Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 6
Girnavas şelalalesi (İlkbahar) Nusaybin
Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 6
İslâm askerleri, bildirilen emirle düşmana hücum ettiler. İran ordusu beraberinde getirdikleri fillerle karşılık verdiler.
İlk gün şiddetli çarpışmalar oldu. Sonraki günlerde İslâm orduları uyguladıkları dahiyane taktiklerle İran ordusunu bozguna uğrattılar.
Önce İran Ordusu komutanları öldürüldü. İran Ordusu baş komutanı Rüstem de öldürülünce ordu dağıldı. Kaçmaya başladılar. Kaçanların çoğu da nehre düşerek boğuldu.
Bu harb’te Müslümânlar 2000 şehid verdi. İranlıların tamamına yakını öldürüldü. Müslümânlar büyük bir zafer kazandılar.
Daha sonra Hazret-i Ömer (r.a.) in emriyle Sâsani Devleti’nin başşehri ve İran Kısrası’nın bulunduğu Medayın şehrine haraket edildi.
İslâm askerinin Medayın’a haraket ettiğini İran Kısrası Yezd-i Cürd duyunca korkudan şehri terk etti.
İslâm Ordusu Medayın şehrine kolayca girerek burayı fethetti. Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) bu fethi şu mektubla Halife-i Müslümine bildirdi.
-“Rahman ve Rahim olan Allah-u Teâlâ’nın adıyla, Irak valisi Sa’d bin Ebi Vakkas’tan, Müminlerin emiri Ömer-ül Fâruk’a;”
-“Allah’ın selamı üzerine olsun. Kendisinden başka hak ma’but olmiyan, eşi benzeri olmayan Allah-u teâlâ’ya hamd eder, O’nun habibi olan Muhammed aleyhisselam’a salat ve selam ederim. Allah-u Teâlâ şeytan’a uyan bir kavme karşı bize zaferi ihsan etti. Gözün görmediği meydanlarda at koşturmayı nasib etti. Allah-u Teâlâ bize ihsanı ile muamele etti. Kisra’nın yurdunun büyük bir kısmını ele geçirdik. Ordu kumandanlarının çoğunu öldürdük. Bu savaşta melekler onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı. Çünkü Allah-u Teâlâ iman edenlerin yardımcısıdır. İman etmiyenlerin yardımcısı yoktur. Yezd-i cürd öldürüldü. Kızı da esir olarak ele geçirildi. Bundan sonra ne yapacağımız hususunda, medain şehrinde emirlerinizi bekliyorum. Allah-u Teâlâ’nın selamı bütün Müslümanların üzerine olsun.”
Hazret-i Ömer (r.a.), Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) ın mektubunu aldı. Medine’de bulunan Eshab-i Kiram (r.anhüm) ile uzun uzun istişare etti.
Haşr suresi 7, 8, 9, 10’ ncu ayetlerini delil getirerek, arazının eski sahiplerinde kalmasına ve araziye haraç vergisi konulmasına karar verildi.
Bu kararı Hazret-i Ömer (r.a.) şu mektubla Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) a bildirdi.
-“Mektubunu aldık. Orada, bildirildiğine göre, gaziler senden, elde ettikleri ganimetleri ve Allah-u Teâlâ’nın ‘fey’ olarak kendilerine ihsan ettiği malları kendileri arasında taksim etmeni istemişler. Benim mektubum sana ulaşınca mes’eleye nazar et ve eğil. Mal, hayvan ve eşya olarak insanların celbettikleri ganimetleri topla. Onları Müslümanlardan hazır bulunanlara bölüştür. Arazi ve nehirleri işleyicilerine bırak ki, onlar bütün Müslümanların atiyyelerine dahil olsun. Çünkü, eğer sen onları yani arazi ve nehirleri halen orada bulunanlara taksim edersen, onlardan sonra geleceklere bir şey kalmaz.”
Devam edecek…
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Aşere-i Mübeşşere, Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Menkıbeler