Öfke ve şehevi istekler- 3

04 Temmuz 2008 Cuma

dsc08829-fuadyusufoglu.JPG

Girnavas Mevki-i (Nusaybin)

6-İşlerde Teenniyi terk etmek, acelecilik:

Resulullah (Aleyhisselatu vesellam) buyruyor ki;

-“Acele Şeytandandır.Teenni ise Rahmandandır. Acele edildiği zaman Şeytan insana idrak edemediği yerden şerrini kabul ettirir.”

Rivayet olunur ki, İsa (aleyhisselam) doğduğu zaman Şeytanlar İblise gelerek derler ki;

-“Bugün putların başları aşağı eğilip, yıkılmışlar.”

İblis (Aleyhilla’net) :

-“Siz yerinizde durun, bu yeni bir hadisedir.” Der.

Yer yüzünü dolaşır, fakat İsa Aleyhisselam’ın doğması, meleklerin onu ziyaret etmesinden başka bir şey bulamaz. Geri döner ve şeytanlara der ki;

-“Dün gece bir Peygamber doğdu. Benim, bir kadının hamile kalıp, doğumunu yaptığında yanında bulunmamam vaki olmamıştır. Ancak bundan haberim olmadı.”

İsa Aleyhisselam’ın doğduğu bu geceden sonra putlara tapınmaktan Me’yus kalan şeytanlara, iblis şöyle der:

-“Adem oğullarına, acelecilik, hafifmeşreplik yönünden girin, onları bu yoldan yakalayın.”

7-Mal, Mülk ve para:

İnsanın ihtiyacından fazla mal, mülk, para, binitler ve akarlar, bunların hepsi şeytan (aleyhilla’net) ın karargah kurduğu şeylerdir. Bunların vasıtasiyle insanı saptırır. Allah (c.c.) tan uzaklaştırır.”

Sabit el-Benani (r.a.) der ki;

-“Resulullah (a.s.v.) Peygamber olarak gönderildiği zaman, iblis şeytanlara şöyle der: ’Bir hadise vardır, bakın bakalım o nedir?”

Şeytanlar giderler araştırırlar, fakat bir şey bulamazlar. Sonra İblise gelerek şöyle derler:

-“Biz, bir şey anlayamadık.”

Şeytan (aleyhilla’net):

-“Ben size hayırlı bir haberle gelirim.” Der ve gider. Döndükten sonra Şeytanlara şöyle der:

-“Cenab-i Allah (c.c.), Muhammed (s.a.v.) i Peygamber olarak göndermiş.”

Bundan sonra iblis durmaz şeytanlarını Peygamber (a.s.v.)ın ashabına gönderir. Onları sapıtmak için, Fakat her defasında şeytanlar başarısızlığa uğrayarak dönerler ve iblis şöyle derler:

-“Biz hiçbir gün böylelerine tesadüf etmedik. Bunlara günah işletiriz, sonra bunlar kalkarlar namazlarını kılarlar. Kıldıkları namazları, bizim yaptırdığımız günahları yok eder, silip atar.”

Bunun üzerine iblis onlara şöyle der:

-“Yavaş olun, umulur ki, Allah (c.c.), onlara dünyayı feth eder de, biz de onlardan isteklerimizi elde ederiz.

Rivayet edilir ki,

Bir gün İsa (aleyhisselam) bir taşı yastık ederek başını taşın üzerine koymuştu. Bu halde iken ona şeytan uğrar ve der ki;

-“Ey İsa (aleyhisselam) dünyaya mi rağbet ettin?”

Bunun üzerine İsa (aleyhisselam), taşı başının altından alıp atar ve iblise şöyle der:

-“İŞTE BU DA DÜNYA İLE BİRLİKTE SENİNLE OLSUN.”

