Mâlik Bin Dinâr (Radiyallah-u anhu)- 5
Dara Bızmara (Nusaybin)‘Ayrıca buranın çok çok önemli bir kıssası vardır.‘
Mâlik Bin Dinâr (Radiyallah-u anhu)- 5
Rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır;
-“İki haslet vardır ki, bunlar bir mü’minde bulunmaz. Bunlar kötü huy ve bahillik (cimriliktir)”
Rivayet ettiği bir başka hadis-i şerif;
-“Allah korkusu her hikmetin başıdır ve vera’ da (şübhelileri terk etmek) amellerin seyididir.”
Mâlik bin Dinâr (r.a.) nin hikmetli sözleri;
Buyurdular ki;
-“Kimin gözü ve gönlü, fani hayattan bâki hayat hakkında iyi bir ibret dersi almamış ise, iyi bilinmeli ki, o şahsın kalbi PERDELİ, AMELİ DE AZDIR.”
Yine buyurdular ki;
-“Her kim DÜNYAYA EVLENME teklifinde bulunursa, DÜNYA ondan Nikahının bedel, olarak DİNİNİN TAMAMINI İSTER.”
Mâlik bin dinâr (r.a.) a sormuşlar;
-“Ya Mâlik, bu gün nasıl sabahladınız?”
Mâlik-i Dinâr (r.a.) Cevabında Buyurdular ki;
-“Öğle bir halde sabahladım ki; ömrüm kısalıyor günahlarım artıyor!”
Yine buyurdular ki;
-“İnsan kendisi Salih olmadığı halde Salihların ŞEREF VE HAYSİYETİNE dil uzatacak olursa, başka günahı olmasa bile bu ona yeter.”
Yine Mâlik bin Dinâr (r.a.) buyurdu ki;
-“Şu zamanlarda insanların kardeşliği, aşçının çorbasına benzedi. Kokosu güzel fakat tadı yok.”
Mâlik Bin Dinâr (r.a.) kira ile bir ev tutmuştu. Komşusu Yahudi idi. Bu evin güney tarafı yahudinin evinden yana idi. Yahudi yaptığı pisliği bu duvara atarak devamlı kirletmeyi adet haline getirmişti.
Uzun bir zaman geçmesine rağmen, bir şikayet gelmediğine hayret eden Yahudi,
Mâlik Bin Dinâr (r.a.) gelerek;
-“Halâdan, pis kokudan rahatsız olup olmadığını sordu?”
Mâlik Bin Dinâr (r.a.);
-“Rahatsız olduğunu, fakat yıkayıp temizlediğini bildirdi.”
Yahudi hayret içinde bu sıkıntıya niçin katlandığını sorduğunda,
Cevaben;
-“Allah-u Teâlâ’nın rızası için. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurdu ki; (-“Ve öfkelerini yutup insanları affedenler.”) Âl-i İmrân suresi ayet 134.”
Yahudi bunun üzerine;
-“Ne iyi bir din ki, Allahın dostu, Allah’ın düşmanının verdiği eziyetlere katlanmakta, asla feryad etmemekte, kimseye söyleyip şikayet etmemektedir.” Diyerek Müslüman oldu.
Bir gün hasta ziyaretine giderken Mâlik Bin Dinâr (r.a.) durumu şöyle anlatıyor;
-“Hastanın hâlinde ölüm durumunun yakın olduğu anlaşılıyordu. Kendisine Kelime-i Şehadet telkin etmek (söyletmek) için uğraştımsa da söylettiremedim.”
Hasta durmadan;
-“On, Onbir.” Diyordu.
Sonra kendisine gelip bana;
-“Ey Üstadım’ Önümde ateşten bir dağ var! Ne zaman ŞEHADET KELİMESİNİ söylemeye çalışsam bu ateş bana hücüm ediyor.” Dedi.
Bunun üzerine mesleğini sorduğumda;
-“Malını riba’ya veren, FAİZ YİYEN, ÖLÇÜ VE TARTIDA hile yapan biri olduğunu anladım.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Malik bin Dinar (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: kerametler, Mâlik Bin Dinâr, Malik bin Dinar (r.a.), Menkıbeler, Tasavvuf
09 Nisan 2011, 20:25 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « Mâlik Bin Dinâr (Radiyallah-u anhu)- 3 Mâlik Bin Dinâr (Radiyallah-u anhu)- 5 [...]