Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 11
Eshab-i Kehf mağarası içinde biten bir fidan (Tarsus)
Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 11
-“Bütün Müslümanlar birbiri hakkında âdildirler. Kazfden (Bir müslüman’ iftiradan dolayı) hakkında had cezası tatbik edilmiş olan, yahud velâ ve karâbet sebebiyle (velilik veya akrabalık) kendisinde menfeati celb, (çeken) mazarratı (zararları) def’ töhmeti bulunan veyahud yalan yere şâhidlikte bulundukları tecribe ile anlaşılan kimseler müstesna, bunlardan başkasının şehadetleri kabul olunur.”
-“Çünkü Hak Teâlâ, sizin gizli işlerinizden (yüz çevirmiş) beyineler sebebi ile sizden mes’uliyeti kaldırmıştır. Ya’ni insanların gizli şeylerini araştırıp ona göre hüküm vermekle mükellef değilsiniz. Sizin yapacağınız şey beyyinelere göre hüküm vermektir. Dünyevi hükümler, zahire, görünene göredir. Bunlarda gizlilik açık olana tabidir. Uhrevi hükümlerde ise, gizliler asıldır, zevahir, seraire tabidir.”
-“Muhâkeme esnasında, Hak Teâlâ ve tekaddes hazretlerinin, kendisine sevab vereceği ebedi mükafat ihsan buyuracağı hak mevkilerinde kızmaktan, sabırsızlıktan, kalb ızdarıbından ve müteezzi (üzülmekten) olmaktan hazer et-kaçın! Ya’ni muhakemeyi sabır ile, teenni ile yürüt. Her kim niyetini kendisi ile Allah-u teâlâ arasında hâlis kılarsa, hak uğrunda kendi aleyhine de olsa, Hak Teâlâ onun, kendisiyle insanlar arasında işlerine kifayet eder, ya’ni onu korur, vereceği hükümden dolayı bir tehlikeye ma’ruz kalmaz.”
-“Herhangi bir kimse, meselâ hakim, hilafını Allah-uTeâlâ’nın bildiği bir sıfatla; ya’ni kendisinde gerçekten bulunmayan bir faziletle, bir husus ve samimiyetle insanlara karşı süslenecek olursa, Allah-u Teâlâ onu, insanlar arasında rüsvâ eder. Çünkü Allah-u Teâlâ, ibadetlerden, ancak hâlisâne olanları kabul eder. Diğerlerini etmez.”
-“Hak Teâlâ’nın dünyada vereceği rızık ve rahmetinden, hazinelereinden ihsan buyuracağı mükâfât hakkında ne düşünüyorsun? (Ya’ni bunun derecesi sonsuzdur.) Ona göre haraket et. Hükmünde hak’dan ayrılma, mükafatını Cenab-i Hak’dan bekle.”
Yine Kadı Şüreyh(r.a.) e yazdığı mektubda da şöyle buyurdu;
-“Hükümlerini Kur’an-i Kerim’e istinad ettir. Şayet orada istediğini bulamazsan hadis-i şeriflere muracaat et. Orada da bulamazan icma-i ümmet’e göre hüküm ver. Bu da seni tatmin etmezse ictihad et.”
Bu sözüyle ehl-i sünnetin temel delillerini ortaya koymuş oluyordu.
Hazret-i ömer (r.a.) bir defasında at satın almak istemişti. Atı tecrübe etmek için bir biniciye vermiş, at da binici tarafından kazaya uğratılmıştı. Hazret-i ömer (r.a.) atı almaktan vazgeçerek sahibine iade etmek istedi. Fakat atın sahibi razı olmadı.
Bu mes’ele Kadı Şüreyh (r.a.) e intikal etti. Kadı Şüreyh (r.a.) şu hükmü verdi.
-“Şayet at sahibinin rızası ile tecrübe edildiyse sahibine iade edilebilir. Aksi takdirde iâde edilemez.”
Hazret-i Ömer (r.a.);
-“Hak ve Adalet budur.” Buyurdu ve atın bedelini verdi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer-ül-Faruk (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
12 Mart 2009, 11:11 tarihinde.
sag olun paylasımınız için slm ve dua ıle kalın
13 Mart 2009, 13:01 tarihinde.
HAYIRLI Cumalar hocam
Adalet timsali hz. Ömer var
Adalet babında kılı kırk yarar
Adaletli insan ALLAH’a dost yar
Adalet sahibi EL- ADL’dır ALLAH
Allah’u tealanın yeryüzündeki EL- ADL isminin sembolu olan hz. Ömer ra adaletini rabbim bizlerede nasip etsin.
Özellikle idarecilerimizi adaletten ayırmasın.
selam ve dua ile
13 Mart 2009, 13:47 tarihinde.
Sevgili canım yeğenim.. Yitik Sevda
Evet Çok doğrudur. Allah (c.c.) bizleri ve sizleri Hazret-i Ömer (r.a.9 nın şefaatına nail eylesin. Amin..Dualarınızı beklerim.
Ailen nasıllar onlara da selamlarımı ilet
Sevgilerimle…
18 Ocak 2010, 12:49 tarihinde.
[...] – (01) Ana baba hakkı… « Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 9 Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 11 [...]