Fakr ve zühd
Girnavas Mevki-i (Nusaybin)
Din yolunun esasi, müslümanlık unvanında söylediğimiz gibi dört asıl üzeredir:
Nefs,
Allah-u Teala (c.c.):
Dünya:
Ahiret:
Bu dört şeyin ikisinden kaçılarak diğer ikisi aranır. Nefisten yüz çevirerek Allah-u Tela (c.c.), dünyadan yüz çevirerek de ahiret aranır.
Sabır, korku ve tövbe hepsi bunun makamlarıdır.
Dünya sevgisi helake götürücüdür. Bundan kurtulmanın ilacinı anlatmıştık.
Dünyayı sevmemek, dünyadan kesilmek ise münciyet kısmındadır.
Şimdi bunu anlatacağız.
Bu da fakr ve zühd den ibarettir. O halde önce faziletini ve hakikatini anlatalım.
Fakrın ve zühdün hakikati:
Fakir;
Kendisine lazım olan şey, yanında ve elinde olmayana denir. İnsanın en önce kendi varlığına ihtiyacı vardır. Sonra devamlılığına, sonra gıdasına, malına ve daha bir çok şeylere ihtiyacı vardır.
Halbuki bunlardan hiç biri onun elinde değildir. O bütün bunlara muhtaçtır.
Gani (Zengin):
Başkasına ihtiyacı olmayandır. Bu da Allah-u Teala (c.c.) dan başkası değildir. O’n dan başka insan, cin. Melek, şeytan ve yaratılanların hepsinin varlığı ve varlıkta durması kendilerinden değildir. O halde aslında hepsi fakirdir.
Bunun için Allah-u Teâla(c.c.):
-“İhtiyaçsız olan Allah’tır, siz hepiniz fakirsınız.” Buyurdu. Muhammed Sure’si Ayet 38.
İsa (Aleyhis selam) fakiri böyle tarıf eyledi ve:
-“Ben amellerimin rehiniyim. Amellerimin, işlerimin anahtarı başkasının elindedir. Bende daha fakir olan kim vardır.” Buyurdu.
Biz mal para bakımından fakiri anlatacağız. İnsanın muhtaç olduğu binlerce şeyden dolayı fakir adedildiklerinden biri olan malı beyan edeceğiz.
O halde, insanın elinde mal bulunmamasına, ya istiyerek ondan el çekmesi, yahut elde edilmemesi sebebiyledir. Elini çekmişse, Zühd denir. Elde edemiyorsa, fakir denir.
Fakirin üç halı vardır:
Birincisi;
Malı olmaması fakat elinden geldiği kadar istemesidir. Buna Haris fakir denir.
İkincisi:
Ne ister, ne de verilince red eder. Verilirse alır, vermezlerse kanaat eder. Buna kanaat sahibi fakir denir.
Üçüncüsü:
İstemez ve verirlerse de almaz. Almayı kötü görür. Buna zahid derler.
Biz önce fakirin, sonra zühdün faziletini bildireceğiz. Çünkü insan mala haris olsa da, malın bulunmaması da bir fazilettir.
Devam edecek……
Kimya-yı Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri dünyaya Haris olmayan kullarından eylesin. AMİN…
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Dünya sevgisi, İmam Gazali, sabır, Tasavvuf, zühd
14 Temmuz 2008, 01:38 tarihinde.
22/12/2007 – SELAMÜN ALEYKÜM…
Yazan: bahargunesi
KAINATIN YARATICISI VE ALEMLERIN RABBI YUCE ALLAH’A SONSUZ SUKURLER OLSUN! KURBAN BAYRAMI BEREKETIYLE, BOLLUGUYLA GELSIN, TUM INSANLIK ICIN HAYIRLARA VESILE OLSUN.
