Hüseyin bin Ali (Radiyallah-u anh)- 7
Bab-üs Selam kapısı Mescid-i Nebevvi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Hüseyin bin Ali (Radiyallah-u anh)- 7
Eshab-i Kiram’dan Dıhye-i Kelbi (r.a.) devamlı ticaret için sefere gider gelirdi. Çok güzel yüzlü idi.
Cebrail Aleyhis Selam çok defa Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın huzuruna Dıhye-i Kelbi (r.a.) şeklinde gelirdi.
Bir gün Cebrail Aleyhis Selam Fahri âlem Hazretleri (Sallallahu aleyhi ve Sellem) in huzurunda bulunuyordu. O ZAMAN HENÜZ KÜÇÜK OLAN Hasan ve Hüseyin (r.anhüm) den biri Cebrail Aleyhis Selam’ı gördü.
Hemen kardeşinin yanına koşarak;
-“Dıhye (r.a.) dedemizin yanında oturuyor, haydi gidelim.” Dedi.
Koşup mescide girdiler. Cebrail Aleyhis Selam’ın dizlerine oturdular. Ellerini Cebrail Aleyhis Selam’ın koynuna soktular.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) torunlarının bu haraketini görünce hicab edip, manı olmak istedi.
Cebrail Aleyhis Selam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın mahcup olduğunu görünce dedi ki;
-“Ya Resulallah! Niçin sıkılıyorsunuz? Fatima (r.anha) teheccüd namazını kılarken Hak Teâlâ beni gönderir, bunların beşiklerini sallardım. Fatima (r.anha) rahatça namazını kılardı. Çocukların bu haraketinı bana karşı edepsizlik saymayın. BAZEN DA BUNLARIN ANNELERİ namazdan sonra uyurken, bunlar ağlardı. Hak Teâlâ yine beni gönderir, anneleri uyanmasın diye beşiklerini sallardım, ağlamazlardı. Bunların yanına gelip, ellerini koynuma sokmalarında bir mahzur yoktur.” Dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem);
-“Ey kardeşim Cebrail! Şimdi bir şey yapmadılar. Daha ileri giderler endişesiyle mani oldum. Çünkü Eshabımdan Dıhye (r.a.) isminde birisi vardır. Çok kere sefere çıkar. Her dönüşünde bunlara hediye getirir. Sizi Dıhye (r.a.) zanedip ellerini koynunuza soktular.” Buyurdu.
Cebrail Aleyhis Selam;
-“Ya Rabbi! Beni Habibinin (s.a.v.) yanında utandırma.” Diye dua etti.
-“Oturduğun yerde gözlerini kapa, elini Cennete uzat, eline ne gelirse al.” Diye hitap geldi.
Cebrail Aleyhis Selam ellerini Cennete saldı. Bir yeşil salkım üzüm, bir kırmızı nar eline geldi. Hazret-i Hasan (r.a.) üzümü, Hazret-i Hüseyin de narı aldı.
Bunları yerlerken bir dilenci geldi;
-“Ey Ehl-i Beyt! O üzüm ve nardan bana da verir misiniz?” dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın yüksek yaradılışları vermek istediğinde Cebrail Aleyhis Selam mani oldu.
-“Ya Resulallah! O dilenci şeytandır. Cennet meyveleri ona haram iken hile ile yemek istedi.
Devam edecek….
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hüseyin bin Ali (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Ehl-i Beyt, Eshab-i kiram, Menkıbeler