Silsile-i aliyye büyüklerinin isimleri
Medine-i Münevvere – çok eski resim – (Mekke müzesinden alınmıştır)
Silsile-i Âliye büyüklerinin isimleri
1-Ebû Bekr-i Sıdık
2- Selman-i Farisi
3-Kasım bin Muhammed
4-Ca’fer-i Sadık
5-Bayezid-i Bistımi
6-Ebûl Hasan Harkani
7- Ebu Ali Farmedi
8- Yusuf-i Hemedani
9- Abdülhalık Goncdüvani
10- Arif-i Rivegeri
11- Mahmud-i İncirfagnevi
12- Ali Ramiteni
13- Muhammed Bâbâ Semmasi
14- Seyyid Emir Külâl
15- Seyyid Muhammed Behâeddin Buhari
16- Alâüddin-i Attâr
17- Yakub-i Çerhi
18- Ubeydullah-i Ahrâr
19- Kâdi Muhammed Zâhid
20- Derviş Muhammed
21- Hâvacegi Muhammed İmkinki
22- Muhammed Bakibillah
23- İmam-ı Rabbani Ahmed Faruk-i Serhendi
24- Muhammed Ma’sum Faruki
25- Seyfeddin Faruki
26- Seyyid Nur Muhammed
27- Seyyid Mazhar-ı Can-ı Canan
28- Seyyid Abdullah Dehlevi
29- Mevlana Halid-i Bağdâdi
30- Seyyid Abdullah Şemdin’i
31- Seyyid Tâhâ-yı Hakkâri
32- Seyyid Sibğatullah-i Arvâsi
33- Abdurrahman-i Taği
34- Fethullah-i Verkanısı
35- Muhammed Diyauddin
36- Ahmed-el Haznevi Şah-i Hazne
37- Muhammed Ma’sum-i Sani el Haznevi
38- Alaaddin el haznevi
39- İzzeddin el haznevi
40- Muhammed el haznevi
41- Muhammed Muta’ el haznevi
* * *
Veli;
Müminin sıfatı olarak “veli” kavramı, Allah’ın dostu ve sevgili kulu demektir. Kur’anda Salih ve muttaki olan mü’minlerin Allah dostu (veli) olduğu bildirilmiştir. (Yunus Suresi ayet 10/62-63, A’raf suresi; 7/ 196) Müminlerin velisi ancak Allah, Onun Resul-ü, mü’minler ve meleklerdir (Maide suresi ayet;5/55, Fussilet suresi; ayet, 41/31
Bir fıkıh terimi olarak “veli”, başkalarının üzerinde veya onların hakkında tasarruf etme yetkisine sahip kişi anlamına gelmektedir. Bu yetkiye ise “velâyet” denir.
Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları (Dini kavramlar sözlüğü)
Devam edecek…
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri başta Resulullah efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem, Eshab-i Kiram radiyallah-u anhüm ile “Silsile-i aliyye” de yer alan bu mübarek zatlar hürmetine; dünya ve ahiret saâdetini ihsan eyleyip günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Allahın veli kulları, Nakşibendi silsilesi, Tasavvuf
12 Şubat 2010, 19:14 tarihinde.
Amin.
ALLAH c.c. Razı olsun abim
12 Şubat 2010, 19:23 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim Hakan;
Allah sizden de razı olsun. Zaten bu fakirin da istediği bir müslüman kardeşin bana dua etmesidir. Zaten bizler dünyada ne için yaşıyoruz ki
İnan ki bir kardeşin bana dua etmesi ve Allah razı olsun demesi kadar güzel bir şey yoktuır benim için dünya ve içindekilerden daha kıymetlidir…
Silsiel-i Aliye büyüklerinin mübarek isimleri ve menkıbeleri daha bitmedi zaten yavaş yavaş sırasıyla yazıyorum. Allah kendi rızası istikametinde kabul buyrsun Amin.
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Bu mübarek zatların hürmetine günahlarımızı aff eylesin ve Ahirette imanla gitmeyi nasib eylesin. Amin.
Sevgilerimle…
14 Nisan 2010, 01:50 tarihinde.
selamün aleyküm efendim silsile-ii aliyye böyle bir silsile var bu doğrumudur
sitede seyyid sıbgatullah arvasi(Hizani) den sonra ayrılmamı var seyyid salih k.s un sohbetine devam ettiyse ki öyle o zaman seyyid fehim arvasi ve seyyid abdulhakim arvasi k.s de bu yolun büyüklerinden oluyor bu konuda bizi bilgilendirirmisiniz şeyh muhammed muta hz. leri bu büyüklerin yolunun devamımıdır bu büyüklerden icazetlimidir meseleyi anlayamadığım için Allah-ü Tealanını rızası için bizi bilgilendirirmisiniz
okuduğumuz büyüklerin ehli sünnet alimlerinin kitablarında zamanın kutbu irşadına tabi olmak ona gitmek vacib oluyor kutbu medar da varmıs biz simdi nereye nasıl gideceğiz kime tabi olacağız altın silsilei okudum hayatlarını okudum silsilei aliyye büyüklerinin hayatlarını okudum obu büyük velileri seviyorum onları incitmekten korkuyorum tabiri caiz ise o büyüklere dil uzatmak veya birinin dil uzatmasından söğüt yaprağı gibi korkudan titriyorum iştişare yapmadan istihare yapmadık bu büyüklerin yoluna katılmk onların feyz ve bereketinden istifade etmek nurlu nazarlarına muhatab olmak için yanıp tutuşuyorum lakin kendimizide eksik görüyoruz ilmimiz yok ibadetimiz eksik kusurumuz çok günahımız dağları aştı bu halle o büyüklere nasıml gideriz büyüklerden bir işaret almak gerekir onu nasıl alacağız bilemiyoruz bu yola layık ta değiliz bize ne olur yardım ediniz zamanın kutbu irşadı gavsul azamı hürmetine hatırına bize yardım ediniz ve bize dua ediniz bizde bu yolun ve bu büyüklrin kapısının köpeği olalım bu yolun büyükleri bize bir kere bu abdullah bizim kamızın köpeğidir derse en büyük iltifatı almış oluruz
bizi talebeliğe kabul buyurmazlar ki o büyüklerinin talebelerine talebe olmayacağımızı biliyoruz acaba o büyüklerin köpeği olabilirmiyiz
bize lütfen yardım edin istirham ediyorum
bu vesile ile dua eder müstecab dualarınızı istirham ederiz
Abdullah Adem
1- Peygamber Efendimiz
2- Ebubekr-i Sıddık
3- Selman-ı Farisi
4- Kasım bin Muhammed
5- Cafer-i Sadık
6- Bayezid-i Bistami
7- Ebul Hasan Harkani
8- Ebu Ali Farmedi
9- Yusuf-i Hemedani
10- Abdülhalık-i Goncdüvani
11- Arif-i Rivegeri
12- Mahmud-i Encirfagnevi
13- Ali Ramiteni
14- Muhammed Bâbâ Semmasi
15- Seyyid Emir Gilâl
16- Seyyid Muhammed Behaeddin Buhari
17- Alâüddin-i Attâr
18- Yakub-i Çerhi
19- Ubeydullah-i Ahrâr
20- Kâdi Muhammed Zâhid
21- Derviş Muhammed
22- Hâcegi Muhammed Emkenegi
23- Muhammed Bakibillah
24- İmam-ı Ahmed Rabbani
25- Muhammed Masum Faruki
26- Seyfeddin Faruki
27- Seyyid Nur Muhammed
28- Seyyid Mazhar-ı Can-ı Canan
29- Seyyid Abdullah Dehlevi
30- Mevlana Halid-i Bağdâdi
31- Seyyid Abdullah Şemdini
32- Seyyid Tâhâ-yı Hakkâri
33- Seyyid Muhammed Sâlih
34- Seyyid Sıbgatullah-i Hizâni
35- Seyyid Fehim-i Arvâsi
36- Seyyid Abdülhakim-i Arvâsi
14 Nisan 2010, 06:02 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim Abdullah;
Zaten isimlerin en güzeli Abdullah’tır… Sonra Abdurrahman, Abdurrahim Daha Sonra Muhammed,Ahmed, Mahmud sırayla gider…
Öncelikle Allahın selamı ve bereketi sizin ve Bütün Müslümanların üzerine olsun.