8-Cimrilik ve fakir olma korkusu:

Devam edecek………

Kalblerin Keşfi (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teala (c.c.) bizleri ve sizleri Şeytanın tuzaklarından Koruyup, Slaih Ameller işleyen kullarından eylesin. AMİN………

Fuad Yusufoğlu

“Öfke ve şehevi istekler- 3” için 4 Yorum

  1. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    4/6/2007 – lütfen dikkat
    Yazan: bulaniksu
    http://bulaniksu.blogcu.com/ UN ÖNERİSİ İLE 10 HAZİRAN GÜNÜ ATALARIMIZA BAŞTA ATATÜRK E OLMAK ÜZERE CUMHURİYET’ imize sahip çıkmak amacı ile tüm sitelerin yazıyı ilk sayfa olarak kendi sitelerinde yayınlamalarını rica edeceğiz. Eğer bunu diğer blogculara duyrulmasına yardımcı olursanız küçükte olsa birlikteliğimizi göstermiş oluruz, katılan tüm sitelere şimdiden teşekkür ederim.

    NOT: YAZIYI AYNEN BLOGLARINIZA KOPYA EDERSENİZ SEVİNİRİZ. ÖNCE BU DUYURU METNİNİ VE O GÜNDE BAYRAĞIN VE VATANIN KİMLERE AİT OLDUĞUNU GÖSTERELİM BU HAİN CAMBAZLARA HAYIRLISI İLE…

  2. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    4/6/2007 – Selamünaleyküm
    Yazan: sirad
    Sevgili ağabeyim nasılsınız? Keyfiniz sıhhatiniz yerindedir inşALLAH.
    Efendim konuya biaen bir kaç şey de ben ekliyeyim ALLAH’ın izniyle. Ekleyeceklerim alıntıdır:

    Kur’an ve sünnet bu konuda bize, iyi düşünüp sonra istekte bulunma terbiyesini öğretir. Öfke ve acele ile hareket ettiğimiz zaman, zararlı çıkacağımızı, neticede pişman olacağımızı, teenni ile hareket etmenin, çok daha iyi olacağını haber verir. Bilhassa insan fıtratında olan aceleciliğin iyi bir şey olmadığını öğütler:

    “İnsan (karakteri gereği) aceleden (acele hareket etme duygusuyla) yaratılmıştır” (el-Enbiya, 21/37).

    İlim adamları, bu konu ile ilgili olan diğer ayetleri de dikkate alarak, bu ayetin hakkında farklı yorumlarda bulunmuşlardır.

    a- Kurtubî’ye göre, acele üzerine oluşturulup acele olarak yaratılmıştır.

    b- İbn Kesir’e göre, insan çogu işlerinde ve durumlarında acelecidir.

    c- Alâaddin Ali’ye göre, insanın yapısı ve aceleden olarak yaratılması tabiatının acelecilik üzere kurulması ile ilgilidir.

    d- er-Razî’ye göre, insanlar aceleci olarak yaratılmışlardır. Yani acelecilik onların huyu ve karakteridir.

    e- Himyeri lûgatına göre, insan çamurdan yaratılmıştır. Çünkü “acel” bu lûgata göre çamur demektir.

    f- Ahfeş’e göre, insan ivedi bir emirle yaratılmıştır ki o, “kün” emridir. Bu son iki yorum pek itibâr görmemiştir.

    g- İnsan çoğu zaman sabırsızlık gösterdiği için, sanki aceleden yaratılmıştır. Bu tabir, sabırsızlığın mübalağa ifâde eden şeklidir (er-Razî, et-Tefsiru’l-Kebir, Mısır 1937, XXII. 171 vd.; et- Taberî, Camiu’l-Beyân, Mısır 1954, XVII, 26 vd.; el-Kurtubî, el-Camiu li-Ahkâmi’l-Kur’ân, Kahire 1967, XI 288 vd.; İsmail b. Kesir, Tefsiru’l-Kur’âni’l-Azim, Beyrut 1969, III, 178 vd.).

    Böylece Kur’ân- Kerim’in tam otuzyedi yerinde insanın aceleci olduğu, birçok şeyleri acele edip istediği açıklanarak bunun, insanın mayasında doğuştan bulunduğuna işâret edilmiştir.

    Ayrıca bu konuda, ilgili ayeti açıklar mahiyette başka bir ayette şöyle buyurulmaktadır: “İnsan hayra duâ eder gibi, kötülük için duâ eder. Zaten çok acelecidir” (el-İsra, 17/11).

