Muhammed Ma’sum Faruki (Radiyallah-u anhu)- 5
Zeynel Âbidin Cam-i avlusu
Muhammed Ma’sum Faruki (Radiyallah-u anhu) – 5
-“Dua esnasında müşahede eyledim ki; huşu ile ellerimi kaldırıp, Allah-ü teâlâ’ya dua ettiğim sırada, mahlukatlardan milyonlarcası, bana uyuarak ellerini kaldırdılar. Muradımın hasıl olması için, duama iştirak ettiler. Böylece duam kabul oldu. Ağabeyimin rahatsızlığı geçip tam sıhhate kavuştu.”
Yine buyurdu ki;
-“Kâ’be’de idim Hazret-i İbrahim (a.s.) i Makam-ı İbrahim’de gördüm. Onun yakınında inanılmıyacak zuhurlar ve garib haller buldum.”
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in dünyayı şereflendirdikleri Rabi’ul- evvel ayının onikinci gecesi, Kâ’be’de Mültezem’in yanında iken, irşad ile meşgül olayım mı, yoksa bu işi bırakıp uzletde, kendi başıma mı ibadetle meşgül olayım diye Resulullah (s.a.v.) a tazaru (yalvarma) ve ilticada bulundum. Çok kıymetli olan olan irşad ile meşgül olmam için emrolundum. Allah-ü teâlâ rızasının tamamen bu işde olduğunu ve bu işe gayret etmemi bildirdi. Hatta bunu terk etmenin hiçbir şekilde rızasına uygun olmadığı anlaşıldı.
Hazret-i Urvet-ül-vüskâ Muhammed Ma’sum hazretleri (r.a.) Mekke-i mükerremden ayrılıp, Cidde’ye geldi,ği zaman buyurdu ki;
-“Nurlar ve esrar Harem-i şerifin dışında, içindekilerden daha çok görünmeye başladı Zira, huzurda iken, nurların ziyasının çokluğu onlara bakmamıza mani oluyordu. Bu yüzden hiçbir tarafa bakamıyordum ve her şeyi iyice anlayamıyordum. Nurların azalması, bakmayı kolaylaştırdığı için, anlamak da mümkün oluyor.
Sonra Medin’ye gitmek üzere yola çıktı.
Medine-i münevvere yoluna büyük bir sevgi ile koyuldu. Mescid-i nebi’ (s.a.v.) nin nurlarının eserlerinin, dalgalaraının görünmesi, duyulmağa başlaması, bi an evvel bu kıymetli yerlere kavuşmağı hızlandırıyordu.
Bunun gibi Sahabe-i kirâm (r.anhüm) ın mübarek mezarlarına ulaşmak için tam gayret ediyordu. Bedir vadisine gelince, Sugra’da yatan Bedir muharebesi şehidlerinden Abdulhâris (r.a.) in mezarını ziyarete gitti. Yanındakilerle beraber, bir müddet mezarın başında murâkabe eyledi.
Sonra buyurdu ki;
-“Onun (r.a.) mezarının başında teveccüh ettim, Kendisini bulamadım. Bir müddet sonra görünüp, bize doğru geldi. Büyük bir neş’e ile beni karşıladı.”
Sonra Medine’ye girdiler.
Medine’de Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) in kabrini ziyaret ederek, uzun müddet murâkabe ile meşgül oldu ve buyurdu ki;
-“Peygamberlerin sonuncusu, kereminin çokluğundan ve merhametlerinin fazlalığından gözüküp yanımıza geldi. Lütf ve inayet buyurup beni kucakladı. O kadar nimete kavuştum ki, bunun gibisini bu zamana kadar kavuşmamıştım.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velilerin Yirmidördüncüsü olan Muhammed Ma’sum Faruk-i (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
15 Temmuz 2015, 00:12 tarihinde.
[...] aleyhi ve sellem)- 32Çocuk hakkı « Muhammed Ma’sum Faruki (Radiyallah-u anhu)- 3 Muhammed Ma’sum Faruki (Radiyallah-u anhu)- 5 [...]