Evet…
“bu büyüklerden icazetlimidir meseleyi anlayamadığım için Allah-ü Tealanını rızası için bizi bilgilendirirmisiniz” diye bana soru sormuşsunuz
Bana sorduklarınız sorularınızı canu gönülden dilimin döndüğü ve bilgiminin dahilinde cevaplamaya çalışacağım.
Evet….
Tasavvuf yanı Tarikat çok çok titiz bir yoldur…Onun için buna altın silsile denilmiştir.. Yani insan bu tarakatı altın değerinde kendisine ve çölde yalnız başına susuz, aç olarak yol alan kimsenin anında su ve yemek bulmasına benzer…
insan bunu bir ganimet bilmeli…
Allah bizleri ve sizaleri bu altın silsile-i âliye’nin mübarek zatların hurmetine, dünyadaki afet ve belalarındanm muhafaza eylesin, ahirette kelime-i tevdihle gitmeyi nasıb eylesin… Amin…
Şimdi sizin de söylediğiniz gibi bu tarikat çok mübarek zatlardan meydana gelmiştir ve her zaman ve her yerde çok büyük mübarek zatlardan teşekkül etmiş olup çok çok dallara yanı kollara ayrılmıştır… Zamanla zayıflamış veya zamanla da kuvvetli olmuştur. Bazen de bazı tarikatlar takib edilmediği için de yok olmuşlardır…
Bir örnek verirsek… Bu şanlı tarikatın isminiden de anlaşılacağı üzere “Nakşibendi” tarıkatı …değil mi?
Ama nakşibendi tarikatten başka Çeşidiyye, Kübraviye sühreverdiye, Kadiriye ve daha çok bir o kadar büyük ve değerli zatlardan meydana gelmişlerdir…
Yanı biz tasavvuf ehli olarak bu tarikatların hepsine saygımız sonsuzdur..
Hepsi de gözlerimizin nurudurlar…
Elbette ki her tarik, her halife ve her talebe kendi murşidinden aldığı silsilesini devam etmekte haklıdır. Ve de çok çok güzel bir şeydir bu da İslamın büyüklüğü ve daha da genişlemesini sevk eder. Mesele mezhebler gibi… Hepside haktır ve bizim gözümüzün nurlarıdırlar…
Şimdi Bu tarikat olsun veya tasavvuf olsun (ikisi de aynı manaya gelir) bazı mübarek zatlar tarafından takib edile edile zamanımıza gelmiştir…
Mesele Mevlana Hallid-i BAĞDADİ Hazretleri (k.s.) nın 700 i aşkın mübarek halifeleri vardı ve büyük mübarek halifeler de çeşitli çalışmalar ve say’lar yaparak her kes kendi memleketinde bu yola hizmet için canla başla çalıştılar… Ve memleketlerindeki talabelerinin bazılarına da halifelik verdiler…
İşte bazı halifeler de kendi kuvvetlerine göre daha diğer insanlara halifelik verdiler ve bunlar da daha değerli insanlara halifelik verdiler ve böyle devam ederek zamanımıza geldi..
Bu halifelerden bazıları var ki baş oldular ve seninde dediğin gibi Bir zat-i muhterem bir kaç kişiye halifelik verir ve bu halifelerin hepsini bir kişiye teslim eder yanı Bu zatın izin verdiği bütün halifeleri bir halifeye teslim ederek bu sevgili halifeyi bunlar üzerinde nazır yanı murakıb eyler..
Evet diğer bütün halifeler haktır ve değerlidir ama bir şey daha var ki bu teslim edilen halife yanı GÖZDE halife hepsinin üstündedir…
Sen zaten bu mübarek zatların hayatların ı menkıbelerini okumuşsun orada da zikredilir. Şah-i Nakşibend hazretleri (k.s.) nin Alaadin-i Atar hazretleri (k.s.) yi gözde halife seçmesi gibi…
Mesele Seyyid Sabğatullah-i Ervası hazretelri (k.s.) bizzat kendi ağzıyla şöyle buyurmuştur..Kendi şeyhinden Ona şöyle tavsiye edilmiştir o da her halife yaptığı mübarek zatlara da tavsiye etmiştir…
-”Ahmed-i Berivanı zamanınıza yetişirse onu gözetin buyurmuştur…”
Seyyid Sabğatullah Arvası hazretleri (k.s.) nin vefatından sonra da Onun gözde halifelerinsden Seyda-i Tağı hazretleri de aynı yolu gütmüş ve DÖRT GÖZLE Ahmed-i Berivani yi beklemiştir ama gelmemiştir. O da kendi halifesi olan FETHULLAH-İ VARKANISI HAZRETLERİ (K.S.) aynı tavsiyeleri yapmıştır. Ama gene Ahmedi Berivanı hazretleri (k.s.) gelmemiştir. Seyda (k.s.) nin oğlu Muhammed Diyaaddın hazretleri (k.s.) halifelik alınca ve aradan uzun zaman geçince de İşte Molla Ahmed-i Berivanı hazretleri (k.s.) gelmiş ve oraya ilim tahsili için gitmiştir (Şeyh Halil-i Serdefi (r.a.) şöyle anlatır;
(-“Babam Şeyh İbrahim-i Bilakş’e anlattı. Oğlum Bizler bir mübarek gecede Allah yeryüzünde olan bazı seçkin kullarına bir Hil’at vereceği müjdesi kalblerimize ilham edildi. O gece hiç birimiz yatmadık ve geceyi ibadetle geçirdik ellerimizi açıp, bu hil’atı vermesi için Allah’a yalvarıp dua ettik. Gecenin sonunda Allah (c.c.) bu hil’atı Şah-i Hazne hazretleri (r.a.) ne ihsan etti. Allah bizleri onun şefaatına nail eylesin.” Buyurdu.
Ahmed el Haznevi hazretleri (r.a.) Zamanın evliyalarından önde geleni, Molla Ahmed Berivani lakabı ile de bilindiği gibi ama en çok Şah-i Hazne lakabı ile anılmaktadır. “Şah” kelimesi evliyaların Başı anlamına gelir.bu vesile ile ona “Şah” denilmiştir…(Şahi Hazne lakabını almıştır.)
Tabiki gereken ilgiyi görmüş ve zamanın müceddidi olmuştur. EVET O mubarek zat da çeşitli insanlara halifelik vermiştir tabiki gene en ghözde halifelerini onlara murakıb yapmıiştır Murakıb ne demek kısaca Tarikatta Murakıb çok hoş görülü olup ama Tasavvuf adablaına ters düşenleri afetmeyen ve onları ya düzltme yollarına giden ya da onları Allah korusun tarikattan tard eden kimsedir…Kısaca bir örnekle sınırlandıralım Şöyle ki aşağıdaki isimlsri yazılı olan zatlar Şah-i Hazne hazretleri (k.s.) nin değerli halifeleridirler ama bir de gözde halifesi varki buütün halifeleri bu zata teslim etmiştir ve bu zati muhterem olan Muhammed Ma’sum hazretleri (k.s.) bu yolda istediği halifeyi tard edebilir veya himmet ederek daha büyük makamlara getirebilir Tasavvufta örnekleri çoktur.
Şah-i Hazne hazretleri (k.s.) halifeleri aşağıya çıkarılmıştır;
Şah-i Hazne (Küddise sirreh) nın halifeleri’nin isimleri;
1- Muhammed Ma’sum-i Sani (k.s.)