    İbn Abbas’tan rivâyet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s) ashapdan birine (Eşec Abdulkays’e) şöyle buyurmuştur: “Sende iki özellik var. Allah onları sever: Hilm (yumuşaklık, şefkatli olma) ve teenni.”

    el-Müzenî’nin rivâyet ettiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) “İktisatlı olma, teenni ile, güzellikle ve doğru dürüst hareket etme, peygamberliğin hasletlerindendir” buyurmuştur.

    Abdulmuhaymin’in babasından ve onun da dedesinden naklettiğine göre, sevgili Peygamberimiz (s.a.s) “Teenni ile hareket etmek Allah’tan ve acele ile hareket etmek de şeytandandır” (et-Tirmizî, es-Sunen, Birr, 66) buyurmuştur.

    Ebû Hureyre’den rivâyet edildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Makbul olanı, acele ile hareket etmek değil, insanın gazab ve sinirlenme halinde, nefsini yenerek teenni ile hareket etmesidir” (Muhammed b. Allan, Delilu’l-Falihin, Mısır 1971, I, 189).

    Habbab b. Eret’in şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Hz. Peygamber (s.a.s) Kâbe’nin gölgesinde bürdesine sarıldığı bir sırada, ona sıkıntılarımızı arzedip şikayette bulunduk ve “Bizim için Allah’a yalvarıp dua etmez miydiniz?” dedik. O, şu cevabı verdi: “Sizden evvelki ümmetlerin zamanında, adam toprağa gömülür, demir testerelerle vücudu ikiye bölünür ve eti kemiğinden ayrılırdı. Fakat bu onu dininden, imânından çevirmezdi. Vallahi Allah bu işi (dini) tamamlayıp kemâle erdirecek. Öyle ki, insanlar San’a'dan Hadramevt’e kadar hiç bir şeyden korkmadan gidecekler. İnsanlar yalnız Allah’tan korkacaklar ve koyunları için, dağ başındaki kurttan çekinecekler. Fakat siz acele ediyorsunuz (teennide bulunmuyorsunuz)” (Muhammed b. Allan, Delilu’l-Falinîn, I, 175)

    Selam ve dua ile kalın.
    Esselamünaleyküm.

  3. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    5/6/2007 – )))
    Yazan: Baharcicegi
    Insanoglunun istegi hevesi hic bitmez taki ölünceye kadar,Allah bizlere helalinden yetecek kadar rizik versin cok verip sasiran kullarindan etmesin

  4. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    5/6/2007 – Selamünaleyküm
    Yazan: sirad
    Estağfrullah efendim, mükafat değil. Zaten olması gereken şey. Hani soruyorlar ya:
    -Sen Müslüman mısın?
    Cevap veriyoruz:
    -Elhamdürüllah müslümanım, diye.
    İşte efendim müslümanız diyorum, elhamdürüllah. Ama müslüman olduğumuzu gösteren bir şeyler, bazı çalışmalar olmalı değil mi? Başka bir ülkeye gittiğimizde, eğer orda ezan sesi duyduysak:
    -Burası müslümanların yeri, diyoruz.
    Ezan oluyor oranın müslüman oluşunun kanıtı. Bizim de kanıtımız bu olsun inşALLAH.
    Bir de “ilim yayman” demişsiniz ya, eğer öyleyse ne mutlu bize. Niyetimiz zerre miktarı kadar da olsa gerçekleştirebildik demektir elhamdrüllah. Bir de sizin kadar ilmi bu denli güzel ve temiz bir şekilde yaydığımızı sanmıyorum. Zaten o hadislerin, ayetlerin yazılmasına vesile oluyorsunuz ALLAH razı olsun. Mesala acelecilik hakkında yazdığım alimlerin yorumlarını ilk defa ben de size yazarken gördüm. Neyse lafı fazla uzatmıyayım.
    Bloğumuza uğradığınız için ALLAH razı olsun.
    ALLAH’a emanet olun.
    Esselamünaleyküm.

Yorum Yapın