Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 17
Beyaz su başı (Nusaybin)
Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 17
Hazret-i Ömer (r.a.) Irak’a İslâm ordusunu gönderip, kısa zamanda Allah-u Teâlâ’nın yardımıyla zafer kazandılar. Kiliseleri cami, puthanaleri mescid yaptılar. Sağ salim ganimetle döndüler. Hazret-i Ömer (r.a.) in huzuruna vardıklarında Halife Ömer (r.a.), İslâm ordusuna hiç bakmadı.
-“Ne yaptınız?” diye sual bile sormadı.
Halife’nin bu muamelesi Eshab-i Kiram (r.anhum) a çok ağır geldi. Hazret-i Ömer (r.a.) in oğlu Abdullah (r.a.) mescidde görüp halife’nin onlara karşı alakasızlığından şikayet ettiler.
Hazreti Abdullah (r.a.);
-“Babamın huzuruna bu elbiselerle mi çıktınız?” dedi.
Meğer İslâm ordusu, İran’ın süslü elbiselerinden giymişlerdi. Eshab-i Kiram (r.anhum) Hazret-i Abdullah (r.a.) nin işaretiyle gidip elbiselerini değiştirdiler. Böylece Hazret-i Ömer (r.a.) in huzuruna vardılar.
Bu sefer Hazret-i Ömer (r.a.) bunları iyi karşılayıp her birinin ayrı ayrı halini, hatırını sordu.
Eshab-i Güzin (r.amhum) den birisi cesaret edip, kalktı.
-“Ya Emirel-Mü’minin ilk görüşmemizde bize hiç iltifat etmediniz. İkinci görüşmemeizde çok iyi karşıladınız. Bunun sebebi nedir?” diye sordu.
Hazret-i Ömer (r.a.);
-“Sizi elbiselerinizi değiştirmiş görünce kendi kendime;”
-“Eshab-i Güzin benim hayatımda elbiselerini değiştirdiler. Birkaç gün sonra Allah korusun kalblerini değiştirirler. Dünyayı sevmeleri artar. Yarın kıyamet gününde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) a kavuşunca,”
-“Ya Ömer! Senin halifeliğin zamanında benim Eshabim elbiselerini değiştirdiler sonra kalbleri değişti. Niçin mani olmadın?” diye hitab eder, azarlar diye korktum.”
Onun için İran’ın süslü elbiselerini giydiğiniz zaman her biriniz gözüme bir belâ gibi göründünüz. Fakat Elhamdülillah elbiselerinizi değiştirince, endişe ettiğim tehlike ortadan kalktı. Size iyi muamelede bulundum.
Hazret-i Ömer (r.a.) zamanında Şam şehri civarında bir kal’a muhasere edildi. Öğleye kadar kal’a feth edilmedi.
Hazret-i Ömer (r.a.) gadaba geldi İslam askerini huzura çağırdı.
-“Kal’a henüz fethedilmedi. Kafirler, İslam askeri karşısında bu kadar dayanamzadı. Aramızda birisi bir hata yapmış olmasın.” Buyurdu. İslam askeri hayret edip, Tevbe ve istiğfar etmeğe başladılar.
O sırada bir kişi ağlayark Hazret-i Ömer (r.a.) in huzuruna geldi.
-“Ya Emirel-Mü’minin! Dün gece teheccüde kalktığım zaman karanlık olduğu için misvakımı arayıp bulamadım. Misvaksiz namaz kıldım. Sizin aradığınız hata benim hatamdır.” Dedi.
Hazret-i Ömer (r.a.);
-“Tevbe ve istiğfar etmeğe devam et.” Buyurdu.
Bir saat sonra kal’a fetholundu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer-ül-Faruk (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Aşere-i Mübeşşere, Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Hulefa-i Raşidîn, kerametler, Menkıbeler
18 Ocak 2010, 12:54 tarihinde.
[...] – (01) Ana baba hakkı… « Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 15 Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 17 [...]