Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 8
Bedir şehidliği (Medine)
Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 8
İslamiyeti kabul eden Hazreti Ebû Bekir (r.a.) i dininden vazgeçirmek için Kureyş müşriklerinin azılı pehlivanalrından Nevfel bin Adviye, bir ipe bağlayıp işkence etmeye başladı. Kendi kabilesi olan beni Teym, bunu gördükleri halde aldırış etmediler.
Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem), yeni Müslüman olanlardan bir kaçı ile Erkam bin Erkam (r.a.), ın Safa tepesindeki evinde oturuyorlardı Başta Hazreti Ebû Bekir (r.a.) olmak üzere, hepsi bu yeni dinin müşriklere açıklanmasını arzuladıklarını bildirdiler.
Henüz açıkça tebliğ edilmek emri verilmemişti.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) de;
-“Ey Ebû Bekir! Bizim sayımız henüz az. Bu işe yetmeyiz.” Buyurdu ise de, Ebû Bekir (r.a.) in ve arkadaşlarının arzularının çokluğundan onları kıramadı.
Hemen Mescid-i Haram’ın bir tarafına topluca oturdular. O sırada müşrikler de orada toplu halde bulunuyorlardı.
Hazreti Ebû Bekir (r.a.) ayağa kalktı. Putlardan yüzçevirip, Allah-u teâlâ’ya ve O’nun Peygamberi Muhammed (a.s.v.) a inanmanın lazım olduğunu anlatmaya başlayınca, müşrikler hep birden Ebû Bekir ve arkadaşlarına (r. anhum) a saldırdılar.
Yumruk ve tekmelerle ortalığı alt üst ettiler. Hazreti Ebû Bekir (r.a.) i fena halde tartaklayıp dövdüler. Utbe bin Rebia, demirli ayakkabılarını Ebû Bekir (r.a.) in yüzüne çarpa çarpa yüzünü gözünü kanlar içinde bıraktı. Bilinmez hale getirdi.
Beni Teym kabilesine mensup olan kişiler yetişip ayırmasaydılar öldürünceye kadar dövmeye devam edeceklerdi. Kabilesinden olan kişiler bitkin ve perişan bir hale gelen Hazreti Ebû Bekir (r.a.) i bir çarşafın içine koyarak evine götürdüler;
Hemen geri dönüp Kâ’be’ye geldiler
-“Eğer Ebû Bekir (r.a.) ölecek olursa, yemin olsun ki, biz de Utbe’yi Gebertiriz!” dediler.
Ve yine Hazreti Ebû Bekir (r.a.) yanına geldiler.
Hazreti Ebû Bekir (r.a.), uzun bir süre kendine gelemedi. Babası ve Beni Teym’liler onu ayıltmak için çok uğraştılar. Ancak akşama doğru kendine gelebildi.
Gözleri açar açmaz, ezik bir sesle;
-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ne yapıyor? O, ne haldedir? O’na dil uzatmışlar, hakaret etmişlerdi.” Diyebilmişti.
Teym kabilesinin illeri gelenleri annesi Ümmül-Hayr (r.a.) e dediler ki;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Bekir Sıddık (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
25 Ekim 2011, 12:10 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 6 Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 8 [...]