‘Acve hurması’ olarak etiketlenmiş yazılar
Âsım bin Sabit (Radiyallah-u anhu)- 3
17 Ekim 2009Reci’ suyu başı ( Âsim bin Sabit Radiyallah-u anhu’nun şehid edildiği yer)
Âsım bin Sabit (Radiyallah-u anhu)- 3
Âsim bin Sabit (r.a.), Uhud’da bulundu ve Resulullah (s.a.v.) ın has okçularından idi. Âsim bin Sabit (r.a.) Uhud’da, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından bir an ayrılmayan ve O’nunla beraber sebât eden ve ölseler dahi Peygamberimiz (s.a.v.) den ayrılmamak üzere biât eden bahtiyarlardandı.
Bu gazâ’da müşriklerin sancaktarlarından Müsâfi’ bin Talha ile kardeşi Hâris bin Talha’yı ok ile öldürdü. Bunların anneleri Selâfe binti Sa’d, hazret-i Âsim (r.a.) ın kafatasından şarap içmeye nezr ederek yemin etti ve O’nun başını kendisine getirene “yüz deve” vermeği va’d etti.
Lihyan oğulları, Adal ve Kare kabilelerine giderek; Zekatlarını teslim almak ve İslamiyet’i öğretmek, için Eshab-i Kiram (r.anhüm) den bazılarını göndermesi için Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) e aracı olarak haber vermelerini istediler.
Asıl maksatları ise;
-“Gelecek olan Eshab (r.anhüm) dan bazılarını, öldürülen adamımız Halid bin Süfyan yerine öldürür, imtikamını alırız. Diğerlerini de Mekke’ye götürür Kureyş’e satarız. Kureyş’in Bedir’de öldürülen adamlarına karşı Muhammed (s.a.v.) in Eshabından kendilerine getirilecekleri işkence ile öldürmeleri kadar hoşlarına gidecek bir şey yoktur.” Dediler.
Adal ve Kare kabilesinden altı (veya yedi) kişi Medine’ye gelerek Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) e;
-“Ya Resulullah, İslamiyet, kabilemiz içinde yayılmaya başladı. Eshabından bazılarını bizimle beraber gönder de onlar bize İslamiyet’i anlatsınlar. Kur’an-i Kerim’i ve şeriatı öğretsinler.”Diye ricada bulundular.
Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud’dan sonra Kureyş müşriklerinin ne yaptıklarını, yine bir hücum hazırlığı içinde olup olmadıklarını araştırmak ve ona göre tedbir almak üzere; Eshab (r.anhüm) dan bazılarını araştırma ve istihbaratla vazifelendirip, Mekke’ye göndermeye hazırlanmış bulunuyordu.
Bu birlikte on kadar Sahab-i bulunup isimleri bilinenler şunlardır;
Mersed bin Ebi Mersed, Halid bin Bükeyr, Âsim bin Sabit, Abdullah bin Tarık, Hubeyb bin Adiy, Muattib bin Ubeyd, Zeyd bin Desinne (radiyallahü anhüm ecmain).
Bunların emirleri Âsim bin Sâbit (r.a.) olup, hicretin dördüncü yılı Sefer ayında davetçilerle birlikte Medine-i Münevvere’den yola çıktılar.
Bu kafile Hicaz bölgesinde Hüzeyl’lilere ait bir su başı olan Reci’e geldiklerinde kendilerini götürenlerin ihanetine uğradılar.
Buraya kadar geceleri yol alıp gündüzleri gizlenmek suretiyle seher vakti gelmişler, namazlarını kılmışlar ve orada Medine’den yanlarına azık olarak aldıkları iyi cins Medine hurması (acve hurması) yiyerek çekirdeklerini de oraya atmışlardı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Âsım bin Sabit (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Âsım bin Sabit (Radiyallah-u anhu)- 4
18 Ekim 2009Reci’ suyu (Güzide Sahabelerin şehid edildikleri yer)
Âsım bin Sabit (Radiyallah-u anhu)- 4
Oradan (Reci’ suyu başından) ayrıldıkları zaman, Hüzeyl kabilesinden çobanlık yapan bir kadın hayvanlarını sulamak için Reci’ suyuna uğramış, oaradaki hurma çekirdeklerini görünce bunların Medine hurması olduğunu anlamış ve kabilesine haber vermişti.
Bu sırada Eshab (r.anhüm) dağda gizlenmişlerdi. Kendilerini davet edenlerden birisi de bir bahane ile ayrılmış ve Lihyan oğullarında, yüz kadarı okçu olmak üzere ikiyüz kişiyle Eshab-i Kiram (r.anhüm) ı aramaya başladılar.
Reci’ suyu başına geldiklerinde Eshab’ın yanlarına azık olarak aldıkları ve yedikleri hurma (acve hurması) çekirdeklerini buldular. (Medine hurması’nın çekirdeği küçük ve ince uzundur.) Bu hurma çekirdeklerin Eshab-i Kiram (r.anhüm) a ait olduğunu anlayıp, izlerini takip etmeye başladılar.
Nihayet Âsim bin Sâbit (r.a.) ve arkadaşlarını dağın tepesinde buldular, etraflarını çevirdiler.
Bu arada on Sahabi’nin ahvalını müşriklerin başı Süfyan’a haber veren şahıs, küffar tarafna geçti. Eshab-i Kiram o anda hileyi anlayıp aldatıldıklarını bildiler.
Eshab-i Kiram (r.anhüm) kılıçlarını çektiler ve harb etmeğe karar verdiler. Bunu anlayan kafirler Eshab-i Kiram’ı kandırmaya çalışıp;
-“Eğer yanımıza inerseniz, hiçbirinizi öldürmeyeceğiz. Kesin söz veriyoruz. Vallahi sizleri öldürmek istemiyoruz. Fakat size karşı Mekkeli’lerden fidye koparmak istiyoruz.” Dediler.
Âsim bin Sâbit, Mersed bin Ebi Mersed ve Halid bin Ebi Büheyr (r.anhüm);
-“Hiçbir zaman müşriklerin ne sözlerini ne de akidlerini kabul ederiz.” Diyerek müşriklerin tekliflerini redettiler.
Âsim bin Sâbit (r.a.);
-“Ben hiçbir zaman müşriklere el sürmemeğe ve himayelerini kabul etmemeğe yemin ettim, sözüm vardır. Vallahi Kafirlerin himayelerine ve sözlerine kanarak aşağı inmem ve kafirlere teslim olmam.” Dedi.
Ellerini açtı;
-“Allahım Peygamberini durumumuzdan haberdar et.” Diyerek duâ etti.
Allah-u Teâlâ, Hazret-i Âsim bin Sâbit (r.a.) in duâ’sını kabul buyurdu ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlardan haberdar oldu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Âsım bin Sabit (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu