Muhammed Ma’sum Faruki (Radiyallah-u anhu)- 6
ZeynelÂbidin cami şadırvanı
Muhammed Ma’sum Faruki (Radiyallah-u anhu) – 6
Orada bulunduğu müddetçe Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) bu şekilde defalarca görmüştür.
Cemâzıl-evvel ayının onüçüncü günü Cuma namazından sonra, Peygamber efendimiz (s.a.v.) nin kabirlerinin huzuruna geldi.
Sonra buyurdu ki;
-“Selam verip, salevât-ı şerifleri bitirince, bana bir hil’at verildi. Bildirildi ki, bu hil’at hazret-i Sıddık-ı ekberin (r.a.) ihsanıdır. Aynı huzurda bir başka hil’atın üzerime konduğunu gördüm. Bunun da hazret-i Faruk-ı a’zamın (r.a.) lütfu olduğunu anladım. Bu iki hil’atın renkleri de birbirinden ayrı idi. Birincisi kırmızı, ikincisi Sarı idi. Yeşil renkli bir hil’atın üzerime indirildiğini hisettim. Bunun da Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) tarafından olduğu bildirildi.”
Buyurdu ki;
-“Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) mihrabının yanında öğle namazını kılıyordum. Bu mübarek yerlerden ayrılık düşüncesinin verdiği hüzün ve elemin tesiriyle ağlamağa başladım Bu üzüntü ve gam içerisinde iken, kabr-i seâdetten, o temiz ve en güzel kokulu revdadan etrafa nur saçılmağa başladığını gördüm. Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) tam bir heybetle o nurlar arasından göründü Mübarek kabirlerinden çıktı. Yanımıza geldi. Kerem ve ihsanının çokluğundan, benzerini hiçbir zaman görmediğim, sultanların tacı ve hil’atı gibi, bir tac ve hil’atı bana giydirdi. Bu tac çok süslü ve pek kıymetli idi.”
O anda bana bildirdi ki;
-“Mübarek vucudlarına değen ve şimdi çıkarıp sana verdikleri bu hil’at, diğer hil’atlara benzemez.”
Görüyorum ki, Revda-i mutahharadan, gece gündüz devam üzere, bütün mahlukata nimetler ve bereketler nehir gibi akıyor. Nitekim, onun hakkında Kur’an-i kerim’de Allah-u teâlâ meâlen;
-“Biz seni ancak, âlemlere rahmet olarak gönderdik.” Buyuruyor.
Muhammed Ma’sum hazretleri (r.a.) Medine-i münevverede bulunan Eshab-i kiram’dan (r.anhüm) birçok zatın ve diğer büyük zatların medfun bulunduğu Bâki’ kabristanını da ziyarete gitti. Bu ziyareti sırasında da Eshab-i kiram (r.anhüm) in büyüklerinin ruhaniyeti ile görüştü. Baki’ kabristanında vedâ ziyareti yaparken, Hazret-i Osman (r.a.) ın nur saçam mezarı başında oturdu. Diğer mezarları da ziyaret için oradan ayrılırken, Hazret-i Osman (r.a.) in ruhaniyet, gözüküp onu uğurladı ve üç defa öptü.
Ayrıca Hazret-i Abbas (r.a.) in, Hazret-i Aişe (r.anha) nin Hazret-i Fatıma (r.anha) nın, Peygember efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in küçük yaşta vefat eden mübarek evladı İbrahim (r.a.) in ve diğer büyüklerin ruhaniyetlerini görmüştür. Onların da feyz ve bereketlerine kavuştuğunu, her birinden ayrı ayrı haller gördüğünü bildirmiştir.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velilerin Yirmidördüncüsü olan Muhammed Ma’sum Faruk-i (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
15 Temmuz 2015, 00:13 tarihinde.
[...] bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 6 « Muhammed Ma’sum Faruki (Radiyallah-u anhu)- 4 Muhammed Ma’sum Faruki (Radiyallah-u anhu)- 6 [...]