2- Molla İbrahim-i Giresiver (k.s.)
3- Haci Hüseyin-i Kinike (k.s.)
4- Muhammed Ma’şuk Nurşin’i (k.s.)
5- Molla Abdullatif-i Amudi (k.s.)
6- Molla Muhammed Sıdık Serhade (k.s.)
7- Abdulhakim Bitlis’i hüseyn-i (k.s.)
8- Molla Abdurrezak Pirmiri (Kızıltepe) k.s.)
9- Molla Salih-i Kürimi (k.s.)
10- Molla Reşid (k.s.)
11- Haci Musa (k.s.)
12- Molla Cüneyd
13- Molla Ahmed
Ve böyle ce bizim zamanımıza geldi tabiki bu tarikata her kim halife olursa olsun şayet ma’neviyeti yeterli değilse dağılmalar olur ve zamanla söner gider…Ama nerede şevk heyecan ve ilim irfan varsa Müslümanlar oraya giderler daha doğrusu oraya Allah tarafından yönlendirirler..
İşte bizim murşidimiz olan Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.) de bunun bir adresidir…
Molla Ahmed-i Berivanı olarak adlandırılan Şah-i Hazne (k.s.) lakablı ile meşhur olan Bu zat-ı Muhreterm Hazne ye yerleşti ve bu belde meşhur oldu Bu beldeye (köye) dünyanın her yöresinden akın akın gelenler oldu.Yanı Hazne bir bakıma meşhur oldu ama kimin ismiyle meşhur oldu Şah-i Hazne olan Ahmed el-Haznevi hazretleri (k.s.) ile… Zamanla Telmaruf’ gidildi ve b u belde de bu zatlarla meşhur oldu Ve hazne köyü silindi.
Daha sonra da Telmaruf o kadar meşhur beldeler arasına girdiği halde o da sönükleşti Peki bunlar nenen oldu çünkü o gözde talabelerin dediği yapılmadığı için oldu…
Yanı daha başta dedim ya bu gözde haklifeler diğer halifelerin bir bakıma nazırları yanı onları kontrol eden mübarek kişilerdir…
Mesele Tel İrfan köyü veya beldesi Bundan 4 – 5 yıl evvel ne haritada ne de piyasada ne ismi ne de cismi vardı… Kuru bir arazı idi ve Telmaruf beldesi insanlarla dolup taşardı ne zama ki Bu gözde halifelerın dedikleri emirleri yapılmadı ve bu Telmaruf beldesi harap halına geldi… Ve buradan göç edildi Şimdi daha 4-5 yıl öncesine kadar ne ismi ne de cismi belli olan Telirfan beldesine bir bakın nasıl ilim irfan yeri olmuş ve Müslümanlar bu beldeyi kastederek ta Avrupan Asyadan daha diğer kıt’alardan bu küçük ama şirin beldeye geliyorlar Çünkü bir İşık kaynak açılmış ve dünyaya buradan hem ışık ve hemde su dağıtıyor..
Allah bizleri ve sizleri bu mübarek zatların hurmetine aff eylesin… Onların şefaatına naıil eylesin.. Amin…
Yanı senin de dediğin gibi her halife ve murid kendi şeyhini sevecek ve ona tabi olacaktır ama birde gözünü araştıracak acaba nerede zamanın kutbu vardır kendisi kalben araştıracak gezecek ve de bulacaktır çünkü Kutbun da alametleri vardır…
İşte bu alametleri taşıyanlar insanlar arasında baş olarak görünürler ve herkes buraya akın eder.
Dualarını beklerim..
Sevgiyle kalın…
06 Mayıs 2010, 14:33 tarihinde.
Allah razı olsun,cenabı Allah sayınızı artırsın.
06 Mayıs 2010, 15:48 tarihinde.
Kardeşim Sevban;
Allah senden de razı olsun… Dualarını beklerim..
Allah bizleri ve sizleri Silsile-i aliyye büyükleri (Radiyallah-u anhüm) nin yüzü suyu hurmetine günahlarımızı aff eylesin Bu kötü dünya afet ve belalarından muhafaza eylesin.. Amin…
Sevgiyle kalın.. Duayla kalın….
26 Temmuz 2010, 13:09 tarihinde.
1- Peygamber Efendimiz
2- Ebubekr-i Sıddık
3- Selman-ı Farisi
4- Kasım bin Muhammed
5- Cafer-i Sadık
6- Bayezid-i Bistami
7- Ebul Hasan Harkani
8- Ebu Ali Farmedi
9- Yusuf-i Hemedani
10- Abdülhalık-i Goncdüvani
11- Arif-i Rivegeri
12- Mahmud-i Encirfagnevi
13- Ali Ramiteni
14- Muhammed Bâbâ Semmasi
15- Seyyid Emir Gilâl
16- Seyyid Muhammed Behaeddin Buhari
17- Alâüddin-i Attâr
18- Yakub-i Çerhi
19- Ubeydullah-i Ahrâr
20- Kâdi Muhammed Zâhid
21- Derviş Muhammed
22- Hâcegi Muhammed Emkenegi
23- Muhammed Bakibillah
24- İmam-ı Ahmed Rabbani
25- Muhammed Masum Faruki
26- Seyfeddin Faruki
27- Seyyid Nur Muhammed
28- Seyyid Mazhar-ı Can-ı Canan
29- Seyyid Abdullah Dehlevi
30- Mevlana Halid-i Bağdâdi
31- Seyyid Abdullah Şemdini
32- Seyyid Tâhâ-yı Hakkâri
33- Seyyid Muhammed Sâlih
34- Seyyid Sıbgatullah-i Hizâni
35- Seyyid Fehim-i Arvâsi
36- Seyyid Abdülhakim-i Arvâsi
37-H.Hilmi Işık İstanbuli
DOĞRU SIRA BUDUR KAFADAN ATMALIM EFENDİM
26 Temmuz 2010, 14:56 tarihinde.
Hanı çok güzel ve bir de o kadar da düşündürücü Bir Söz vardır…
Ekabirlerin sözü olarak geçer;
“EL CAVABUN AHMAKUN SÜKÜTÜN”
MEAL OLARAK DA; Ahmaklara verilecek cevab “SÜKÜT’DIR”
sana bununla iktifa etmek gerekir diye düşündüm ama bu mubarek Berat kandili vesilesiyle de sana bazı açıklayıcıo bilgi vermek gerekir diye düşündüm.. Yoksa yukarıdaki sözler sana yeter. Çünkü seninm yorumun cevabına karşılık yukarıdaki kinayali sözler vermek lazımdır Çünkü sen yorumunda ;
“DOĞRU SIRA BUDUR KAFADAN ATMALIM EFENDİM” diye yazmış olmasaydın bunları yazmazdım.
Ama ÖĞREN… Ve bir daha da yalnız doğru budur deme çünkü Allah korusun helak’a girersin
Daha da uzun yazmak isterdim.
Seyyid Sıbgatullah-i Hizâni (r.an) Ahmed el-Haznevi için söylediği sözler vardır (Her ne kadar Ahmed El-Haznevi hazretleri (k.s.) onun zamanında olmazsa da ) O menkıbeyi okumanı tavsiye ederim. Şahi-i Nakşibend hazretleri (k.s.) nın hayatını okumanı isterim… Zaten bir tıklamayla da benim sitemden o mübarek zatlara hemen ulaşırsın.
MUTLAKA BİR MÜSLÜMAN KİŞİSİN VELEVKİ CAHİL OLSAN DA GENE MUBAREK BERAT KANDİLİNİ KUTLARIM…
NOT;
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) den b u güne kadar Silsila-i Aliyye (Radiyallah-u anhüm) sadece senin söylediğin gibi ( 37) kişi değildir ve ne de benin söylediğim şekilde de ( 41) kişi değildir belki bir o kadar ve daha silsile-i aliyye (radiyallah-u anhüm) mübarek zatlar vardır.