14 Temmuz 2008, 01:40 tarihinde.
22/12/2007 – s.a
Yazan: siiringozyaslari
merhaba Fuat amca kurban bayramınız mübarek olsun.
iyisinizdir umarım sağlığınıza duacıyım.
duada unutulmamak dileğiyle…
Rabbim yar ve yardımcınız olsun…
14 Temmuz 2008, 01:40 tarihinde.
23/12/2007 – s.a. sevgili dostum
Yazan: beyhanli-kardelen2525
beni affedin nolur..bayram telaşı hazırlığı derken önceden uğrayamadım..bayramda uğrarım dedim oda olmadı..giden gelen,kurbanın kalabalığı..2 gündürde yorgunluğun vermiş olduğu sırt ve kas ağrıları çekiyorum..iğnelerle ayakta duruyorum..dün oğlumu gönderdik malesef uğurlamaya bile gidemedim..umarım beni anlayışla karşılarsınız..ben geçte olsa bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor,ailenize ve size sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum..daha nice bayramlarda buluşmak ümidiyle..
23 Mayıs 2010, 03:36 tarihinde.
Kardeşim Halime;
Evet fakirlık ve fakirlıkla ilgili bazı linkleri sana gönderiyorum
İnşaallah onları okuyunca daha da çok bilgilenirsin…
Çünkü fakirlık gibi yüksek bir bir makam daha yoktur.. Ama anlayana…
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) fakirliği seçmiş çünkü hem dünyada hem de ahirette çok yüksek derecelere kavuşturmaya sebep kılar…
Evet yeni öteberi almak istemişsiniz Hayırlı olsun… Allah hayırlı günlerde kullanmayı nasib eylesin.. Amin..
Tabiki alabilirsiniz (kendi bütçenize göre yanı aşinizi de zor durumda bırakmamak üzere) ama eskilerini de yerinde kullanırsdanız çok isabetli olur.
MESELE FAKİR İNSANLARA SADAKA OLARAK VERİRSENİZ ( bir okul a vermek iyi olur. veya MESELE KUR’AN KURSUNDAKİ ÖĞRENCİLERE bağışlanmak daha isabetli olur.)
Artık sende kendine göre bunları seçersin veya bir fakir komşuna verirsin..
Senin bileceğin bir iştir
Fakirlik hakkında bazı yazılar aşağıda dır musaid zamanda bu linkleri tıklarsanız inşaallah daha çok aydınlanırsınız..
Kısaca Alllahın evliyaları kendi nefislerine hakim oldukları ve hayatlarını fakirlil içinde yürüttükleri içindir ki yüksek derecelere varmıuşlardır.
MESELE ÇARPICI BİR ÖRNEK İbrahim-i Edhem hazretlerinin hayatında mevcuttur.
kısaca şöyle özetleniyor; Zamanın Valisi ona rastlamış ve içinden ;
-“Bak şu dünün hükümdarına! Böyle yapmakla eline ne geçti?”
İbrahim Bin Edhem (r.a.) vali’nin aklından geçenleri anlamıştı. Başını kaldırıp iğnesini DENİZE FIRLATTI.
Sonra;
-“BALIKLAR İĞNEMİ GETİRİN.” Deyince,
devamı da bu aşağıdaki linkte mevcuttur.
,
http://www.fuadyusufoglu.com/ibrahim-bin-edhem-radiyallah-u-anhu-11/
http://www.fuadyusufoglu.com/fakr-ve-zuhd/
http://www.fuadyusufoglu.com/fakirligin-fazilet/
http://www.fuadyusufoglu.com/kanaatkar-fakirin-fazileti/
http://www.fuadyusufoglu.com/sabreden-fakir-sukr-eden-zenginden-ustundur/
http://www.fuadyusufoglu.com/fakirligin-edebleri/
http://www.fuadyusufoglu.com/fakirlign-dereceleri/
http://www.fuadyusufoglu.com/rabi%E2%80%99a-tul-adaviyye-radiyallah-u-anha-3/
Dualarınızı beklerim…
Allah bizleri ve sizleri bu mübarek zatlar hürmetine günahlarımızı aff eylesin.. Amin…
Sevgiyle kalın…
Duayla kalın…