Sırrı-yi Sekati (Radiyallah-u Anh)- 8
Çağ-çağ baraji (Sonbahar manzarası)
Sırrı-yi Sekati (Radiyallah-u Anh)- 8
Sırrı-yi Sekati (r.a.); Eshab-i Kiramdan Hazim bin Harmele (r.a.) den şöyle rivayet ediyor; Bir gün yolda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) beni gördü ve buyurdu ki;
-“Ey Hazim! ‘La havle vela kuvvete ille billah’ sözünü çok söyle, zira o Cennetin hazinelerindendir.”
Sırrı-yi Sekati (r.a.) buyurdular ki;
-“Allah-u Teâlâ’yı görmekten mahrum kalmak, en şiddetli Cehennem ateşinden daha çok azab verir.”
-“Cehennemlik olanlar, Cehennmde iken Allah-u Teâlâ’yı görmekle şereflenebilselerdi, hiçbir zaman cenneti hatıralarından geçirmezlerdi.”
-“Çünkü, ismi Aziz olan Hâk Teâlâ’yı seyretmek, ruha o kadar çok neş’e verir ki, bu neş’e ona, bedeninin çektiği azabı unutturur. Bu azb ile meşgül olmak hatırına bile gelmez.”
-“Cennette ise, Allah-u Teâlâ’yı temâşâden daha mükkemmel bir ni’met mevcut değildir. Cennetteki ni’metlerin hepsi yüz misli arttırılsa, fakat cennette olan kimselerle Allah-u Teâlâ (c.c.) arasında bir perde bulunsa, yine de cânı gönülden feryad ve figan ederlerdi.”
Sırrı-yi Sekati hazretleri (r.a.) dan bazı sözler;
-“En kuvvetli, kudretli insan, kendi nefsini yenendir.”
-“Yarın kıyamette herkesi, Peygamberi ile çağırırlar.
‘Ey Musa aleyhisselam’ın ümmeti’,
‘Ey İsa Aleyhisselam’ın ümmeti,’
‘Ey Muhammd Aleyhisselam’ın ümmeti derler.”
Ancak Allah-u Teâlâ’nın sevgili kullarına;
-“Ey Allah’ın veli kulları, Allah-u Teâlâ’nın katına geliniz.” Denir
Bunun üzerine onların gönülleri, sevinçten yerinden çıkacakmış gibi olur.
-“Salih bir kul olmak isteyip de, yarın yaparım diyerek günlerini geçiren kimse aldanmıştır.”
-“Bir adam, içinde Allah-u Teâlâ’nın yarattığı her türlü ağacın bulunduğu ve ağaçların üzerinde yaratılan her cins kuşun bulunduğu bir bahçeye girse ve bu bahçedeki kuşlar ona;
-“Ey Allah’ın veli’si sana selam olsun.” Deseler Nefs de bundan sükunet bulur ve gururlanırsa, bu kimse nefsinin esiri olur.”
-“Farzları yapmak, haramlardan kaçınmak, gafleti terk etmek, Allah-u Teâlâ’nın kendilerini çok sevdiği, evliyasının ahlakındandır.”
-“Bir kimsenin ahmak olduğunun alameti, kendi ayıbını bırakıp, başkasının ayıbıyla meşgül olmasıdır.”
-“Dil, kalbın tercümanı, yüz kalbın aynasıdır. Kalbde gizli olan, yüzde meydana çıkar.”
-“Şu üç şey Allah-u Teâlâ’yı çok üzer.
1-Vakti boşa geçirmek.”
2-insanlarla alay etmek.”
3-Giybet etmek.”
-“Kulun amellerini boşa çıkaran, kulu en sür’atli helake götüren, devamlı hüzne boğan, cezayi çabuklaştıran, riya’yı sevdiren, ucba (Amellerini beyenip güzel görmek) götüren, baş olmak hevesine kaptıran şey, insanın nefsini tanımaması, kendi ayıblarını bırakıp, başkalarının ayıblarını görmesidir.”
-“Gençler”
-”Gençliğinizin kıymetini bilin. Güç kuvvet elde iken, çok ibadet ediniz. Bizlerden (yaşlılardan) ibret alınız da, zaif ve güçsüz duruma düşmeden evvel, çok ibadet ediniz.” (O bu sözü söylerken, gençlerden daha çok ibadet ediyordu.)
-“Kul dört şeyle yükselir; bunlar”
-“1- ilim.”
-“2- Edeb.”
-“3- Emanet.”
-“4- İffettir.”
Sırrı-yi Sekati (r.a.) de, Allah korkusu, kendini küçük ve aşağı görme hali, o derece fazla idi ki;
-“Bağdad’da ölmek istemem. Çünkü bu insanlar, benim hakkımda iyi zan sahibidirler. Korkarım ki toprak beni kabul etmez de, herkese rezil olmuş olurum.”
Ramazan-i şerif ayında Bağdad’da vefat etti. Şûnizi Kabristanına defn edildi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Sırrı-yı Sekatı Radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Allahın veli kulları, Sırrı sekat-i (r.a.), Tasavvuf
22 Eylül 2011, 21:21 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « Sırrı-yi Sekati (Radiyallah-u Anh)- 6 Sırrı-yi Sekati (Radiyallah-u Anh)- 8 [...]