İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 12
Dara harabeleri (Mardin)
İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 12
İmâm-i Şafi-i hazretleri (r.a.), din-i İslama hizmet uğrunda tükettiği hayatının son anlarını Kur’an-i Kerim’i dinleyerek geçirmiştir.
ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR HER GÜN BİR HATİM OLMAK ÜZERE, Ayda otuz hatim okurdu. Ramazan-i şerifte ise GECE VE GÜNDÜZ BİRER HATİM olmak üzere, altmış hatim okurdu.
Artık vefatının yaklaştığı sırada takatsız düşmüştü. Önceki gibi okuyacak durumda değildi. Fakat okuyan birinden dinlemek arzu ediyordu. Bu halde iken, talebesi Ebu Musa Yunus bin Abdüla’la yanına girmişti.
Ona;
-”Ey Ebu Musa bana kur’an-i kerimden Al-i İmran suresinin yüzyirminci ayeti kerimesinden sonraki ayetleri yavaş yavaş oku.” Dedi. O da okumaya başladı.
İmâm-i Şafi-i (r.a.) okunan ayeti kerimelerin ma’nalarına dalmış, derin bir huşu içinde dinliyordu.
İmâm-i Şafi-i hazrteleri (r.a.) son nefeslerini vermek üzere iken halini sordular.
-“Dünyadan göçüyorum. Artık ondan ayrılıyorum. Ümit şerbetini içiyorum. Kerim olan Rabbime gidiyorum.” Buyurdu.
Vefatı İslam âlemi için büyük bir kayıp oldu. Duyulduğu her yerde, derin üzüntü ve gözyaşları ile karşılandı.
Kabri kazılırken etrafa misk kokusu yayıldı. Orada bulunanlar bu koku’nunun te’sirinde kalıp, kendilerinden geçtiler.
Kahire’de El Mukattam dağının eteğinde ‘Kurâfe kabristanına’ defn edildi. Daha sonra kabri üzerine bir türbe yapılmıştır. Türbesi üzerindeki şimdiki muhteşem kubbe, EYYUBİ SULTANLARINDAN el-Melikel-Kâim tarafından 608 (M. 1211) yılında yapılmıştır. SELAHHADDİN-İ EYYÜBİ tarafından da, türbesinin yanında büyük bir medrese yaptırılmıştır.
İmâm-i Şafi-i hazretleri (r.a.) nin kıymetli sözlerinden ve nasihatlarından bir kısmı şunlardır;
İmâm-i Şafi-i (r.a.) buyurdu ki;
-“Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahreti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde Allah-u Teâlâ’yı hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun. Ruhsat ve te’viller ile uğraşan âlimlerden fayda gelmez.”
İmâm-i Şafi-i (r.a.) buyurdu ki;
-“İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin, bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima Rabbını razı etmeye bakmalı, ıhlas sahibi olmalıdır.
-“İlmi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmuş değildir. Ama ilmi tevazu için, âlimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur, kurtulur.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara ışık saçar gibi yayan İmâm-i Şafi-i radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
08 Ocak 2009, 11:11 tarihinde.
selamun aleykum hocam inşaallah iyisinizdir.
“insanları tamamen razı ve memnun etmek zordur bir kimsenin bütün insanları kendisinden memnun etmesi mumkun degildir.bunun için kul daima rabbını razı etmeye bakmalı ihlas sahibi olmalıdır.”
bu hayat prensibi olarak algılamak ne güzel gerçekten çevremizde başkasını kendisinden memnun etmek adına güzel işler olmayan işleri yapanları ve sonra aslında hiç kimsenin kendisinden memnun olmayan insanları gördükçe çok üzülüyorum.
oyle insanlar hem allahın rızasında mahrum kalıyorlar hem de insanların eylencesi haline geliyorlar rabbim bizlere sadece kendisini memnun etme duygusunu versin.
varsın rabbimiz bize dost olsunda butun insanlar düşman olsun O dost olduktan sonra digerleri düşman olsa ne gezer.
rabbimin rahmeti üzerinizden eksik olmasın selamlar
08 Ocak 2009, 12:07 tarihinde.
Sevgili canım yeğenim Yitik Sevda;
Evet sen çok isabetli söylemişsin.. Zaten Bizlere de düşen budur. Sadece Allah (c.c.) rızası
İşte bunun idrakında olduğumuz zaman da inşaallah her şey de yoluna girer.
O zaman da bu üzücü olaylar meydana gelmez… Ama bizler tam tersini yapıyoruz.Hayırlısı diyelim İnşaallah hayırlı olur…
İnsanları razı edip Yüce Rabbımızı unutuyoruz.. Oysak asıl saadet Allah(c.c.) rızasıdır.
Ha Yasını şerifler 70 oldu ama sana söylemeyi unuttum.
Allah (c.c.) kendi rızası istikametinde kabul buyursun. Amin…
Dualarını beklerim..
09 Ocak 2009, 10:33 tarihinde.
hocam allah sizden ve okuyan herkesten razı olsun.
rabbim kabul etsin. dua ile
09 Ocak 2009, 12:42 tarihinde.
Sevgili canım yeğenim… Yitik Sevda;
Kurban bu mubarek cuma’ gününde dualarına AMİN.. AMİN…AMİN.. diyorum..
Evet Ne güzel bir kelime ALLAH (C.C.) IN RIZASI..
Zaten bizim de istediğimiz de budur. ‘Allah rızası’..
Ailene selamlarımı söyle, abin nasıl oldu..
Sevgilerimle…
11 Ocak 2009, 03:21 tarihinde.
Selamün aleyküm.Amcacım hayırlı akşamların ola.uzun bir aradan sonra buralardayım yine.Allah razı olsun yokluğumda merak edip halini hatrını sormuşsun bu aciz yeğeninin.iyiyim çok şükür Yaradan’a.bir dünya meşakkatidir daldık ..Allah sonumuzu hayr eyleye.sen nasılsın Amcacım.sıhhattesindir inşallah.ailen nasıl?
Allaha emanet ediyorum seni ve aileni.Allah her daim yardımcınız ve yüreğinizdeki aşkın sahibi olsun .selam ve dua ile.
11 Ocak 2009, 07:23 tarihinde.
Sevgili canım yeğenim…
Evet……….
Seni bayağı özlemiştim… Yorum için çok çok sağol kocaman bir bir teşekkür gönderiyorum…
Elhamdulillah sıhhatımız yerindedir.. Senden dua bekliyorum…
Asıl sen nasılsın Ailen nasıllar.. Onlara da selam söyle
SEVGİLERİMLE
23 Ocak 2011, 18:32 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 10 İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 12 [...]