Yanı Her halife kendi tarafına çekmiş ki bu mubarek silsile-i Âliyye nın nereden nereye geldiğidir.
Daha da açıklayıcı bilgi istersen sana sadece şunu söyleyebilirim..
Mevlana Halid-i Bağdadı (r.a.) nun 700 üzerinde halifesi vardı…
Tabiki bu halifeler de silsile-i Aliyye (r.anhüm) nin güzide ve çok muteber halifeleridirler onlara da kurban olayım. Ama her halife kendi Murşidinden yana kaleme almış..
Hasılı kelam yalnız doğrusu budur dediğin zaman asıl yanılan kişi sen olursun..
Sevgiyle kalın… Duayla kalın…
Berat kandili kutlu olsun duaların ı beklerim…
29 Ekim 2010, 20:21 tarihinde.
selam ve duaile hayırlı akşamlar küçüklerden hata büyüklerden af efendım bahs ettiğinız gibi mevlana halid i bağdad i gibi bi zatın 700 hali,fesi varsa her halifenın de 10 halifesi olmuş sa ondan sonrasını kendisi düşünsün selam ve duaile
30 Ekim 2010, 07:19 tarihinde.
Kardeşim Suat;
Gayem hiç kimseyle tartışmak değil ve buda ne bana ne de BU MUBAREK ZATLARIN hayat ve menkıbelerini kaleme aldığım değerli kişilere de uygun değildir. Yanı gayem özetle şudur ki her murşid’in halifeleri olur ama onların içinde güzide halifeler vardır tabiki diğer halifeler de bu zata bağlı olurlar.Mesele Cüneyd Şahi Hazne hazretlerin (k.s.) in halifelerinden idi ama gel gelelim Muhammed Alaaddin hazretleri (k.s.) tarafından tariktan tard edildi ve Allah korusun soınu da mechül oldu. Yanı demek istediğim her murşid mutlaka halifele çıkaracak bazıları hemen kesilecek bazıları bir müddet devam edecek ama bazı halifeler varki Kıyamete kadar devam edecek. İşte Şahi Hazne hazretleri (k.s.) ile kendisi beyan ettiği ve seri’ (BAŞ) olarak tavsite ettiği kimseler inin halifeleri olacak…
Daha da açıklayıcı bilgi istersen Şah-i Hazne daha faka (öğrenci) iken Ğavsi Hizan (Ğayda) Seyyid Sabğatullah Arvasi hazretleri (k.s.) kendi halifelerine tavsiye ettiği “AHMED-İ BERİVANİ” hazretleri sonradan “Harzet” Muhammed Diyaaddin hazretleri (k.s.) ın ancak zamanında kemala erdi.
Dah da çok örnekler verilebilir.. Muhammed Baba Semmasi hazretleri (k.s.) Haliefelerinden baş göz eden Seyyid Emir Külal hazretleri (k.s.) nin hayatını ve menkıbesini okumakta yarar vardır…
Mesele; KISACA
“Babası Seyyid Hamza (r.a.) Medine’den gelip, Buhârâ’nın Efşene köyüne yerleşmişti. Salih bir zat idi.
Bir def’asında, zamanın en meşhur evliyası Seyyid Atâ (r.a.), yanında zamanın meşhur zatlarıyla büyük bir cemâat hâlinde, Emir Külâl hazretler (r.a.) nin babası Seyyid Hamza (r.a.) nın bulunduğu köyden geçiyordu. Bu yolculuğu sırasında tanışıp dost oldular.
Bundan sonra Seyyid Atâ (r.a.) nın her ne zaman oraya yolu düşse, önce doğruca Seyyid Hamza (r.a.) nın evine gider, başkalarıyla daha sonra görüşürdü.
Yine bir defasında Efşene köyüne uğramış ve Seyyid Hamza (r.a.) nin yalına gelmişti. Bu gelişinde ona bir müjde verip, şöyle demiştir.
-“Ey Kardeşim! Allah-u Teâlâ sana öyle bir evlat verecek ki, şanı pek yüce olacak. Cihan baştan başa onun hizmetine girecektir. Bu çocuğun doğduğu zaman, ismini Emir külâl koy.”
Aradan yıllar geçti. Seyyid Hamza (r.a.) nın bir oğlu oldu. Seyyid Atâ (r.a.) işareti üzerine, ismini “Emir külâl” koydu.”
Daha da açıklayıcı bilgi olarak Şahi Nakşibend hazretleri Muhammed Behaaddin hazretleri (k.s.) daha doğmanadan önceki halını anlatan menkıbeler vardır mesele; KISACA
“Tasavvuf ilmini büyük âlim Ali Râmiteni (r.a.) den öğrendi. Onun derslerine ve sohbetlerinde yetişip, tasavvuf’da yüksek dereceye ulaştı.
Hocası, kendisinden sonra irşad makamına Muhammed Bâbâ Semmâsi (r.a.) yi vekil bıraktı. “Diğer talebelerine de, ona tâbi olmalarını vasiyet etti.”
Hocasının vefatından sonra irşad makamına geçen Muhammed Bâbâ Semmâsi (r.a.), çok talebe yetiştirdi ve içlerinden bir kısmını tasavvuf’da yüksek makamlara kavuşturdu. Bu talebelerinin başında, kendisinden sonra yerine geçen ve ilim deryasında sadef misâli olan Seyyid Emir Külâl hazretleri (r.a.) gelmektedir.
Bir talebesi de, Şah-i Nakşibend Behâüddin Nakşibendi hazretleri (r.a.) dir. Behâüddin Nakşibendi hazretleri (r.a.) Kasr-i Hindüvan’da doğdu.
Henüz o doğmadan evvel hocası Muhammed Bâbâ Semmâsi (r.a.) onun doğduğu yerden geçerken;
-“Bu yerde büyük bir zatın kokusu geliyor. Pek yakında Kasr-i Hindüvan, Kasr-i ârifan olur.” Buyurdu.
Birgün yine oradan geçiyordu;
-“Şimdi o güzel koku daha çok geliyor. Ümid ederim ki, o büyük insan dünyaya gelmiştir.” Buyurdu.
Böyle buyurduğu zaman, Behâüddin-i Buhâri hazretleri (r.a.) doğalı üç gün olmuştu. Dedesi, çocuğun göğsünün üzerine hediye koyup, Muhammed Bâbâ Semmâsi (r.a.) ye getirince;
Muhammed Bâbâ Semmâsi (r.a.);
-“Bu bizim oğlumuzdur. Biz bunu kabul eyledik.” Buyurup,
Talebelerine de;
-“Kokusunu aldığımız işte bu çocuktur. Zamanının rehberi ve b i r t a n e s i olacaktır.” buyurdu.
Sonra halifesi Emir Külâl hazretleri (r.a.) ne, bu çocuğun iyi yetiştirilmesini t e n b i h etti.”
Yanı demek istediğim her Murşid halifeler yetiştirecek ama onların içinde “baş” olan kimseler ancak devamlı olarak yollarına devam edecekler.
