Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 7
Hazret-i Hamza (r.a) nın kabri (Uhud)
Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 7
Uhud harbinde Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Hamza (r.a.) yı en önde zırhsız süvarilerin başında çarpışmakla vezifelendirdi. Hazret-i Hamza (r.a.), kendisine kartal kanadından bir tuğ yapmıştı.
Umumi taarruza geçildi. Hazret-i Hamza (r.a.), müşrik sancaktarı Osman bin Talha’yı bir vuruşta omzundan beline kadar kesip, kafir sancağını yere düşürdü.
İki elinde kılıç tutuyor;
-“Ben Allah’ın arslanıyım!” diyor düşmanı önüne katmış öldüre öldüre ilerliyordu.
Safvan bin Ümeyye, etrafındakilere;
-Hamza nerededir bana gösteriniz” diyor, savaş meydanını araştırıyordu.
Bir ara gözleri, iki kılıç ile halkı kıyasıya kesip biçen birini görünce;
-“Bu çarpışan kim?” diye sordu.
Çevresindekiler;
-“Aradığınız kimsa Hamza!” dediler.
Safvan;
-“Ben bugüne kadar kavmini öldürmek için saldıran, Onun gibi hırslı, ONUN GİBİ GÖZÜPEK, BİR KİMSE DAHA GÖRMEDİM.” Dedi.
Harkes bütün güçleriyle çarpışıken, bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ile Hazret-i Hamza (r.a.) arasında kimse kalmadı.
Hazret-i Hamza (r.a.), hiç arkasına bakmıyor, hep ileri doğru hücum tazeliyordu. Savaşın başlamasından bu ana kadar tek başına 30 müşriki öldürmüştü.
Bu sırada Siba bin Ümmü Emer;
-“Bana karşı koyabilecek bir yiğit var mı?” diyerek Hazret-i Hamza (r.a.) ya meydan okudu.
Hazret-i Hamza (r.a.);
-“Yanıma gel ey sünnetçi kadının oğlu! Demek sen Allah ve Resulüne meydan okuyorsun, öyle mi?” deyip onu göz açtırmadan bacaklarından tutup yere serdi. Üzerine çöküp kafasını gövdesinden ayırdı.
Hazret-i Hamza (r.a.) Kalktı, karşı kayanın arkasında, Vahşi (r.a.) yi elinde mızrak ile kendisine nişan alıyor gördü. Sel sularının açtığı çukura gelince ayağı kaydı. Arkası üzeri yere yıkıldı. Karnından zırhı açılmıştı. Fırsatı yakalayan Vahşi (r.a.) Hazret-i Hamza (r.a.) yı şehid etti. Hazret-i Hamza (r.a.) şehid olduğunda oruçlu idi.
Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), kendisi için;
-“Seyyid-üş-Şüheda” (Şehidlerin efendisi)” Buyurdu. Ve cesedini meleklerin yıkadıklarını haber verdi.
Savaş bitmişti. Şehidlerin yanına gelindi. Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Hamza (r.a.) nın şehadetine dayanamadı. Ağladı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Eshab-i kiram, Hamza bin Abdülmuttalip, Hayat-üs Sahabe, Hazret-i Hamza, Menkıbeler, Uhud savaşı, Vahşi
06 Kasım 2013, 20:42 tarihinde.
[...] Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 16 « Hamza bin Abdülmuttalip (Radiyallah-u anhu)- 5 Hamza bin Abdülmuttalip (Radiyallah-u anhu)- 7 [...]