İmâm-ı Rabbânı (Radiyallah-u anhu) – 4
İmâm-i Rabbâni (r.a.) nin Kâ’beden vazgeçtiği camı’ıın önü
İmâm-ı Rabbânı (Radiyallah-u anhu) – 4
Yani Kâbe’ye gitmekten vazgeçip, Kâbe sahibini talep etti. Yüksek kabiliyeti ve bütün varlığı ile çalışıp, bütün kemâlât kendisinde hasıl oldu. Üstadının da lütfu ve himmeti ile iki ay içinde kimsede görülmeyen hâllere kavuştu.
Muhammed Bâki-billah hazretleri (r.a.), İmâm-i Rabbâni (r.a.) nin daha birkaç gün geçmeden yükselmeye başladığını ve üzerindeki irşad eserlerini görünce, hususi odasında, ona birkaç sene önce şahid olduğu hadiseleri şöyle anlattı;
-“Yüksek üstâdım Hâcegi Muhammed İmkengi (r.a.) bana şöyle emretti;
-“Hindistan’a git, orada senin sayende, bu yüksek yola büyük rağbet olacak ve bu yol revâç bulacak.”
Ben kendimi bu işe layık görmeyip, özür diledim.
İstihâre etmemi emretti. Ruyada gördüm ki bir papağan, bir dal üzerinde oturuyordu.
Ben de kalbimden şöyle niyet ettim.;
-“Eğer şu papağan o daldan iner, elime konarsa, bu seferde bize çok şeyler nasib olacaktır.” Böyle düşünürken , o papağanın uçup, elime konduğunu gördüm.
Ben ağzımın suyunu onun gagasına akıttım. O papağan da ağzıma şeker verdi. O sabah, gördüğüm rüyayı Hâcegi Muhammed İmkengi (r.a.) ye arzettim.
Buyurdu ki;
-“Papağan, Hindistan kuşlarındandır, Hemen Hindistan’a gidiniz. Orada sizin bereketli irşadınızla bir aziz yetişecek, bütün dünya onun nuruyla dolacak. Hatta siz de ondan nasibinizi alacaksınız.”
Muhammed Bâki-billah hazretleri (r.a.) diğer bir hadiseyi de şöyle anlatmıştır;
-“Hocam Muhammed İmkengi (r.a.) den icâzet alıp Hindistan’a dönüyordum. Sizin bulunduğunuz Serhend şehrine gelmiştim
Ruyada bana;
-“Sen bir kutb’un civarındasın.” Dediler. Ve kutb olan zatın şemailini gösterdiler. İşte siz, o zatsınız.”
-“Yine Serhend’den geçerken, gördüm ki, göklere kadar yükselen bir meş’ale yanmış, şarkdan, ğarba kadar bütün dünya, bu meş’alenin ışığından aydınlanıyordu. Bu meş’alenin ziyasının gittikçe arttığını, birçok insanların bundan kendi mumlarını yaktıklarını müşâhede ettim. Bu rü’yayı, sizin dünyaya geleceğinize bir müjdeci, bir işaret biliyorum.
Sohbetinde kaldığı bu iki-üç ay içerisinde, Allah-ü teâlâ’nın yardımıyla Hâce Bâki-billah (r.a.) ın İmâm-i Rabbâni hakkında bereketli nazar ve terbiyeleri öyle bir semere verdi ki, kalem dil olsa, dil kalem olsa, bunu yazmaktan ve söylemekten aciz kalırlar.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velilerin Yirmiüçüncüsü olan Ahmed Faruk-i serhendi İmâm-ı Rabbânı (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
25 Ocak 2015, 07:49 tarihinde.
[...] Said-i Hudri (Radiyallahu anhu)- 6 « İmâm-ı Rabbânı (Radiyallah-u anhu) – 2 İmâm-ı Rabbânı (Radiyallah-u anhu) – 4 [...]