Muhammed Pârisâ (Radiyallah-u anhu) – 3
Balıklı göl (Şanlı Urfa)
Muhammed Pârisâ (Radiyallah-u anhu) – 3
Buhârâ’dan ayrılırken, talabelerinden biri veda sırasında;
-“Siz hacca gittiniz.” Demişti.
Bu talebesine;
-”Gittik ve gittik!” buyurarak cevap verdi.
Böylece, bu seferinde vefat edeceğine işaret etmişti.
Nefes yolu üzerinden, büyüklerin mezarlarını ziyaret etmek üzere; Soganiyân’a (Cağâniyan), Herat’a, Tirmiz’e ve Belh şehirlerine uğradı. Vardıkları her yerde evliyâ kabirlerini ziyaret etti. Câm şehrine de uğramıştı.
Burada yetişen meşhur Mevlânâ Abdurrahman Câmi, Nefehât-ül-üns adlı eserinde şöyle yazmıştır;
-“Muhammed Pârisâ (r.a.) nin Câm şehrinden ayrıldığını hatırlıyorum. Mukâyese ederek şöyle hatırlıyorum ki 822 (M. 1419) senesi Cemâzil-evvel sonu veya Cemâzil-âhir ayı başı idi. Babam, bir grup Salih zatla, Muhammed Pârisâ (r.a.) ziyaretine gitmişti. Ben bu sırada beş yaşını henüz bitirmemiştim. Babam yanındakilerden bir kimseye beni omzuna almasını söyledi ve beni de alıp ziyaretine gittiler. Huzuruna varınca, beni kürsüsünün önünde tuttular. Muhammed Pârisâ (r.a.) bana iltifat edip, ber şeker verdi.”
-“Bu hadiseden sonra, altmış yıldan beri nurlarının yayılması gözümdedir. İşte Hâcegan silsilesine ihlasla bağlanmamın ve onlara muhabettimin sebebi, Muhammed Pârisâ (r.a.) nin bereketli nazarlarına kavuşmamdır. Ümit ederim ki, bu bağlılığın bereketiyle, onları sevenler ve muhlisler zümresiyle haşrolunurum”
Câm şehrinden hareket edip Nişâbur’a ulaştı. Havanın sıcak, yolun da korkulu olması sebeiyle, yolcular arasında yola çıkıp çıkmamak hususunda konuşmalar oldu. Neticede yola çıkmaları geri kaldı. Bu sırada Muhammed Pârisâ hazretleri (r.a.), Mevlânâ Celâleddin-i Rumi (r.a.) nin Divanını alıp açtı.
Açtığı sahifede şu manada beyitler çıktı;
-“Ey Hâk aşıkları, ikbale yürüyün!
Seâdet burcuna yönelin dosdoğru!
Bu yol, size Hakkın izniyle mübarek olsun.
Şehirde, çölde, dağda ve suda!…”
Bundan sonra Mekke-i mükerremeye gitmek üzere Nişaburdan yola çıktılar. Sohbet ederek selametle ve afiyet içinde Mekke’ye ulaştılar. Hac ibadetini yaptılar. Bu sırada Muhammed Pârisâ hazretleir (r.a.) hastalandı. Veda tavafını sedye üzerinde yaptı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in kabr-i şeriflerini ziyaret etmek için Medine-i münevvereye doğru yola çıktılar. Yolda uyku ile uyanıklık arasında Cüneyd-i Bağdadi hazretleri (r.a.) ni gördüğünü ve kendisine çok müjdeler erdiğini anlatmıştır.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Fıkıh âlimi veli olan Muhammed Pârisâ (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Allahın veli kulları, Muhammed Pârisâ, Tasavvuf
13 Şubat 2015, 22:56 tarihinde.
[...] anhu);Umm-ü Hâni (Radiyallah-u anha); « Muhammed Pârisâ (Radiyallah-u anhu); Muhammed Pârisâ (Radiyallah-u anhu) – 3 [...]