Şems-i Tebrizi (Radiyallah-u anhu) – 12
Minberi Nebi Aleyhis selam (Revda-i Şerif)
Şems-i Tebrizi (Radiyallah-u anhu) – 12
Sultan’ın bir oğlu vardı. Çok yiğit ve yakışıklı idi. Fakat her şeyi hemen ezberleyemez çok kısa zamanda da unuturdu.
Hocaları , onun unutkalığından usanmışlardı. Babası birgün Şems-i Tebrizi (r.a.) nin huzuruna gelip, oğlunun durumunu anlattı ve himmetini istirham edip, Kur’an-i kerim öğretmesini istedi.
Şems-i Tebrizi (r.a.) de kabul buyurup;
-“İnşallah hergün Kur’an-i kerim’in bir cüz’ünü (Yirmi sahife) ezberler.”dedi.
Orada bulunan herkes bu söze şaşırdılar. Ertesi günden i’tibaren, çocuk derse gelmeye başladı ve hergün yirmi sahife’yi ezberledi. Bir ayda Kur’an-i kerim’in tâmamını ezberlemiş oldu.
Şems-i Tebrizi hazretleri (r.a.), Mevlânâ (r.a.) yı evliyalık makamlarının en yüksek derecelerine çıkarmak için elinden gelen bütün tedbirlere başvuruyor, her türlü riyazet ve mücâhedeyi yaptırıyordu. Günler bu şekilde devam ederken, halk, Mevlânâ (r.a.) nın hiç görünmemesinden dolayı Şems (r.a.) e kızmaya başladılar.
Birgün bu söylenenleri Şems-i Tebrizi (r.a.) işitince, sultan Veled (r.a.) e dedi ki;
-“Ey Veled! Hakkımda yine sû-i zan etmeye başladılar. Beni Mevlânâ’dan ayırmak için, söz birliği etmişler. Bu seferki ayrılığımın acısı çok derin olacak!”
645 (m. 1247) senesi Aralık ayının beşin’e rastlayan Perşembe gecesiydi. Mevlânâ hazretleri iler Şems (r.a.) yine odalarında sohbet ediyorlar. Allah-u Teâlâ’nın muhabbetinden ve çeşitli evliyalık makamlarından anlatıyorlardı.
Bir ara kapı çalındı ve Şems hazretleri (r.a.) ni dışarı çağırdılar.
Şems-i Tebrizi (r.a.) Mevlânâ (r.a.) ya;
-“Beni katletmek için çağırıyorlar.” Dedi. Ve dışarı çıktı.
Dışarıda bir grup kimse, bir anda üzerine hücum ettiler. Şems-i Terbrizi hazretleri (r.a.) nin “Allah!” diyen sesi duyuldu. Mevlânâ hemen dışarı çıktı, fakat hiç kimse yoktu. Yerde kan lekeleri vardı. Derhal oğlu Sultan Veled (r.a.) i uyandırıp, durumun tetkikini istedi. Yapılan bütün araştırmalarda Şems-i tebrizi (r.a.) nin cesedini bulamadılar.
Bu cinayeti işleyenler “yedi” kişi idi. İçlerinde Mevlânâ (r.a.) n ın oğlu Alâeddin de vardı.
Yedisi de kısa bir süre sonra çeşitli belâlara yakalanarak öldüler.
Bir gece Sultan Veled (r.a.), rü’yasında Şems-i Tebrizi (r.a.) nin cesedinin bir kuyuya atıldığını gördü. Uyanınca, yanına en yakın dostlarından birkaçını alarak, gördüğü kuyuya gittiler.. Cesed hiç bozulmamıştı. Mevlânâ (r.a.) nın medresesine defn ettiler.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Şems-i Tebrizi (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
26 Ocak 2013, 14:08 tarihinde.
[...] anhu)- 9Ali Râmiteni (Radiyallah-u anhu)- 7 « Şems-i Tebrizi (Radiyallah-u anhu) – 10 Şems-i Tebrizi (Radiyallah-u anhu) – 12 [...]