Hifâ Hatun (Radiyallah-u anha);
Eshab-i Suffa yeri
Hifâ Hatun (Radiyallah-u anha);
Kadın sahabilerden. Medine-i Münevvere’de güzelliği ve ahlakı ile meşhurdu. Tevekkül sahibi, kazaya rıza gösteren ve Hazret-i Resulullah (s.a.v.) a çok bağlı olup, her sözünü dinlerdi. Ahireti çok düşünüp, hiç aklından çıkarmazdı. Hep ahirette hazırlanıp, ona yarar ameller işlemeye çalışırdı.
Hifâ Hatun, bir gün Peygamber efendimiz (s.a.v.) in huzuruna gelerek;
-“Ey Allah’ın Resulü! Bana, beni Cennet’e götürecek bir iş (amel) öğret.” Dedi.
Bu arzu ve isteği üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Önce bir erkekle evlenmen lazımdır. Bununla, dinin yarısını emniyete alırsın.” Buyurdu.
Hifâ Hanım, bu emir üzerine;
-“Ey Allah’ın Resulü! Küfvüm, (dengim) kim olabilir? Bana Habeşistan hükümdarı Melik Necaşi evlenme teklifinde bulundu . Fakat ben onun bu teklifini kabul etmeyip, geri çevirdim. Hatta yüz deve ile birçok zinetler veren de oldu. Onu da kabul etmedim. Bu gün ise ahirette kurtuluşun evlenmekte olduğunu buyuruyorsunuz. Ya Resulullah! Siz kimi beğenip, uygun görürseniz, ben ona razıyım.” Dedi.
Resulullah (s.a.v.), Hifâ Hatun (r.anha) a Eshabinden kimin ismini verirse, diğerleriin ümidsiz olacağını anlayıp;
-“Mescide en evvel kim gelirse, onunla evlen.” Buyurdu.
Sahabelerin hepsi bu duruma razı oldu. Allah-u Teâlâ, onlara (Eshaba) öyle bir uyku verdi ki, hiçbir sahabi erken uyanamadı. Resulullah (s.a.v.) önce kimin geleceğini merakla bekliyordu. Birdenbire Süheyb (r.a.) göründü.
Süheyb (r.a.), künyesi olmayan, fakir, rengi siyaha yakın, görünüşü güzel olmayan uzun boylu , zayif ve çelimsiz, ince yapılı bir sahabiydi.
Hifâ hatun (r.anha) ise, son derece güzel ve zengindi. Resulullah (s.a.v.) namazdan sonra Hifâ Hatun (r.anha) çağırarak durumu bildirdi.
Hifâ (r.anha), Allah-u Teâlâ’nın kazasına razı olduğunu, Hazret-i Resulullah (s.a.v.) a arz etti.
Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) bu durum üzerine hutbe okudu, nikah akdı yapıldı ve;
-“Ey Süheyb! Kalk bu hanımın için bir şey al. Hanımının elinden tut, evine götür.” Buyurdu.
Süheyb (r.a.);
-“Ya Resulullah! Dünyalık olarak yanımda ne bir dirhem gümüşüm, ne de içinde yatacak ve barınacak bir evim var. Benim evim mesciddir.” Dedi.
Bunları işiten Hifâ Hatun (r.anha) Süheyb (r.a.) e onbin dirhem gümüşlük bir kese göndererek, filance yerdeki hazır konağı da O’na hediye ettiğini bildirdi. Süheyb (r.a.) in kendisini götürmesini istedi.
Resulullah (s.a.v.) onlara çok dua etti. Eshab-i Kiram (r.anhüm) da, Hifâ Hatun (r.anha) un bu haraketini çok övüp, Allah-u Teâlâ’ya hamd ettiler.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hifâ Hatun (Radiyallah-u anha) nın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Hayat-üs Sahabe, Hifâ Hatun (Radiyallah-u anha), Kadın Sahabeler