Mesele Şahi Hazne ve yerine geçen Haznevi Murşidleri gibi
Şayh Ahmed el Haznevi, Muhammed Ma’sum El Haznevi, Muhammed Alaaddin El haznevi, İzzeddin el haznevi, Muhammed el haznevi, Muhammed Muta’ el haznevi (Ridvanıllahi teala alyhim ecmain) dirler ha başka halifeler yokmu? Elbette vardır ama devam bakımından söyliyorum
AKIL SAHİBLERİ İÇİN BU SATIRLARI YAZIP KESİYORUM
-”şayet sen Telmarufu biliyorsan 7 yIL EVVEL Kİ TEL MARUFA BAK VE ŞİMDİ Kİ TELMARUFA BAK (7 yıl evvel mükemmel bir köydü ve her gün markada 1000 lerce hatimler okunurdu ve köye giden “dicle tur” münibüslerinde sıra yoktu . Hatta ben bir seferinde sabah namazında sonra oğlumla sıra almak için münibüslerin yanına gititim bana araba yok ama müşteri çok ancak dördüncü arabalrad sana yer verebilirim yanı arabalar hızla kamışlıya gidecek ve dönecek tekrar gidecek ve tekrar dönecek ancak dördüncü kez bana sıra gelecek peki ya şimdi öylemi markad boşalmış kuran dahi okunmuyor Zanedersem akıllı olanlar için bir ibret tir.
Veya tam tersini söyliyeyim Bundan 7 yıl evvel TEL İRFAN’I DÜŞÜN Hatta Telirfan diye bir YER YOKTU Ama şimdi git bir bak Neler var neler …
İşte buda akıllı olanlar için bir İbrettir.
Sevgiyle kalın.. Duayla kalın…
04 Kasım 2010, 20:40 tarihinde.
esselamunaleyküm
güzel yorum . tel maruf ve tel irfanın 7 yıl önceki hallerini ve şimdiki hallerini kıyaslayınca herşey ortaya çıkıyor. insan gidip görünce de tamamen mutmain oluyor. ben gittikten sonra düşündüm ki bu nimet için Allah’a ne kadar şükretsek azdır. böyle bir tarikat ve böyle bir mürşidin yolundan gidenlerden – en azından gitmeye çalışanlardan- olduğumuz için. ya hiç tanımamış olsaydım diye düşündüm. nitekim milyonlarca insan tarikatten, haznevi yolundan habersiz. kendimce üzülüyorum tanımayanlara – hakkında üzülmeye en layık olan bizzat ben olsam da-…
04 Kasım 2010, 22:24 tarihinde.
Canım kardeşim Ahmed;
Ve aleykümesselam ve rahmatullahi ve berekatühü;
Evet ben her ne kadar uzun uzadıya yazıp karıştırmış isem de sen bir kaç satırla en doğrusunu ve en anlaşılırı yazmışsın ellerine sağlık.
Çok çok doğrudur. Ama elhamdulillah Haznevi tarikatten çok kimseler haberdardır Çünkü Muhammed muta’ hazretleri nin makamı o kadar büyüktür ki insanları ta kanada’dan Amarika’dan, Avrupa’dan haznevi tarıkatına alıp irşad ediyor..
Ben ile ortanca oğlum Yusuf ile Telmaruf’a gimek için gümrük kapısına gittik (bize çok yakın) ve orada sıramızı bakledik bir de baktım ki iki türist de Gümrük kapısında sıra bekliyorlar bende oğluma söyledim bunlar yabancıdırlar şayet ingilizcen varsa onlarla ilgilen.. Oda onlarla konışmaya başladı (çap- pat) ve böylece bir kaç kelime de olsa konuştu pasaportlarını polislere ve Suriyedeki diğer gümrük işleri için yardımcı olmaya başladı
Günlerden Cuma idi kapıda bayağı kaldık benim pasaportum çıkınca ben de oğluma dedim ki acele edelim ve Cuma’ya yetişmek için biz gidelim dedim…
O türiste sandığımız kimselerden bir tanesi (Herhalde oğlumun yaptığı hizmetten memnun olacak ki) cüzdanından bir şeyler çıkarmak istedi bir de baktık ki Şeyh Muhammed El Haznevi (k.s.) resmini bize hediye etmek istiyor…
Allah! Allah! bunu nereden tanıyorsunuz dedik. onlarda biz iki yıl evel Muhammed El haznevi hazretleri Almanya’ya geldi ben ve arkadaşım Müslüman olduk isimlerimiz de Abdullah koydu.. Almanya’dan Türkiye’ye geldik Ve şimdi deTelmaruf’a gidiyoruz dediler
Bizler de bayağı şaşırdık ve Murşidimizin büyüklüğünü daha da çok anladık… Artık onları bırakırmıydık Hemen bir araba tuttuk ve Telmaruf’a geldik ezan okunmak üzereydi Şeyh Muhammed EL HAZNEVİ hazretleri avluda bekliyordu etrafında çok kalabalık bir insan topluluğu vardı baktım ki şeyh hazretlerine yetişmem mümkün değil ben de sesimi yükseltim
“Almanyadan Şeyh Hzretlerinin misafırları gelmiş yol verebilir misiniz* dedim kalabalık yol verdi ve şeyhin yanına gittik onu ziyaret ettim ve durumu şeyh hazretlerine anlattım tabiki şeyh hazretleri gülümsedi ve onlarla derin bir sohbete daldı..
Sonrada Cuma namazımızı kıldık ertesi gün biz geri gelidk onlar orada kaldılar.
Şimdi hikmete bakın ki biz onları türist zanetmiştik meğerse günlerce yollara düşmüş ve binlerce kilometre yol tüketen temiz muttaki murid kardeşlerimiz imişler…
Allah Muhammed El Hznevinin şefaatına nail eylesin… Amin…
05 Kasım 2010, 09:57 tarihinde.
aslında doğru, ben de bu seneki mevlütte bizzat şahit oldum, önceden müslüman olan bisürü insan vardı. birçoğu da gelip Şeyh Hazretleri’nin yanında müslüman olup tarikate girdiler. Ama Şeyh Hazretleri’nin bu seneki bir divan sohbetinde bahsettiği şey de bunla alakalıydı. “kilometrelerce öteden, dünyanın bir ucundan insanlar Şeyh’in dergahına geliyorlar, bir feyz almak, kendilerine fayda sağlamak için, ama birçok insan da, Şeyh’in dergahının çok yakınında oturdukları halde bu nimetten faydalanmıyorlar, belki de habersizler” buyurmuştu…
Kör görmüyorsa gülün güzelliğini,
Gül güzelliğinden birşey kaybeder mi?
Salihlerin duaları hepimize olsun..
05 Kasım 2010, 10:14 tarihinde.
Bu arada birşeyi de merak ediyorum silsileyle alakalı. Şeyh Abdulkadir Geylani (ks) Hz.lerinin adını, sadatlarımızın arasında zikrediyoruz. ama silsilede yer almıyor.
–
” Bir örnek verirsek… Bu şanlı tarikatın isminiden de anlaşılacağı üzere “Nakşibendi” tarıkatı …değil mi?
Ama nakşibendi tarikatten başka Çeşidiyye, Kübraviye sühreverdiye, Kadiriye ve daha çok bir o kadar büyük ve değerli zatlardan meydana gelmişlerdir…”
–
demişsiniz.
Zannedersem Abdulkadir Geylani (ks) Hz.lerinin öncüsü olduğu yol Kadiri yolu. Yani diyeceğim o ki, madem silsilede Kadiriye Çeştiyye Kübreviyye ve Sehreverdiyye büyükleri de var, Abdulkadir Geylani (ks) nin adı neden yok?
Öyle merak ettim sadece..
Bir de dört büyük kutup diye Abdulkadir Geylani (ks) , İbrahim Düsuki (ks), Ahmedi Bedevi(ks) ve Ahmed Rufai(ks) sayıyorlar. Özel olarak 4 kutup diye sayılmasının hikmeti nedir acaba? yani bütün tarikatlerin bu zatlardan birine bağlı olması gibi birşeymi acaba. daha fazla bilmeden konuşup yanlış yerlere girmeyeyim.
selamlar ve dualar..
