Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 8
Balıklı göl (Şanlı Urfa)
Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 8
-“Oraya varınca yüzünü hizmetçilerin ayak tozlarına sür. İzin isteyip, yeri öperek huzura gir.”
-“O cihan eri, gâzi padişahın önünde hikmetler saçarak söze gir ve de ki;”
-“Ey mertebesi yüksek olan padişah! Sana dünya mülkü, atalarından kalma bir mirastır.
-“Dünyada pek az kimse, böyle büyüklük ve ihtişam tahtında senin gibi fayz verme olgunluğuna sahip olabilmiştir.”
-“Sünnet-i seniyyenin her tarafa yayılması senin gayretinle oldu.”
-“Küfür yuvaları, kiliseler, yine senin hikmetinle câmiye çevrildi.”
-“Harblardeki isabetli tedbirlerinle, küfür ve sapıklık kal’alarını kökünden yıktın….”
Ayrıca Sultan İkinci Bâyezid hakkında da kasideler vardır. Molla Câmi (r.a.) ile Osmanlı sultanları arasında bu alaka, Osmanlı sultanlarının ilim, tasavvuf, şiir ve edebiyata çok önem vermelerindendir.
Osmanlı sultanları, Mevlânâ Abdurrahman Câmi hazretleri (r.a.) ni çok sevdiler. Onun duasına kavuşmak için can attılar. Bu sebeple Fatih Sultan Mehmed Hân, onu Anadoluya davet etti. Konya’ya geldiğinde, Fatih Sultan Mehmed Hân’ın vefat haberini alınca geri döndü.
Osmanlılar, Molla Câmi (r.a.) yi ne kadar sevdilerse, İrandaki Safevi şahları da o kadar çok düşmanlık ettiler.
Eshaâb-i kirâm düşmanları Horasan’a hücüm ettikleri sırada, Molla Câmi (r.a.) nin oğlu, babasının kabrini açarak, mübarek cenazesini başka yere defnetti.
Eshâb-i kirâm düşamanları Horasan’ı istila edip, Molla Câmi (r.a.) nin kabr-i şerifini açtıkları zaman, mübarek cenazesini bulamadılar. Ona olan düşmanlıklarından, kabirde bulunan tahta parçalarını yaktılar. Şâh İsmail de, kendi devrinde Hirat’ı zapettiği zaman şu emri verdi;
-“Mevlânâ Abdurrahman Câmi’nin nerede kitabı görülse, kitabın üzerindeki Câmi ismindeki “Cim” harfının noktasını kazıyıp, harfın üzerine “nokta” koyun. Bu suretle “Câmi” ismi “Hâmi” (olgunlaşmayan kimse) olsun.”
Bu hadiselere Horasanlı âlimler çok üzüldüler.
Mevlânâ Abdurrahman Câmi (r.a.) nin yeğeni;
-“Yazıklar olsun, ülkeler fetheden Şâh’ın insafına! O Câmi ki, bir ömür boyu cihan, onun kapısında köle olmuştur. Ne yazık ki,birkaç tıraşsız haydudun hatırı için, isminin altındaki noktayı traş ettirdi de, hâmi yazdırayım derken hamlık etti.” Demekten kendini alamadı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri büyük âlim ve veli olan Molla CÂmi (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
17 Şubat 2015, 07:55 tarihinde.
[...] bölümler;Hazret-i Mariye (Radiyallah-u anha); « Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 6 Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 8 [...]