Mâlik Bin Dinâr (Radiyallah-u anhu)
Bor-e Veysike Çağ-Çağ deresi (Nusaybin)
Mâlik Bin Dinâr (Radiyallah-u anhu)
Meşhur âlim ve velilerden. Künyesi Ebû Yahya’dır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 131 (M.748) senesinde Basra’da vefat etti. Babası bir rivayete göre Sicistan diğer bir rivayete göre kabil esirlerindendi.
Sehab-i Kiramdan (r.anhüm) hadis rivayet ettiği içinde Tabiin’den olan, Mâlik Bin Dinâr (r.a.) Enes bin Mâlik (r.a.), Ahnef (r.a.), Hasan-i Basri (r.a.), İbn-i Sirin (r.a.), ikrima (r.a.), ve daha bir çoklarından hadis rivayet etmiştir. Kardeşi Osman Haris bin Vecih (r.a.), Abdusselam bin Harb (r.a.), Ca’fer bin Süleyman Ed-Dabi (r.a.), ve başkaları da ondan hadis rivayet etmiştir.
İlm-i Hasan-i Basri (r.a) den öğrendi. Ve O’nun sohbetlerinde kemâle geldi. Hattatlık yaparak geçimini temin ederdi.
Gençliğinde sefih (kötü) haline tövbe edip, dine uyma hususunda son derece titiz davranmış ve yükselmiştir. DUASI KABUL OLANLARDANDI.
Kerametleri ve menkıbeleri meşhur olan bu zata, Maliki Dinar (Dinar sahibi) de denilmiştir.
Bu ismin verilmesinin sebebi şöyle rivayet edilmektedir.
Bir defasında gemiye binmişti. Gemi ilerleyince gemici ondan ücret istemiş, o da parasının olmadığını söyleyince, bayıltıncaya kadar dövmüşlerdi. Ayılınca;
-“ Ücreti vermezsen, seni denize atacağız.”
Diyerek, tutup kaldırdıklarında, suyun üzerinde bir çok balıkların ağızlarında birer dinar (altın) olduğu halde gördüler. Bunun üzerine o, balıkların ağzından iki dinar alıp gemicilere vermiştir.
Gemiciler bu hali görünce onun evliya olduğunu anlayarak özür dilemişler. Malik (r.a.) ise bu hadise üzerine gemiden inip, deniz üzerinde gözden kayıboluncaya kadar yürüyüp gitmiştir.
Mâlik-i Dinâr (r.a.) buyurdular ki;
-“Hasta olduğum bir zamanda kimsem yoktu. Bazı şeylere ihtiyacım vardı. Yürümeye takatım olmadığı halde, sıkıntı ile yavaş yavaş yürüyerek çarşıya çıktım.” Bu sırada şehrin ileri gelenlerinden birisi geçiyordu.”
Bekçiler bana kenardan;
-“Yürü.” Diye bağırdılar.
-“Takatım olmadığı için yavaş yürüyordum. Biri geldi omzuma şiddetli bir kamçı vurdu. Ertesi gün o adamın elinin kesildiğini duydum.”
Mâlik Bin Dinâr (r.a.) buyurdular ki;
-“Din bakımından faydalanmadığın kimse ile dostluğu terk et. Amellerin en güzeli İHLAS’LA yapılan ameldir.”
Mâlik (r.a.) buyurdular ki;
-“Âlim, bildiği ile amel etmediği zaman, yağmur damlasının yalçın kayadan kayması gibi va’z ve nasihatı gönüllerden silinir gider.”
Mâlik bin Dinâr (r.a.) buyurdular ki;
-“Bahar yağmurları yeryüzünü yeşillendirdiği gibi, KUR’AN-İ KERİM DE KALBİN YAĞMURUDUR VE ONU CANLANDIRIR.”
Yine Mâlik-i Dinâr (r.a.) Buyurdu;
-“Şu üç şey dünyada en güzel kazançtır;”
-“1.Birincisi; Allah-u Teâlâ’nın sevgili kullarının sohbetinde bulunmak ve din kardeşleri ile sohbet etmek.”
-“2.İkincisi; Geceleri teheccüd namazı kılmak ve doya doya Kur’an-i kerim okumak.”
-“3.Üçüncüsü; Allah-u Teâlâ’yı hiç unutmayıp, O’nu zikretmek.
Mâlik bin Dinâr (r.a.) Buyurdu ki;
-“Şu beş şey bedbahtlığın alâmetidir;”
-“1.Birincisi; Gözün yaşarmaması,”
-“2.İkincisi;Kalbın katı olması,”
-“3.Üçüncüsü;Hayasızlık,”
-“4.Dördüncüsü;Dünyaya düşkün olmak,”
-“5.Beşincisi;Dünya için canından endişe etmektir. Mümin olan kimse Allah-u Teâlâ’dan korkar, boş sözlerden dilini koror.”
Mâlik-i Dinâr (r.a.) Buyudu ki;
-“Üç. Şey gönlü öldürür; Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Malik bin Dinar (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Allahın veli kulları, kerametler, Malik bin Dinar (r.a.), Menkıbeler, Tabiin, Tasavvuf
16 Ocak 2011, 06:22 tarihinde.
[...] Malik bin Dinar (r.a.), şöyle anlattı; [...]
23 Ocak 2014, 12:28 tarihinde.
[...] Malik Bin dinar (k.s.) Hazretleri kabristandan geçerken bir mevta’yı defn ettiklerini gördü: [...]