05 Kasım 2010, 19:43 tarihinde.
Kardeşim Ahmed;
Evet sen çok doğru söylemişsin…Körler bir şeyler anlamazlar.. Allah bizleri Islah eylesin… Amin…
Diğer yorumlarına gelince şüphelere mahal vermemek için, sana detaylı bilgi vermem lazımdır. Ama ben yarın İnşaallah Allah kısmet ederse Hacca gidecğim Tabiki misafirler oluyor ve dolayısıyla İnşaallah geri döniünce sana detaylı bilgiler sunacağım…Allah bizleri sağ bırakırsa sana gereken bilgileri vereceğim… İnşaallah …
Dualarını beklerim…
05 Kasım 2010, 19:56 tarihinde.
Maşallah, çok güzel, Allah bize de nasip eder inşallah. Çok sevindim adına. Bize çok dua et. Aklına gelirsem eğer, isimle bizzat dua edersen çok sevinirim. çok ihtiyacım var. Allah yolunu açık etsin, hayırlarını kat kat artırsın. Bizi unutmazsan oralarda seviniriz. Ravdai Mutahhara’ya varırsan da bizden selam et Resulullah’a (asm)… Allah razı olsun… Gerçi oralarda insanın aklına bişey gelmez ama.. İyilerin duaları hepimize olsun
05 Kasım 2010, 20:18 tarihinde.
Allah senden ve ailenden ebedden razı olsun.. Amin..
Kurban Bizim sadatlarımız Bu mubarek yolculuğa gittikeleri zaman Şöyle söyliyorlar Bütün muridleri kendi kalblerine alıyorlar ve Ya Rasullullah Sallallahu aleyhi ve sellem bu muridleri sana havale ettik sen onlara şefaat et… Diye bizler için daha doğrusu Bütün Ümmerti Muhammed aleyhis selam için dua ediyorlar.. bizler de inşaallah onlara mutabaat olarak bizlere vasiyet eden kardeşlerimizi Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem huzurunda kalbimizi açacağız…
SİZLER DE BANA DUA EDİN…
Öncelikle Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.) ye dua edeceğiz… Şayet bizler onlara dua edersek onlar da bizlere dua ederler…
Belki bilirsin Abdulhalık Ğonjdevanı hazretleri nin bir mübarek sözü var en iyisi onun hayatından menkıbesini alayım daha çok anlaşılsın..
Özetle kopyalıyorum Ayriyetten linki de yazıyorum…
Abdülhâlık Goncdüvâni hazretleri (r.a.), Allah-u Teâlâ’nın indinde duasi makbul olan kimselerden idi. İnsanlar ve cinler onun duasına kavuşmak için, uzak yerlerden bile gelirlerdi.
Birgün Abdülhâlık Goncdüvâni hazretleri (r.a.) nin huzuruna uzak yerden gelen bir misafiri vardı. Biraz sonra da yanlarına, güzel suretli, temiz giyimli bir genç geldi. Abdülhâlık Goncdüvani hazretleri (r.a.) nden “duâ” isteyip hemen ayrıldı.
Misafir;
-“Efendim! Bu gelen genç kimdi acaba? Gelmesi ile gitmesi bir oldu.” Dedi.
Abdülhâlık Goncdüvâni hazretleri (r.a.) da;
-“Bizi ziyarete gelip duâ isteyen bir melek idi.” Buyurdu.
Misafir hayret etti ve;
-“Efendim! Son nefeste iman selâmeti ile gidebilmemiz için bize de duâ buyurur musunuz?” diye arzuda bulundu.
Abdülhâlık Goncdüvân hazretleri (r.a.);
-“Her kim farzları edâ ettikten sonra duâ ederse, duâ’sı kabul olur. Sen, farz olan ibadeti yaptıktan sonra duâ ederken bizi hatırlarsan, biz de seni hatırlarız. Bu durum hem senin, hem de bizim için duâ’nın kabûl olmasına vesile olur.” Buyurdu.
(-“Allah-u Teâlâ, Resulullah (s.a.v.) ın ve evliyasının duâsını kabul edeceğini Kur’an-i kerim’de bildirmektedir;”
Nitekim hadis-i şerifte;
-“Saçları dağınık ve kapılardan kovulan öyle kimseler vardır ki, bir şey için yemin etseler, Allah-u Teâlâ, onları doğrulamak için o şeyi yaratır.” Buyurdu.
http://www.fuadyusufoglu.com/adulhalik-goncduvani-radiyallah-u-anhu-3/
http://www.fuadyusufoglu.com/adulhalik-goncduvani-radiyallah-u-anhu-4/
Yanı Allah’ın evliyalarına dua ettiğimiz zaman bizler daha çok karli çıkarız…
Allahu Teala hazretleri bizleri ve sizleri Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.) nin yüzü suyu hurmetine günahlarımızı aff eylesin… Amin…
Sevgiyle kalın..
Duayla kalın…
06 Kasım 2010, 15:48 tarihinde.
selamunaleykum
Allah cc hac ibadetinizi kabul buyursun.Bize de dua edin Rabbim Sirati Mustakim uzerinde canimizi alsin…amin
16 Ocak 2011, 13:41 tarihinde.
merhaba sevgili kardeşler ben yeni HATAY’a geldim hatme için görüşeceğim kimseler var mı? Acaba…
16 Ocak 2011, 19:18 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim Murat…
Hoş geldin safalar getirdin…
Zanedersem sen Sadatların ikindi namazı takibi veya yatsı namazından sonra ki hatimden bahsediyorsun değil mi?
Bana daha detaylı bilgi verebilir misin?
Allah seni aziz eylesin.. Amin…
Eğer amaıncın bu ise, İnşaallah en kısa zamanda senin için araştıracağım ve de sana haber verecğim…
Dualarını beklerim…
Sevgiyle kalın…
02 Ocak 2012, 10:26 tarihinde.
hepnizden allah razı olsun böyle bir site açtığınınız için seyit abdulbakinin garip sofisi
02 Ocak 2012, 20:00 tarihinde.
Kardeşim Hhaci coşkun
Allah senden de ebedden razı olsun… Amin…
Dualarını beklerim…
Sevgilerimle
23 Mart 2012, 10:36 tarihinde.
Kardeşim Hilmi;
BU SİTE DEDİKODU SİTESİ DEĞİLDİR VE BİZ İNŞAALLAH BİR ŞEY YAZIYORSAK Büyük zatların kjitablarına bakarak yazıyoruz… Şimdi sen biz zahmet bana cevap verir misiniz?
Lütfen yazar mısınız 33. sırada kim oalack… Yanı sen önce ne demek istediğini bir izah et sonra da ben sana gerekli cevabı vereyim…
Yanı müslüman müslünmaı niçin böyle kırıp döküyör.. Önce sen kendin ne istiyorsun bana yaz ki sana gerekli cevabı vereyim…
Gerçi daha evvel de buna benzer bir yorum bana geldi bende uzun uzadiye ona bir yorumla cevap vermiştim hala o yorum duruyor…Ona bakmakta yarar vardır…
Hemen o yorıumu aşağıya ekliyorum;
Fuad Yusufoğlu diyor ki:
14 Nisan 2010, 06:02 tarihinde. düzenle Sevgili canım kardeşim Abdullah;
Zaten isimlerin en güzeli Abdullah’tır… Sonra Abdurrahman, Abdurrahim Daha Sonra Ahmed, Muhammed, Mahmud sırayla gider…
Öncelikle Allahın selamı ve bereketi sizin ve Bütün Müslümanların üzerine olsun.
Evet…
“bu büyüklerden icazetlimidir meseleyi anlayamadığım için Allah-ü Tealanını rızası için bizi bilgilendirirmisiniz” diye bana soru sormuşsunuz
Bana sorduklarınız sorularınızı canu gönülden dilimin döndüğü ve bilgiminin dahilinde cevaplamaya çalışacağım.
Evet….
