almadı.
Hasan-i Basri (r.a.) de bu hadisi şerifi bildiriyor. Lakin bir kimse, bir gün bir kese gümüş ve güzel elbise getirip, kendisine verince kabul etmedi.
Ve;
-“İnsanlara ders veren ve onlardan bir şey alan, kiyamet günü kabul etmemesinin sebebi, ders okutmaktaki niyeti yalnız sevab kazanmak olduğu için idi. Ve buna ilim okutmakla kavuşulacağını bildiği için idi. İhlasını bozmak istemedi.
Büyüklerden biri, verilen bir şeyi almadı. Kendisine çıkıştılar.
Büyük zat:
-“Onlara merhamet eyledim. Çünkü onlar verdiklerini söylerler. Hem paraları, hem de sevabları gider.”Buyurdu.
Sadaka niyeti ile verilirse, sadaka alacak halde değilse almamalıdır. Muhtaç ise, almamazlık etmesi doğru değildir.
Hadisi şerif’te buyuruldu ki;
-“İstenmeden bir kimseye verilen şey Allah-u Teâla (c.c.) nın göderdiği rızıktır.”
Seriy-yi sakatı (r.a.) her ne zaman Ahmed bin hambel (r.a.) e bir şey gönderse, almazdı.
-“Ya Ahmed (r.a.) geri çevirmenin afetinden sakın.” Dedi.
Ahmed Bin Hambel (r.a.):
-“Bir daha söyle dedi.”
Sıriyyis sekatı (r.a.) tekrar söyledi. Ahmed bin hambel (r.a.) düşündü ve:
-“Bir ay idare ederim, bunu sakla o zaman alırım.”Dedi.
Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri kanaat sahıbı olan kullarından eylesin. AMİN……..
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Ahmed bin Hambel (r.a.), Fethi Musul-i (r.a.), Kalblerin keşfi
14 Temmuz 2008, 03:41 tarihinde.
30/12/2007 – selam
Yazan: metekan
Herkes bir başkasına yardım ederse, herkesin işi yapılmış olur. Yeni yıl paylaşımlarımızın yılı olsun. Mutluluk, esenlik ve sevinçler getirsin. Mutlu yıllar dilerim.
14 Temmuz 2008, 03:42 tarihinde.
30/12/2007 – Selamünaleyküm
Yazan: sirad
“Hem istikra-i tâmme ve tecrübe-i umumî gösteriyor, netice veriyor ki: Şer, kubh, çirkinlik, bâtıl, fenalık, hilkat-i kâinatta cüz’îdir. Maksut değil, tebeîdir ve dolayısıyladır. Yani, meselâ çirkinlik, çirkinlik için kâinata girmemiş; belki güzelliğin bir hakikati çok hakikatlere inkılâp etmek için, çirkinlik bir vâhid-i kıyasî olarak hilkate girmiş. Şer, hattâ şeytan dahi, beşerin hadsiz terakkiyatına müsabaka ile vesile olmak için beşere musallat edilmiş. Bunlar gibi, cüz’î şerler, çirkinlikler, küllî güzelliklere, hayırlara vesile olmak için kâinatta halk edilmiş.
İşte, kâinatta hakikî maksat ve netice-i hilkat, istikra-i tâmme ile ispat ediyor ki, hayır ve hüsün ve tekemmül esastır ve hakikî maksut onlardır. Elbette beşer, bu kadar zulmî küfriyatlarıyla zemin yüzünü mülevves ve perişan ettikleri halde, cezasını görmeden ve kâinattaki maksud-u hakikîye mazhar olmadan dünyayı bırakıp ademe kaçamayacak, belki Cehennem hapsine girecek.
Hutbe-i Şamiye, s. 41-49
Said Nursi (r.a.) ”
Belki şu iki paragraf pek bir alakasız gibi durur fakirlikle. Fakat fakirliğin gerekliliğini ve güzelliğini anlamak için ne kadar da güzel bir örnek vermiş :)
Cenabı ALLAH bizleri her daim şükreden kullarından eylesin (amin ecmain)
Ağabeyim uğrayamadım uzunca zamandır. Nasılsınız ? Haliniz, durumunuz nasıldır ? İnşALLAH iyisinizdir, inşALLAH hayırlısıyla bir sorun yoktur. Malum kış, hastalıklar hiç bitmez şu mevsimde :)
Kış dedim de ne güzel mevsimdir değil mi bu mevsim. Bütün çirkinlikleri en güzel şekilde nasılda örtüyor. Kapımıza getirdiği hastalıklar ile yaz boyu belki de bir ömür boyu yaptığımız günahların dökülmesine ne de güzel vesile oluyor. Cenabı ALLAH ne de merhametli değil mi! ALLAHU EKBER !
Gelmem gelmem, gelince de durmasını bilmem. Kusuruma bakmayın.
Cenabı ALLAH a emanet olun.
Selamünaleyküm ve Rahmetullah.
14 Temmuz 2008, 03:42 tarihinde.
30/12/2007 – S.A
Yazan: http://erva.blogcu.com/
Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri kanaat sahıbı olan kullarından eylesin.
Amin.Amin.Amin.
Gelecek senenin Tüm ümmeti müslime hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Rabbe layık ümmet olmak dusı ile..
Hayırla kalalım inş..
14 Temmuz 2008, 03:42 tarihinde.
30/12/2007 – selam dostum
Yazan: umudayolcular
Yaşamın kaynağı .Sevgi ise sevgi bir tutku, tutku bir amaç, amaç bir şeyleri birileriyle paylaşmaksa, paylaşmak dostluk, dostluk hatırlamaksa eğer hep aklımdasınız! Yeni yılda da dostluğumuzun daha da pekişmesi ve ebedi olması dileğimle daha nice mutlu yıllara!
14 Temmuz 2008, 03:43 tarihinde.
31/12/2007 – slm
Yazan: fatma46
Nice imanlı,huzurlu,sıhhatli,Rabbımızın istediği gibi yıllar yaşamak dileğiyle….
sevgiler selamlar abim
14 Temmuz 2008, 03:43 tarihinde.
31/12/2007 – S.A.
Yazan: sivist
Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileğiyle ..
Sağlıcakla…
14 Temmuz 2008, 03:43 tarihinde.
31/12/2007 – MERHABA..
Yazan: amazonik1
Allah rızası için yaptığınız ibadetlerinizin tümünün kabul olmasını diliyor,
İnsanlık,barış ve sevgi doğa ve sağlık için daha büyük adımları atacağımız nice devirdaimlere diyorum..Bir dünya yılını daha bitirdik..
saygı ve sıhhat ile…
Mutlu yıllar…
14 Temmuz 2008, 03:43 tarihinde.
31/12/2007 – Selamun aleykum
Yazan: 16MUCO49
Nasılsın Fuad amcam ,İnşaallah bir yaramazlık yoktur..Nasıl oldu yeni bilgisayarın kurulumu tamammı..Bana bu günler bir virüs musallat oldu nerden nasıl geldi anlamadım 2 günde zor çözdüm(çözdürdüm)Hep bu virüs nedir derdim tanıştık:):):):)….Şu zamana kadar henüz msn de görüşmek nasip olmadı…Farkındayım müthiş yoğunsun..Ben arasıra msn yi takip edeceğim Nasip bakalım ne zaman yakalarım:):):)…….Sizleri Alemlerin En Kudretlisi Olan Rabb’ime Amanet Ediyorum..Selam Eder Ellerinden Öperim…..