Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) – 13
Bore Veysike (Nusaybin)
Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) – 13
Muhammed Hâşim-i Keşmi (r.a.), Şeyh Taceddin’den şöyle nakletmiştir;
-“Bir gün Muhammed Bâki-Billah hazretleri (r.a.), nehre doğru gidiyordu. Muzdarip, garib, çok üzüntülü olduğu anlaşılıyordu. Ben de onun arkasından gidyordum. Biraz sonra, arkasından gittiğimi anladı.
Ah ederek, içli bir ses ile;
-“Ey Taceddin, vâridât, feyzler, nurlar, haller ve esrarı o kadar üzerime yağdırıyorlar ki, bu nehir mürekkeb olsa, onları yazmadan biter. Benim aradığım görülmez, bilinmez, istek anlatılmaz, istenen vasfedilemez.” Buyurdu.
Beyt;
-“Ne taleb dile gelir, ne mâtlub anlatılır,
-“Ne onun bir benzeri, ne bunun misli vardır.”
Muhammed Bâki-Billah hazretleri (r.a.), tasavvuf halleri içinde kendinden geçmiş bir durumda olamsına rağmen, i k i s e n e talebelerini yetiştirmekle meşgül oldu. Talebelerinin en büyüğü ve en üstünü olan İmâm-i Rabbâni hazretleri (r.a.) tasavvuf’da yetişip kemâle ulaşınca, kendini sohbetten ta’lim ve telkinden çekip, dostlarını ve telabelerinin yetiştirilmesini ona havale etti. Kendini bu işten çekip, yalnızlığı tercih etti. Ahirete ait büyük bir elem ve üzüntü ile yalnız kaldı. Sadece cemâatle namaz kılmak için dışarı çıkardı.
Muhammed Bâki-Billah hazretleri (r.a.) ni kim görse;
-“Yeryüzünde yürüyen bir meyyite kim bakmak ister ise, Ebû Kuhâfe’nin oğluna, ya’ni Ebû Bekr Sıddık’a (r.a.) baksın.” Hadis-i şeriflerini hatırlardı.
Bununla berâber, nazarlarının heybet ve te’siri duvarlara işlerdi. Gafiller, kendisini görünce;
-“Onları görenler Allah’ı hatırlar.” Hadis-i şerifini hatırlardı.
Hatta öyle ki;
-“Birgün Hindu’ların tarlalarının bulunduğu bir köyden geçiyordu. Orada bulunanların gözleri Muhammed Bâki-Billah hazretleri (r.a.) ne takılınca, birbirlerine;
-“Bu nasıl bir insandır ki, onu görünce Allah hatırımıza geldi.” Dediler.
Muhammed Hâşim-i Keşmi fâziletli bir zâtın şöyle dediğini nakleder;
-“Söz ve hâl sahibi birçok büyük, Hindistan’da altmış-yetmiş sene hocalık yaptı. Onlardan kimlerin ve neyin kaldığını herkes biliyor. Muhammed Bâki-Billah (r.a.) büyüklüğünü şu kâfidir ki; kırk yaşında vefat ett ve iki-üç sene irşâd ve hidayet makamında bulunup, bütün âlemi bereketlendirdi.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velilerin Yirmiikincisi olan Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
25 Ocak 2015, 22:04 tarihinde.
[...] Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 6 « Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) – 11 Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) – 13 [...]