Tasavvuf yanı Tarikat çok çok titiz bir yoldur…Onun için buna altın silsile denilmiştir.. Yani insan bu tarakatı altın değerinde kendisine ve çölde yalnız başına susuz, aç olarak yol alan kimsenin anında su ve yemek bulmasına benzer…
insan bunu bir ganimet bilmeli…
Allah bizleri ve sizaleri bu altın silsile-i âliye’nin mübarek zatların hurmetine, dünyadaki afet ve belalarındanm muhafaza eylesin, ahirette kelime-i tevdihle gitmeyi nasıb eylesin… Amin…
Şimdi sizin de söylediğiniz gibi bu tarikat çok mübarek zatlardan meydana gelmiştir ve her zaman ve her yerde çok büyük mübarek zatlardan teşekkül etmiş olup çok çok dallara yanı kollara ayrılmıştır… Zamanla zayıflamış veya zamanla da kuvvetli olmuştur. Bazen de bazı tarikatlar takib edilmediği için de yok olmuşlardır…
Bir örnek verirsek… Bu şanlı tarikatın isminiden de anlaşılacağı üzere “Nakşibendi” tarıkatı …değil mi?
Ama nakşibendi tarikatten başka Çeşidiyye, Kübraviye sühreverdiye, Kadiriye ve daha çok bir o kadar büyük ve değerli zatlardan meydana gelmişlerdir…
Yanı biz tasavvuf ehli olarak bu tarikatların hepsine saygımız sonsuzdur..
Hepsi de gözlerimizin nurudurlar…
Elbette ki her tarik, her halife ve her talebe kendi murşidinden aldığı silsilesini devam etmekte haklıdır. Ve de çok çok güzel bir şeydir bu da İslamın büyüklüğü ve daha da genişlemesini sevk eder. Mesele mezhebler gibi… Hepside haktır ve bizim gözümüzün nurlarıdırlar…
Şimdi Bu tarikat olsun veya tasavvuf olsun (ikisi de aynı manaya gelir) bazı mübarek zatlar tarafından takib edile edile zamanımıza gelmiştir…
Mesele Mevlana Hallid-i BAĞDADİ Hazretleri (k.s.) nın 700 i aşkın mübarek halifeleri vardı ve büyük mübarek halifeler de çeşitli çalışmalar ve say’lar yaparak her kes kendi memleketinde bu yola hizmet için canla başla çalıştılar… Ve memleketlerindeki talabelerinin bazılarına da halifelik verdiler…
İşte bazı halifeler de kendi kuvvetlerine göre daha diğer insanlara halifelik verdiler ve bunlar da daha değerli insanlara halifelik verdiler ve böyle devam ederek zamanımıza geldi..
Bu halifelerden bazıları var ki baş oldular ve seninde dediğin gibi Bir zat-i muhterem bir kaç kişiye halifelik verir ve bu halifelerin hepsini bir kişiye teslim eder yanı Bu zatın izin verdiği bütün halifeleri bir halifeye teslim ederek bu sevgili halifeyi bunlar üzerinde nazır yanı murakıb eyler..
Evet diğer bütün halifeler haktır ve değerlidir ama bir şey daha var ki bu teslim edilen halife yanı GÖZDE halife hepsinin üstündedir…
Sen zaten bu mübarek zatların hayatların ı menkıbelerini okumuşsun orada da zikredilir. Şah-i Nakşibend hazretleri (k.s.) nin Alaadin-i Atar hazretleri (k.s.) yi gözde halife seçmesi gibi…
Mesele Seyyid Sabğatullah-i Ervası hazretelri (k.s.) bizzat kendi ağzıyla şöyle buyurmuştur..Kendi şeyhinden Ona şöyle tavsiye edilmiştir o da her halife yaptığı mübarek zatlara da tavsiye etmiştir…
-”Ahmed-i Berivanı zamanınıza yetişirse onu gözetin buyurmuştur…”
Seyyid Sabğatullah Arvası hazretleri (k.s.) nin vefatından sonra da Onun gözde halifelerinsden Seyda-i Tağı hazretleri de aynı yolu gütmüş ve DÖRT GÖZLE Ahmed-i Berivani yi beklemiştir ama gelmemiştir. O da kendi halifesi olan FETHULLAH-İ VARKANISI HAZRETLERİ (K.S.) aynı tavsiyeleri yapmıştır. Ama gene Ahmedi Berivanı hazretleri (k.s.) gelmemiştir. Seyda (k.s.) nin oğlu Muhammed Diyaaddın hazretleri (k.s.) halifelik alınca ve aradan uzun zaman geçince de İşte Molla Ahmed-i Berivanı hazretleri (k.s.) gelmiş ve oraya ilim tahsili için gitmiştir bU VESİLEYLE oNA Şah denilmiştir…(Şahi Hazne lakabını almıştır.)
Tabiki gereken ilgiyi görmüş ve zamanın müceddidi olmuştur. EVET O mubarek zat da çeşitli insanlara halifelik vermiştir tabiki gene en ghözde halifelerini onlara murakıb yapmıiştır Murakıb ne demek kısaca Tarikatta Murakıb çok hoş görülü olup ama Tasavvuf adablaına ters düşenleri afetmeyen ve onları ya düzltme yollarına giden ya da onları Allah korusun tarikattan tard eden kimsedir…Kısaca bir örnekle sınırlandıralım Şöyle ki aşağıdaki isimlsri yazılı olan zatlar Şah-i Hazne hazretleri (k.s.) nin değerli halifeleridirler ama bir de gözde halifesi varki buütün halifeleri bu zata teslim etmiştir ve bu zati muhterem olan Muhammed Ma’sum hazretleri (k.s.) bu yolda istediği halifeyi tard edebilir veya himmet ederek daha büyük makamlara getirebilir Tasavvufta örnekleri çoktur.
Şah-i Hazne hazretleri (k.s.) halifeleri aşağıya çıkarılmıştır;
Şah-i Hazne (Küddise sirreh) nın halifeleri’nin isimleri;
1- Muhammed Ma’sum-i Sani (k.s.)
2- Molla İbrahim-i Giresiver (k.s.)
3- Haci Hüseyin-i Kinike (k.s.)
4- Muhammed Ma’şuk Nurşin’i (k.s.)
5- Molla Abdullatif-i Amudi (k.s.)
6- Molla Muhammed Sıdık Serhade (k.s.)
7- Abdulhakim Bitlis’i hüseyn-i (k.s.)
8- Molla Abdurrezak Pirmiri (Kızıltepe) k.s.)
9- Molla Salih-i Kürimi (k.s.)
10- Molla Reşid (k.s.)
11- Haci Musa (k.s.)
12- Molla Cüneyd
13- Molla Ahmed
Ve böyle ce bizim zamanımıza geldi tabiki bu tarikata her kim halife olursa olsun şayet ma’neviyeti yeterli değilse dağılmalar olur ve zamanla söner gider…Ama nerede şevk heyecan ve ilim irfan varsa Müslümanlar oraya giderler daha doğrusu oraya Allah tarafından yönlendirirler..
İşte bizim murşidimiz olan Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.) de bunun bir adresidir…
Molla Ahmed-i Berivanı olarak adlandırılan Şah-i Hazne (k.s.) lakablı ile meşhur olan Bu zat-ı Muhreterm Hazne ye yerleşti ve bu belde meşhur oldu Bu beldeye (köye) dünyanın her yöresinden akın akın gelenler oldu.Yanı Hazne bir bakıma meşhur oldu ama kimin ismiyle meşhur oldu Şah-i Hazne olan Ahmed el-Haznevi hazretleri (k.s.) ile… Zamanla Telmaruf’ gidildi ve b u belde de bu zatlarla meşhur oldu Ve hazne köyü silindi.
