Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 7
Balıklı Göl (Şanlı Urfa)
Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 7
Hindistan’da Timuroğulları devletinin kurucusu olan Bâbur Şâh, Molla Câmi (r.a.) hakkında şöyle der;
-“Zamanında, zahiri ve manevi ilimlerde onun gibisi yetişmemiş gibidir. Onun övülmeye ihtiyacı yoktur. Ancak adını anmak, bizim için kurtuluşa vesiledir.”
Mevlânâ Abdurrahman Câmi hazretleri (r.a.), şöhret ve itibar kazanmaktan kaçardı. Halkın övmesine ve yermesine ehemmiyet vermezdi.
Daima namazda oturur gibi oturur, Hakka ve halka karşı hürmet göstermek yönünden böyle oturmayı tercih ederdi. Çok defa kuru toprak üzerine otururdu. Meclisine gelenler gam ve kederlerini unuturlar, neşe ve ferahlık duyarlardı.
Sofrasında misafirsiz yemek yemez, hizmetini görenlerle beraber yemek yemekten zevk alırdı. Kendi ihtiyacından fazlasını hayır işlerine sarfeder, ilim talebelerinin ihtiyaçlarını görürdü. Hirat’da ve Hıyâban şehirlerinde birer medrese, Câm şehrinde de bir câmi yaptırdı.
Molla Abdurrahman Câmi, bir defa okuduğu kitabı hiç unutmazdı. Onun için de bir daha bakma durumu olmazdı. Dünyaya meyletmez, ahret hayatına hazırlıkla meşgül olurdu. Yatsı namazını kıldıktan sonra bir saat kadar cemâatle sohbet ederdi. Daha sonra Allah-ü teâlâ’nın zikri ile meşgül olur, namaz kılar, kur’an-i kerim okumakla vakitlerini değerlendirirdi.
En fazla uykusu, gecenin üçte birinden az olurdu. Geri kalan zamanını ibadet etmekle geçirirdi. Sabah namazından sonra işrak vaktine kadar cenab-i Hakkın yarattıkları hakkında tefekkür, mürâkabe ederdi. Öğleye kadar eser yazma, kitap mütâlaası üzerinde durur, öğlden sonra talebeleriyle meşgül olurdu.
Molla Câmi (r.a.), Ehl-i Beyt’e ve Eshâb-i kirâma aşık idi. Onlara kötü gözle bakanlara, uygun olmayan sözleri sarfedenlere derhal cevaplarını verir, onları sustururdu. Bu sebeple Eshâb-i kirâm düşmanlarıyla hiç uyuşamadı ve onların daima tenkidlerine maruz kaldı. “Silsilet-üz-zeheb” ismindeki kitabında, i’tikâdnâme başlığı ile Ehl-i sünnet itikadını, otuz bahiste çok güzel bir üslüp ile anlattı.
Molla Câmi (r.a.), divanında, Türk hakanı Fatih Sultan Mehmed Hân’a hitaben, onu övücü şiirler yazdı. Ayrıca, onu oğlu Sultan Bâyezid’i metheden kasideleri de bulunmaktadır. Fatih için söylediği kasidelerden bazılarının Türkçeye tercümeleri şöyledir;
-“Ey kuzeyden esen rüzgar! Ne hoş kokular getiriyorsun. Haydi arzuların kıblesi olan semte doğru es!”
“-Ilık nefesine samimiyet kokularını karışır. Ve hep ihlâs yolundan giderek hedefe ulaş.”
-“Rica ve duâ denklerini Horasan’da bağladıktan sonra, Rum diyarına doğru yürü.”
-“Yolda bunyolun usul ve erkanını öğren. Büyüklerin yetiştiği dergâhın nerede olduğunu sor.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri büyük âlim ve veli olan Molla CÂmi (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
17 Şubat 2015, 07:54 tarihinde.
[...] anhu);Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anhu)- 7 « Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 5 Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 7 [...]