İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 10
Dara harabeleri (Mardin)
İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 10
İbrahim-i Edhem (r.a.) bir gün bir sarhoşun yanından geçiyordu. Ağzı bulaşmış, yerde yatar gördü. Su getirip ağzını yıkadı.
Ve;
-“Allah-u Teâlâ’nın isminin anıldığı bir ağız böyle bulaşmış berbat halde bırakmak hürmetsizlik olur.” Buyurdu.
Sarhoş gendisine gelince İbrahim-i Edhem (r.a.) nin yaptığını ve söylediği sözü bildirdiler. O kimse tövbe etti ve salihlardan oldu.
Sonra İbrahim Bin Edhem (r.a.) in ru’yasında dediler ki;
-“Sen bizim için o sarhoşun ağzını yıkadın. BİZ DE SENİN KALBİNİ TEMİZLEDİK.”
İbrahim-i Edhem hazretleri (r.a.), sahraya çıkmıştı. Bir kuyudan su çekmek için kovayı sarkıttı. Geri çektiğinde kovanın GÜMÜŞLE DOLU olduğunu gördü.
Hemen geri boşalttı ve kovayı tekrar sarkıttı. Bu sefer çektiği kovanın ALTINLA DOLU olduğunu gördü.
Bunu da tekrar geri boşaltıp, kovayı tekrar daldırıp çıkardığında, kovanın MÜCEVHERLE DOLU olduğunu gördü.
Bunun üzerine şöyle niyazda bulundu;
Ya Rabbi! Bana hazine veriyorsun. Benim arzum bunlar değildir. Ben ABDEST ALMAK İÇİN SU istiyorum. İhsan et.” Diye yalvardı.
Kovayı tekrar kuyuya daldırıp çıkardığında SU İLE DOLU olduğunu gördü.
İbrahim-i Edhem (r.a.) yolda bir taş gördü.
Üzerinde;
-“Çevir ve altını oku.” Yazılıydı.
Çevirdi.
-“Eğer öğrendiğinle âmel etmiyorsan ne diye bilmediğini öğrenmek istiyorsun.” Yazısını okudu
Ve;
-“Ya Rabbi! Seni tanıyan hakkıyla tanımamıştır. Şimdi seni bilmeyen bir kimsenin hali nasıl olur.” Dedi. Ve ağladı.
Helal lokma yemeğe çok dikkat eder ve harkese de tavsiye buyururlardı. Bir gün kendisine falanca yerde bir genç var.
-“Gece gündüz ibadet ediyor, kendinden geçiyor.” Dediler.
Gencin yanına gidip üç gün misafir kaldı. Dikkat etti, söylediklerinden daha çok şeyler gördü. Kendinin soğuk, halsız, habersiz, gencin ise, böyle uykusuz ve gayretli haline şaşırıp kaldı.
Genci Şeytan aldatmış mıdır, yoksa halis ve doğru mudur anlamak istiyordu.
Gencin Kalbine dikkat etti. Lokması HELAL’DAN değildi.
-“Allah-u Ekber, bu halleri hep şeytandandır.” Deyip genci evine da’vet etti.
Kendi lokmalarından bir tane yedirince, gencin hali değişip o aşkı, o arzusu o gayreti kalmadı.
Genç İbrahim-i Edhem hazretleri (r.a.) ne sorup;
-“Bana ne yaptım?” deyince,
İbrahim-i Edhem (r.a.);
-“Lokmaların HELLAL’DAN değildi. Yemek yerken, şeytan da midene giriyordu. O hâller, şeytan’dan oluyordu. HELAL YİYİNCE Şeytan giremedi. Asıl, doğru halin meydana çıktı.” Buyurdu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İbrâhim Bin Edhem (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu), kerametler, Menkıbeler, Tabiin, Tasavvuf
30 Ocak 2009, 10:42 tarihinde.
Allah’ın rahmeti üzerinize olsun.Cumanız mübarek olsun.Selam ve sevgilerimizle.Dualarda daim buluşabilmek dileği ile.
30 Ocak 2009, 11:00 tarihinde.
Sevgili canım yeğenim Gülcan…
Kurban cuma’nız da hayırlı ve mubarek olsun. Amin…
İşte dua’ların kabul olunduğu bu mübarek Cuma’ gününde senden dua bekliyorum.
Sevgili Eşinize de selamlarımı söyleyin.
Sevgilerimle
25 Ekim 2012, 09:36 tarihinde.
[...] anhu);Cum’a gününün faziletleri- 2 « İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 8 İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 10 [...]