Daha sonra da Telmaruf o kadar meşhur beldeler arasına girdiği halde o da sönükleşti Peki bunlar nenen oldu çünkü o gözde talabelerin dediği yapılmadığı için oldu…
Yanı daha başta dedim ya bu gözde haklifeler diğer halifelerin bir bakıma nazırları yanı onları kontrol eden mübarek kişilerdir…
Mesele Tel İrfan köyü veya beldesi Bundan 4 – 5 yıl evvel ne haritada ne de piyasada ne ismi ne de cismi vardı… Kuru bir arazı idi ve Telmaruf beldesi insanlarla dolup taşardı ne zama ki Bu gözde halifelerın dedikleri emirleri yapılmadı ve bu Telmaruf beldesi harap halına geldi… Ve buradan göç edildi Şimdi daha 4-5 yıl öncesine kadar ne ismi ne de cismi belli olan Telirfan beldesine bir bakın nasıl ilim irfan yeri olmuş ve Müslümanlar bu beldeyi kastederek ta Avrupan Asyadan daha diğer kıt’alardan bu küçük ama şirin beldeye geliyorlar Çünkü bir İşık kaynak açılmış ve dünyaya buradan hem ışık ve hemde su dağıtıyor..
Allah bizleri ve sizleri bu mübarek zatların hurmetine aff eylesin… Onların şefaatına naıil eylesin.. Amin…
Yanı senin de dediğin gibi her halife ve murid kendi şeyhini sevecek ve ona tabi olacaktır ama birde gözünü araştıracak acaba nerede zamanın kutbu vardır kendisi kalben araştıracak gezecek ve de bulacaktır çünkü Kutbun da alametleri vardır…
İşte bu alametleri taşıyanlar insanlar arasında baş olarak görünürler ve herkes buraya akın eder.
Dualarını beklerim..
Sevgiyle kalın…
EVET KARDEŞİM HİLMİ;
Hakkını helal et…
29 Mart 2012, 05:45 tarihinde.
Kardeşim Bir garip yolcu;
Bilgi için yazıyorum;
BENİM İLK YAZDIĞIM YAZI BUDUR tabiki dolayısıyla da sırayla devam ediyor. Linki aşağıya ekliyorum
http://www.fuadyusufoglu.com/bir-anlik-gaflet-icin-40-yil/
Dualarını beklerim…
07 Ağustos 2012, 08:34 tarihinde.
hayırlı günler ben dokuz yıl önce eşimi kaybettim….oğlum üniversite sınavına girdi…tercihte bulunduk…..ama oğlumun başka şehire gitmesini istemiyorum adanada okumasını istiyorum….allah rızası için bana dua edermisiniz….allah razı olsun sizden….
07 Ağustos 2012, 11:16 tarihinde.
ahh tarihler çok eski bu siteyi kullanmıyormusunuz
03 Eylül 2016, 22:38 tarihinde.
Selamın aleyküm hocam uzun süredir girmiyorsunuzdur belki siteye ama bir şansımı deneyim dedim. Bugün haberleri okurken Muhammed Salih isminde Özbekistan lı, ülkemizde yaşayan yasaklı bir siyasetçi ile ilgili haber gördüm hayatını bir araştırayım derken arama motorunda Seyyid Muhammed Salih hazretleri çıktı. Bu vesileyle silsile-i aliyye konusuna Allah a şükürler olsun giriş yaptım. Bütün tarikatları Allah yolunda oldukları sürece takdir etmeme rağmen hiçbir kulun yüceltilmemesi gerektiğini bunun dinimizin özüne uygun olmadığını düşünüyordum. Silsile-i aliyye konusunu araştırdıktan sonra kendime bir kutub bulmam gerektiğini düşündüm ve zamanımızda yaşayan mürşidi kamil ini araştırmaya koyuldum. Önce şunu söyleyeyim ki silsile-i aliyye kimlerden oluşur sorusuna farklı kaynaklardan farklı yorumlar yapıldığını gördüm. Sitenizde Allah razı olsun bunun açıklamasını güzelce yapmışsınız hocam ancak kafama takılan bir husus var. Dinimiz islam sitesinde okudum ilk silsile-i aliyye yi orada Seyyid Taha i Hakkari hazretlerinin kendisinin yerine kardeşi Seyyid Muhammed Salih hazretlerinin gelmesini vasiyet ettiğini, Seyyid Muhammed Salih hazretlerinin de kendisinin yerine Seyyid Fehim Arvasi hazretlerinin gelmesini vasiyet ettiğini okudum. Bu yazılanlar doğru ise direk vasiyet ettikleri kişinin silsile-i aliyye ler arasında bulunması gerekmez miydi? Aydınlatırsanız sevinirim hocam bir de günümüzde hangi alimleri kendimize kutub olarak görebiliriz yazarsanız sevinirim saygılar hayırlı geceler…
04 Eylül 2016, 11:21 tarihinde.
Sevgili Can’ım kardeşim Selçuk;
Ve Aleykümselam ve rahmatullahi ve berekatühü şayet diğer yorumlarımı bir zahmet gözden geçirirsen inan ki Zaman’ımızın ğavsını bulursun. Dikkat edersen ben yorumlarımı genelleştirip yazıyorum elbette benim mürşidim var ve ben de ona sadakatla bağlıyım o işin Blr tarafı bir de işin DİĞER TARAFI vardır. Ben inan ki vicdanen konuşuyorum bunun içindir ki Vijdanım rahattır.
Gene ben bütün insanlara bir soru soruyorum
“- Şu anda yeryüzünde tasavvuf ehli bir mürşid yanına kim giderse gitsin kimseyi kapısından kovmamış hergün ne kadar misafir varsa sabah kahvaltısını yesin öğle yemeği ve akşam yemeğini aynı şekilde yedikten sonra yatağına uzanıp yattığı ve orada aylarca kalsa da kimse sen niçin gitmiyorsun demiyen ve. Namaz zikir halkası hergün devam eden ve medresesinde onbinlerce Ali’mi mezun edip milletimizin hizmetine Sunan ve en Önemlisı de bu Hizmetleri sunduktan sonra da hiç kimseden ama hiç kimseden de herhangi bir ÜCRET taleb etmiyen kaç mürşid vardır”
Lütfen bu cevabı verin şayet böyle şartlara mensup Blr yer varsa bize söyleyin biz de o yere gidelim
Dualarını beklerim
04 Eylül 2016, 11:24 tarihinde.
Fuad Yusufoğlu diyor ki:
04 Eylül 2016, 11:21 tarihinde. düzenle
Sevgili Can’ım kardeşim Selçuk;
Ve Aleykümselam ve rahmatullahi ve berekatühü şayet diğer yorumlarımı bir zahmet gözden geçirirsen inan ki Zaman’ımızın ğavsını bulursun. Dikkat edersen ben yorumlarımı genelleştirip yazıyorum elbette benim mürşidim var ve ben de ona sadakatla bağlıyım o işin Blr tarafı bir de işin DİĞER TARAFI vardır. Ben inan ki vicdanen konuşuyorum bunun içindir ki Vijdanım rahattır.
Gene ben bütün insanlara bir soru soruyorum
“- Şu anda yeryüzünde tasavvuf ehli bir mürşid yanına kim giderse gitsin kimseyi kapısından kovmamış hergün ne kadar misafir varsa sabah kahvaltısını yesin öğle yemeği ve akşam yemeğini aynı şekilde yedikten sonra yatağına uzanıp yattığı ve orada aylarca kalsa da kimse sen niçin gitmiyorsun demiyen ve. Namaz zikir halkası hergün devam eden ve medresesinde onbinlerce Ali’mi mezun edip milletimizin hizmetine Sunan ve en Önemlisı de bu Hizmetleri sunduktan sonra da hiç kimseden ama hiç kimseden de herhangi bir ÜCRET taleb etmiyen kaç mürşid vardır”
Lütfen bu cevabı verin şayet böyle şartlara mensup Blr yer varsa bize söyleyin biz de o yere gidelim
Dualarını beklerim