Muaz bin Cebel (Radiyallah-u anhu)- 14
Navala reş yolu GİDİŞ (Nusaybin)
Muaz bin Cebel (Radiyallah-u anhu)- 14
Muaz bin Cebel (r.a.), ölümü esnasında;
-“Allahım, şimdiye kadar senden korkuyordum. Fakat şimdi sana ümit besliyorum. Allahım, ben sular akıtıp, ağaçlar sulamak ve bahçeler yetiştirmek için yaşamak istiyorum. Sususluktan ciğerleri yananları sulamak, darda kalanlara genişlik göstermek, âlimlerin sohbetine devam edip, kendimi onların zikir halkalarına sıkıştırmak için yaşamak istiyorum.” Dedi.
Ölüm sancıları şiddetlenip baygınlıklar geçirip, ayıldıkça;
-“Allahım! Beni ne kadar sıkıştırırsan sıkıştır, bilirsin ki, kalbim sana bağlıdır, seni sever.” Buyurdu.
Allah-u Teâlâ bir kulunu hastalığa müptele kıldığı zaman, sol yandaki meleğe buyurur;
-“Kalemi ondan kaldır!”
Sağ yandaki Meleğe ise, şöyle buyurur;
-“Bu kuluma sağlığında işlediği amelden daha iyisini yaz! Çünkü o, TEMİNATIM ALTINDADIR.”
Muaz bin Cebel (r.a.) Abdullah bin Seleme (r.a.) ye şöyle nasihat etti;
-“Allah-u Teâlâ’nın emrettiği beş vakit namazını kıl, ye iç ve uyu, Helal kazan, günahkar olma! Müslüman olarak öl! Mazlumun ahından ve beddusından sakın!”
Peygamber Efndimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in çocuğunun ölümü üzerine Muaz bin Cebel (r.a.) e gönderdiği ta’ziye mektubu şöyledir;
-“Allah-u Teâlâ sana selamet versin! O’NA HAMD EDERİM. Herkese iyilik ve zarar, yalnız O’ndan gelir. O dilemidikçe, kimse kimseye iyilik ve kötülük yapamaz.”
-“Allah-u Teâlâ, sana çok sevab versin. Sabr etmeni nasip eylesin! O’nun ni’metlerine şükür etmenizi ihsan eylesin!”
-“Muhakkak bilmeliyiz ki, kendi varlığımız, mallarımız, servetimiz, kadınlarımız ve çocuklarımız, Allah-u teâlâ’nın sayısız ni’metlerinden, tatlı ve faideli ihsanlarındandır. Bu ni’metleri, bizde sonsuz kalmak için değil, emanet olarak kullanmak, sonra geri almak için vermiştir. Bunlardan, belli bir zamanda faideleniriz. Vakti gelince, hepsini geri alacaktır.”
-“Allah-u Teâlâ ni’metlerini bize vererek sevindirdiği zaman, şükr etmemizi, vakit gelip geri alarak üzüldüğümüz zaman da, sabr etmemizi emir eyledi. Senin bu oğlun, Allah-u Teâlâ’nın tatlı, faydalı nimetlerinden idi. Geri almak için sana emanet bırakmış idi. Seni oğlun ile faydalandırdı. Herkesi imrendirecek şekilde sevindirdi, neşelendirdi. Şimdi geri alırken de sana çok sevap, iyilik verecek, acıyarak, doğru yolda ilerlemeni, yükselmeni ihsan edcektir. Bu merhamete, kavuşabilmek için sabır etmeli, O’nun yaptığını hoş görmelisin! Kızar, bağırır, çağırırsın, sevaba, merhamete kavuşamazsın ve sonunda pişman olursun. İyi bil ki, ağlamak, sızlamak, derdi belayı geri çevirmez. Üzüntüyü dağıtmaz! Kaderde olanlar başa gelecektir. Sabır etmek, olmuş bitmiş şeye kızmak lazımdır.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Muaz bin Cebel (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Menkıbeler, Muaz bin Cebel
07 Ocak 2014, 21:57 tarihinde.
[...] Aişe-i Sıddıka (Radiyallah-u anha) – 3 « Muaz bin Cebel (Radiyallah-u anhu)- 12 Muaz bin Cebel (Radiyallah-u anhu)- 14 [...]