Muhammed Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 47
Kâbe-i Muazzama
Muhammed (Aleyhis selam)- 47
Menfaatları sebebiyle putlara tapan ve İslamiyet’in zulümlerine, haksızlık ve ahlaksızlıklarına KESİNLİKLE SON VERECEĞİNİ GÖREN MÜŞRİKLER, buna mani olmak için ilk defa baş vurdukları şeylerin neticesiz kaldığını gördüler.
İleri gelenleri toplanıp peygamberimiz (s.a.v.) in amcası Ebû Talib’e giderek;
-“Ey Ebû Talib! Biz senden kardeşinin oğlunu susturmanı, O’na engel olmanı istiyoruz. Ya O’nu bildirdiği şeylerden vazgeçirirsin veya iki taraftan birisi yok oluncaya kadar O’nunla da seninle de çarpışırız… Bundan vazgeçsin ne isterse vereceğiz…” dediler.
Ebû Talib, müşriklerin söylediklerini Muhammed Aleyhis selam’a nekletti.
Bunun üzerine Muhammed Aleyhis selam;
-“Ey amca! Şunu bil ki, güneşi sağ elime, Ay’ı sol elime verseler (her ne vaad ederlerse etsinler) ben ASLA BU DİNDEN ve onu insanlara tebliğ etmekten, bildirmekten vazgeçemem. Ya Allah-u Teâlâ bu dini bütün cihana yayar, vazifem biter, veya bu yolda canımı feda ederim.” Buyurdu.
Bu sözleri dinleyen Ebû Talib, Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in boynuna sarılarak;
-“İşine devam et, İstediğini yap! Vallahi, seni ASLA herhangi bir şeyden dolayı kimseye teslim etmeyeceğim…” dedi.
Ebû Talib yeğenini her şeye rağmen koruyacağını ve ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞINI anlayan müşrikler, bundan da bir netice alamadıklarını görerek bizzat Muhammed Aleyhis selam’ı çağırıp şöyle dediler;
-“Eğer sen mal toplamak istiyorsan sana istediğin kadar verelim. Hükümdar olmak istiyorsan seni hükümdar yapalım. Daha her ne istiyorsan yapalım, verelim. Yeter ki bu davadan vazgeç.” Dediler.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle cevap verdi;
-“Sizin söylediğiniz şeylerin hiç birisi bende yoktur. Ben size mallarınızı istemek, içinizde şeref ve şan kazanmak, üzerinize hükümdar olmak için gelmedim. Fakat Allah, beni size Peygamber olarak gönderdi. Bana bir kitab da indirdi. İman ederseniz Cennetle müjdeleyici, isyanınızdan dolayı da âzâbla korkutucu olmamı Allah bana emretti. Ben de Rabimin bana vahyettiklerini size tebliğ ettim. Size öğüt de verdim. Size getirip tebliğ ettiğim şeyi kabul ederseniz o, dünyada ve ahrette nasibiniz ve saadetiniz olur. Onu reddederseniz Yüce Allah aramızda hükmü verinceye kadar tebliğ etmek, sabretmek ve buna katlanmak benim vazifemdir.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
11 Ekim 2011, 06:54 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « Muhammed Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 45 Muhammed Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 47 [...]