‘Abdulhâlık Goncdüvâni (Radiyallah-u anhu)’ olarak etiketlenmiş yazılar

09- Fuad Yusufoğlu Abdulhalık Goncdüvani hazretlerinin mübarek türbesi

Abdulhalık Goncdüveni (Radiyallah-u anhu) nın mübarek türbeleri

09- Fuad Yusufoğlu Abdulhalık Goncdüveni hazretlerinin türbesi

Abdulhalık Goncdüveni hazretleri (radiyallah-u anhu) nın türbeleri

Abdulhâlık Goncdüvâni (Radiyallah-u anhu);

Evliyanın önderlerinden, İslam âlimlerinin büyüklerindendir. İnsanları Hakka da’vet eden, onları doğru yolu gösterip, hakiki saâdete kavuşturan ve kendilerine “Silsile-i âliye” denilen büyük âlim ve velilerin dokuzuncusudur. Babası Abdülcemil, âlim ve ârif bir kimse olup, Malatya’lı idi. İmâm-i Mâlik hazretleri (r.a.) nin soyundandır.

Zahiri ve batını ilimlerde üstün olup, müşkülü olanlar ona başvururdu. Hızır Aleyhis selam ile görüşür, sohbet ederlerdi.

Bir gün Hızır Aleyhis selam kendisine;

-“Senin Salih bir erkek evladın olacak ismini Abdulhalık koyarsın!” buyurdular.

Çocuk doğmadan Abdülcemil (r.a.) Buhara’ya göç etti. “Goncdüvan” kasabasına yerleşti. Abdulhalık Goncdüvanı (r.a.) orada doğdu. Çocukluğunu burada geçirdi. Yine burada 575 (M. 1179) tarihinde vefat etti.

Abdulhalık Goncdüvani hazretleri (r.a.), ilim öğrenmek için, beş yaşında iken Buhara’ya gönderildi. Buhara’nın büyük âlimlerinden Hâce Sadreddin (r.a.) den Kur’an-i kerim ve tefsirini öğrenmeye başladı.

Okuma esnasında;

-“Rabbinize tezarrû’ ederek ve gizli duâ ediniz.” A’raf suresi ayet; 55 mealindeki ayet-i kerime’ye gelince,

Hocasına;

-“Efendim! Bu “gizli” den murad edilen nedir? Kalb ile yapılan zikrin aslı nedir? Eğer zikir ve duâ, aşikâr (açıktan, sesli olarak), dil ile olursa riyadan korkulur. Araya riya girerse, hakkı ile (layık olduğu şekilde) zikir edilmemiş olur. Şayet kalb ile zikretsem, (-“Şeytan insanın damarlarında kan gibi dolaşır”) hadis-i şerifi gereğince, şeytan bu zikri duyar. Ne yapacağımı bilemiyorum, bu müşkülümü haletmenizi istirham ederim, efendim!” diye arz etti.

Hocası , büyük âlim Sadreddin hazretleri (r.a.), bu yaştaki bir çocuğun kendisinin bile anlıyamadığı böyle bir sual sorabilmesine hayret etti, hayran kaldı

Cevab olarak;

-“Evladım! Bu mes’ele, kalb ilimlerinin bir konusudur. Allah-u Teâlâ nasib ederse, sana bu ilimleri öğretebilecek bir ustada kavuşturur. Kalb ile zikri ondan öğrenirsin, böylece bu müşkülün haledilmiş olur.” Buyurdu.

Abdulhalık Goncdüveni (r.a.) bu işaret üzerine, mes’elelerini haledecek o büyük zatı beklemeye başladı.

Bir gün Hızır Aleyhis selam yanına geldi. O’na, Allah-u Teâlâ’yı gizli ve açık zikretme, anma yollarını öğretti ve onu manevi evlatlığa kabul edip,

-“Kalbinde “Lâilahe illalah, Muhammedün Resulullah” kelime-i tayyibesini şöyle zikredersin!” diye ta’rif etti.

Abdulhalık hazretleri (r.a.) de, ta’rif üzere, bu mübarek kelime-i Tevhidi sesiz olarak, kalben söylemeye başladı. Bunu, kendisine bir ders olarak kabul etti. Bu hal, kendisinin ma’nevi makamlarda pek çok yükselmesine sebep oldu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Abdulhâlık Goncdüvâni (Radiyallah-u anhu) hazretlerinin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu