Muhammed bin Mesleme (Radiyallah-u anhu)- 13 Ebû Cendel vak’ası
Mescid-i Şemis (Hudeybiye) Biat-i Rıdvan’ın yapıldığı yer
Muhammed bin Mesleme (Radiyallah-u anhu)- 13 Ebû Cendel vak’ası
Ebû Cendel (r.a.) in feryadı Müslümanların yüreğini dağlıyordu.
-“Ya resulallah! Ey Müslümanlar! Siz beni bana eziyet etsinler, işkencelere ağratsınlar diye mi, bunlara teslim ediyorsunuz? Siz benim eziyet çekmeme rıza mı gösteriyorsunuz?” (Sire, 3;333; Tberi, 3;79)
Fakat ne çare Ebû Cendel (r.a.) artık babasının merhametsiz pençesinde bulunuyordu. Acıklı feryadı, İMDAD DİLEMESİ, Müslümanların gözlrini yaşlarla doldurdu. Ama, Hazret-i Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teslim etti diye seslerini çıkarmiyorlar, yapılan zulmü sinelerine çekiyorlardı.
Hazret-i Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teslim etmemiş olsaydı Ebû Cendel (r.a.) in bu feryad ve fıganını imkanı yok cevapsız bırakmazlardı. Canları pahasına da olsa O’nu insafsız ellerden kurtarırlardı.
Peygamber efendimiz (s.a.v.), babası tarafında alınan Ebû Cendel (r.a.) e şöyle buyurdu;
-“Biraz daha sabret! Biraz daha maruz kldıklarına göğüs ger! Bunların ecrini mükafatını Allah’tan dile’ Muhakkak Allah, senin ve yanında bulunan kimsesiz Müslümanlar için bir ferahlık, bir çıkar yol yaratır. Onlara vermiş olduğumuz söze vefasızlık emdeyiz.” Buyurdu. (Sire, 3;333)
Ebû Cendel (r.a.), Kureyş müşrikleri tarafından geri alınırken Hazret-i Ömer (r.a.), Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) huzuruna çıktı ve;
-“Ya Resulallah! O’nu Kueyşlilere ne için geri veriyoruz? Dinimiz uğrunda bu hraketi ne diye kabul ediyoruz?” dedi.
Resul-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu aleyhi veSellem) şöyle buyurdu;
-“Biz bu iş hakkında anlaşma yapmış bulunuyoruz! Dinimzde ahde vefasızlık yoktur.” (Ensab, 1;221)
Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu cevabı alan Hazret-i Ömer (r.a.), bu sefer Ebû Cendel (r.a.) ın yanına sokuldu ve kılıcını O’na doğru yaklştırarak şu teklifi yaptı;
-“Ey Ebû Cendel! Şüphesiz, müşriklerinkanı köpeklerin kanı gibi değersizdir. İnsan Allah yoluna babasını da öldürebilirş. Öldür gitsin şu babanı.”
Ebû Cendel (r.a.);
-“Sen, neden öldürmüyorsun?” diye sordu.
Hazret-i Ömer (r.a.);
-“Resulullah (s.a.v.), O’nu ve başkalarını öldürmeyi bana yasakladı.” Cevabını verince;
Ebû Cendel (r.a.);
-“Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) a itaatte senden geri kalmak istemem.” Dedi. (Megazi, 2;609)
Hudeybiye antlaşmasından sonra Müslüman olarak Medine’ye gelen, fakat Kureyşlilerin isteği üzere iade edilen Ebû Basır (r.a.) ın müşrik muhafızlardan birini öldürerek Kızıldeniz sahilindeki Sifül’bahr’e kaçtığını haber alan Ebû Cendel (r.a.), kendisi gibi hapsedilmiş 70 kadar müslümanla oraya kaçtı. (Türkiye diyanet vakfı İslam ansiklopedisi 10;119)
Sifül’bahr’deki Müslümanların müşrik ticaret kervanları için tehlikeli bir güç haline geldiğini gören Kureyşliler, Müslüman olup Medine’ye gidenlerin iadesini öngören maddeden vazgeçtiklerini, özellikle de Ebû Basır ile Ebû Cendel ve arkadaşlarının (r.anhüm) Medine’ye kabul edilebileceklerini Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) e bildirdiler. Buna karşılık ticaret kervanlarının vurulmasına meydan verilmemesini istediler. (Türkiye diyanet vakfı İslam ansiklopedisi 10;119)
Bunun üzerine Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebû Basır ve arkadaşlarına bir mektup göndererek Medine’ye gelmelerini emretti. Mektup Sifül’bahre ulaştıktan az sonra Ebû Basır (r.a.) vefat etti. O’nun ölümünden sonra ordaki Müslümanların reisi durumunda olan Ebû Cendel (r.a.) arkadaşlarıyla birlikte Medine’ye geldi. (Türkiye diyanet vakfı İslam ansiklopedisi 10;119)
Kainatın Efendisi (Peygamberimizin Hayatı)
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Biat-i Rıdvan Sahabeleri (Radiyallah-u anhüm) nın şefaatına nail eylesin. Onların yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
20 Nisan 2014, 16:53 tarihinde.
[...] Anhu)- 4 « Muhammed bin Mesleme (Radiyallah-u anhu)- 11 Hudeybiye antlaşması Muhammed bin Mesleme (Radiyallah-u anhu)- 13 Ebû Cendel vak’ası [...]