Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 17
Hazreti Ca’fer Teyyar (r.a.) nın makamı
Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 17
Hazreti Ebû Bekir (r.a.), Eshabi Kiram (r.anhum) in en çok ilim sahibi olanlarındadır. Her ilimde muracaat kaynağı olmuştur.
İslâmi ilimlerin bütün meselelerini bilirdi. Nitekim Resulullah efendimiz onun hakkında
“Allah-u Teâlâ’nın kalbime attıklarını, Ebu Bekir (r.a.) in kalbine akıttıklarını, Ebû Bekir’in kalbine akıttım.”
Böylece O, Muhammed aleyhisselam’dan sonra insanların en üstünü oldu. Hicrette O’nun yol arkadaşı idi. Mağarada beraber idiler. Hayatı boyunca peygamber efendimizin yanından hiç ayrımlamadı.
Her işinde O’nun veziri oldu. Bir mes’elede Eshab-i Kiram (r.anhum) ile istişare ederken Hazreti Ebû Bekir (r.a.) i sağına, Hazreti Ömer (r.a.) i soluna oturtturdu.
Görülecek mes’ele hususunda, önce bü ikisinin rey’ini, görüşünü sorar, sonra da diğer sahabilerin (r.anhum) görüşlerine yer verirdi. Çünkü Hazreti Ebû Bekir (r.a.) in ilmi o kadar yüksekti ki, Eshab-i Kiram (r.anhum) in en yükseklerinden olan Hazreti Ömer (r.a.), Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in Hazreti Ebû Bekir (r.a.) seviyesinde anlattığı şeyleri anlayamazdı.
Hareti Ömer (r.a.) birgün geçerken, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in Eb’u Bekir Sıddık (r.a.) a bir şey anlattığını gördü. Yanlarına gidip dinledi. Sonra, başkaları da, gördü ise de, gelip dinlemeye çekindiler.
Ertesi gün, Ömer (r.a.) i görünce;
-“Ya Ömer (r.a.) Resulullah (a.s.v.) dün size bir şey anlatıyordu. Bize de söyle, öğrenelim.” Dediler.
Çünkü daima;
-“Benden duyduklarınızı, din kardeşlerinize de anlatınız! Birbirlerinize duyurunuz!” Buyururyordu.
Hazreti Ömer (r.a.);
-“Dün Ebû Bekir (r.a.) Kur’an-i Kerim’den anlıyamadığım bir ayetin manasını sormuş, Resulullah (a.s.v.) onu anlatıyordu. Bir saat dinledim, Bir şey anlıyamadım.” Dedi.
Çünkü Ebû Bekir (r.a.) in yüksek derecesine göre anlatıyordu.
Ömer (r.a.) o kadar yüksek idi ki, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);
-“Ben Peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra Peygamber gelmiyecektir. Eğer, benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer peygamber olurdu.” Buyurdu.
Böyle yüksek olduğu halde ve arabiyi çok iyi bildiği halde, Kur’an-i Kerim’in Hazreti Ebû Bekir (r.a.) e anlatılan tefsirini anlayamadı.
Çünkü Resulullah (a.s.v.) herkesin derecesine göre anlatıyordu. Ebû Bekir (r.a.) in derecesi, ondan çok daha yüksekti.
Fakat, bu da, hatta Cebrail aleyhis selam dahi, Kur’an-i Kerim’in manasını, esrarını, Resulullah (a.s.v.) a sorardı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Bekir Sıddık (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
25 Ekim 2011, 12:14 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 15 Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 17 [...]