Feridüddin-i Attâr (r.a.) nın“Tezkiret-ül-evliyâ” kitabından bazı bölümler -15
Osmanlılar zamanında yaptırılan Tren istasyonu (Medine-i Münevvere)
Feridüddin-i Attâr (r.a.) nın“Tezkiret-ül-evliyâ” kitabından bazı bölümler -15
Ahmed bin Mesrûk (r.a.) buyurdu ki;
-“Kim Allah-u Teâlâ’dan korkarak kalbine glen uygunsuz düşüncelerden korunmaya çalışırsa, Allah-u Teâlâ da o kimsenin uzuvlarını, uygunsuz işleri yapmaktan korur, muhafaza eder.”
Şakik-i Belhi hazretleri (r.a.) buyurdu ki;
-“Kendisine bir şey ikram ettiğin kimse ile sana ikramda bulunan iki kişinin senin kalbindeki yerlerine dikkat et. Eğer kalbindeki muhabbet, kendisine ikramda bulunduğun kimseye karşı daha fazla ise, bu ikram ve muhabbetin Allah için olduğu anlaşılır. Ama kalbindeki muhabbet, sana iktramda bulunan kimseye karşı daha fazla ise, bu dostluk menfaat içindir.”
Yusuf bin Esbât (r.a.) buyuruyor ki;
-“Sabırlı olmak isteyen kimse, öfkesini yenmeli, kalbinde Allah-u Teâlâ’dan başka bir şeye yakınlığın olmaması için çalışılmalı. Bir musibet veya sıkıntı geldiği zaman, inleyip sızlanmamalı, İbadetleri “Güzel yapabiliyorum” düşüncesinden uzak olup, amelleri kusurlu bilmeye devâm etmeli, farzları ve vacipleri yapmakta tenbellik yapmayıp, en güzel şekilde yapmaya çalışılmalı, yapılan bütün işlerin dine uygun olmasına gayret etmeli ve önceden yapılmış olan hata ve zararları telâfi etmek için uğraşmalıdır.”
Ali bin Sehl İsfehâni (r.a.) buyurdu ki;
-“Zenginliği aradım, ilimde buldum. Övülmeyi aradım, fakirlikte buldum. Âfiyeti (günahsız olmayı) aradım, zühd’de (şüphelilere düşmek korkusuyla mübahların çoğunu terk etmekte) buldum. Kolay hesabı aradım, susmakta buldum. Rahatı aradım, vermekte cömertlikte buldum.”
Amr bin Osman Mekki (r.a.) buyuryor ki;
-“Sabır, Allah-u Teâlâ’ya dayanıp sebat etmek ve belâyı gönül hoşluğu ve rahatlığı ile karşılamaktır.”
Ebû Abdullah Mağribi (r.a.) buyurdu ki;
-“İnsanların en aşağısı, zengine zengin olduğu için kıymet verip, onun karşısında zelil olan kimsedir. İnsanların en kıymetlisi de, fakirlere hürmet edip tevâzu gösteren zenginlerdir.”
Ebû Bekr Verrâk hazretleri (r.a.) buyurdu ki;
-“İnsanlar da üç sınıf önemlidir. Devlet adamları, âlimler ve zâhidler, Devlet adamları bozulunca, halkın uzuru bozulur. Âlimler bozulunca halkın dini zayıflar. Varını yoğunu Allah yolunda harcayan zâhidler bozulunca da, ahlak fesada uğrar. Devlet adamlarının kötülüğü zulüm ile âlimlerin bozukluğu hırs ve tema’ ile, zâhidlerin bozulması da riyâ ile olur.”
Ebû Hafs-ı Haddad en-Nişaburi (r.a.) buyurdu ki;
-“Firaset sahibi olduğu idiasında bulunmaya kimsenin hakkı yoktur. Yapılacak şey, başkasının firasetinden sakınmak ve korunmaktır.”
Zira Resulullah (Sllallahu alayhi ve selem);
-“Mü’minin firâsetinden korkunuz.” Buyurdu.
-“Fakat firaset sahibi olmaya çalışın buyurmamıştır. Şu halde firasetten korunmak mevkiinde bulunan bie kimsenin, firaset da’vasında bulunması nasıl doğru olabilir?”
İslam âlimleri ansiklopedisi
(Kaynaklar)
Feridüddin-i Attâr (r.a.) nın“Tezkiret-ül-evliyâ” kitabından alınmıştır
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
14 Şubat 2013, 19:24 tarihinde.
[...] anhu)- 2-Riyazus-Salihin: Hadis-16 « Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) – 16 Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) – 18 [...]