Feridüddin-i Attâr (r.a.) nın“Tezkiret-ül-evliyâ” kitabından bazı bölümler -11
Osmanlılar zamanında yapılan Tren Garı istasyonun bahçesi (Medine)
Feridüddin-i Attâr (r.a.) nın“Tezkiret-ül-evliyâ” kitabından bazı bölümler -11
Ebû Osman Hayri (r.a.) buyuruyor ki;
-”Sünnet-i seniyyeyi kendisine rehber edinen hikmet, nefsinin arzularını kendine hâkim kılan, bid’at söyler.
Ebû Turab Nehşebi (r.a.) buyuruyor;
-”Ey İnsanlar! Şu üç şeyi seviyorsanız, biliniz ki onlar sizlerin dğildir. Nefsinizi ve canınızı seviyorsanız, onlar Allah-u Teâlâ’nındır. Malınızı seviyorsanız, onlar da varislerinizindir.”
Ebûl Hasen-i Harkâni hazretleri (r.a.) buyuruyor ki;
Ulemâ;
-”Biz Peygamberlerin varisiyiz.” diyor. Fakat, Peygamber efendimiz (s.a.v.) in vârisleri arasında biz de varız. Çünkü O’nda olan şeylerin bazısı bizde de var. Resulullah efendimiz (s.a.v.) fakirliği seçmişti.
fakirliği tecih etmiş bulunuyoruz. O cömertti. Güzel bir ahlakı vardı. Hainlik bilmezdi. Basiret sahibiydi. Halkın rehberi idi. Tama’ sahibi değildi.
Hayır ve şerri Allah-u Teâlâ’dan bilirdi. Tabiatında yalan ve kandırma diye bir şey yok idi. Zamanın esiri değildi. İnsanların korktuğu şeyden korkmazdı.
İnsanların güvendiği şeye güvenmezdi. Hiç gururlanmazdı. İşte bunlar evliyânın sıfatlarıdır.
Resulullah efendimiz (s.a.v.), ucu bucağı bulunmayan umman idi. Eğer o ummandan bir damla ortaya çıksaydı, bütün âlem ve mahlukat şaşırır kalırdı.
Sufilerin kervânı; Allah-u Teâlâ, Resulullah (s.a.v.) ve Eshab-i kiram sevgisinden ibaretti. Bu kervanda bulunan ve ruhları bunların ruhlarıyla kaynaşan kimseye ne mutlu.”
Şöyle anlatılır;
-”Ebü’l Hasen-i Harkâni (r.a.) nin talebeleri, memleketlerine izinli gidiyorlardı. Kendisinden duâ istediler.
Ebü’l Hasen Harkani hazretleri (r.a.);
-”Korkulu yerde; Ya Ebel Hasen, deyiniz.” dedi.
Bir gece eşkıyanın hücumuna uğradılar.
Bağırıp;
-”Ya Allah” dediler.
Yalnız birisi;
-”Ya Ebel Hasen.” dedi
Eşkıyalar bunu görmediler. Diğerlerinin hepsini soydular. Sabah olup da onu selâmette görünce şaşırdılar.
O da;
-”Ben Ya Ebel Hasen dedim, kurtuldum.” dedi.
Yolda eşkıya tarafından soyulanlar hocalarına gelip;
-”Biz Allah dedik soyulduk. Bu ise, yâ Ebel Hasen diyerek sana sığınıp kurtuldu.” dediler.
Bunun sırrını, sebebini bildirmesi için yalvardılar.
Ebül Hasen Harkâni hazretleri (r.a.) de;
-”Ağzınızdan haram girer. Haram çıkar. Allah-u Teâlâ’yı tanımazsınız. Mecaz olarak Allah dersiniz. Böyle kimselerin duâları kabul olmaz. Allahû Teâlâ, onun sesini Ebü’l Hasen’e duyurdu. Ebü’l Hasen de, onu kurtarması için, Allah-u Teâlâ’ya yalvardı. Ebü’l Hasen haram yemez, haram içmez. Haram söz söylemez. Bu bakımdan duâsı kabul olup kurtuldu.”dedi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
(Kaynaklar)
Feridüddin-i Attâr (r.a.) nın“Tezkiret-ül-evliyâ” kitabından alınmıştır
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
12 Şubat 2013, 22:37 tarihinde.
[...] (Habib) bin Adiy (Radiyallah-u anhu)- 3 « Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) – 12 Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) – 14 [...]