Hubeyb (Habib) bin Adiy (Radiyallah-u anhu)- 3
Usfan’daki Osmanlı kalesi (Suudi Arabistan)
Hubeyb (Habib) bin Adiy (Radiyallah-u anhu)- 3
Hubeyb bib Adiy (r.a.) in hapsedildiği evde bulunan ve azatlı bir cariye olan Mâviye (Bu kadın daha sonra Müslüman olmuştur) Şöyle anlatmıştır;
-“Hubeyd (r.a.) benim bulunduğum evde bir hücreye hapsedilmişti. Ben ondan daha hayırlı bir esir görmedim. Bir gün baktım elinde insan başı gibi kocaman bir ÜZÜM SALKIMI vardı. Ondan yiyiyordu. Hergün böyle ÜZÜM SALKIMI elinde görülürdü. O mevsimde hem de Mekke’de ÜZÜM bulmak asla mümkün değildi. Allah-u Teâlâ O’na rızık veriyordu. Hapsolunduğu hücrede Namaz kılar, Kur’an-i Kerim okurdu. O’nun okuduğu Kur’an-i Kerim’i dinleyen kadınlar ağlaşırlar. O’na acırlardı.”
O’na
–“Bir isteğin var mı?” dediğimde,
Kendisi;
-“Bana tatlı su ver, putlar için kesilen hayvanların etinden getirme, bir de beni öldürecekleri zaman önceden haber ver, başka bir şey istemem.” Dedi.
-“Öldürüleceği gün kararlaştırılınca gidip kendisine söyledim. Hayret ettim, öldürülüceği zamanı öğrenince onda en ufak bir değişiklik ve zerre kadar üzüntü eseri görülmüyordu. Öldürüleceği gün yaklaşınca ölmeden önce vucut temizliği yapmak istediğini söyledi ve bir ustra istedi. Ben de çocuğumun eline bir ustra verip, gönderdim.”
Çocuk yanına gidince birden korktum.
-“Eyvah bu adam çocuğu ustra ile keser o nasıl olsa öldürülecek.” Dedim.
Koşup çocuğa baktım.
-“Hubeyb (r.a.) gönderdiğim ustrayı çocuğun elinden alıp, çocuğu sevmek için dizine oturtmuştu. Ben bu durumu çok korkup, feryad etmeye başladım.”
Hubeyb (r.a.) durumu anlayınca;
-“Bu çocuğu öldürceğimi mi zanediyorsun? BİZİM DİNİMİZDE BÖYLE ŞEY YOK. HAKSIZ YERE CANA KIYMAK Bizim hal ve şanımızdan değildir.” Dedi.
Hubeyb bin Adiy (r.a.) ve Zeyd bin Desinne (r.a.) yi öldürmek için müşriklerin kararlaştırdığı gün gelmişti.
O sabah erkenden zincirlerini çözüp, Mekke dışında Tem’in denilen yere götürdüler. Mekke halkı ve müşriklerin ileri gelenleri iki Sahabi (r.anhüm) nin idam edilişini seyretmek üzere toplanmıştı. Etraflarını büyük bir kalabalık sarmıştı.
İdama götürülürken yolda karşılaşıp görüşen bu iki sahabi (r.anhüm) KUCAKLAŞARAK BİRBİRLERİNE UĞRADIKLARI BELA’YA SABRETMELERİNİ TAVSİYE ETTİLER.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hubeyb (Habib) Bin Adiy (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu