‘Amr ibni ubeyde (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar
Allah’a itaat etmek ve O’nun Resulunu sevmek-2
28 Haziran 2008Çağ-Çağ barajı (Nusaybin)
Ebul Hasan (r.a.) Zencani der ki:
-“İbadetin esasi üç rükün üzerine kurulmuştur.
1-GÖZ
2-KALB
3-DİL
Göz: kainattan ibret alır.
Kalb: Düşünmek içindir.
Dil ise; Allah (c.c.) ı zikretmek, tesbih etmek ve doğru söylemek içindir.
Nitekim Allah-u Teala (c.c.) buyurmuştur:
-“Ey İman edenler, Allah’ı çok zikredin, O’nu Sabah akşam tesbih ve tenzih edin” El ahzab:33/42
Bir gün Abdullah (r.a.) ve Ahmet ibni harb (r.a.) bir yerde bulunuyorlardı. Ahmet ibni harb (r.a.) yerden bir ot kopardı. Bunun üzerine Abdullah (r.a.) ona şöyle dedi:
-“Bu işinle sende beş şey meydana gelmiştir:
1-Kalbini Rabbinin tesbihinden alı koymak,
2-Nefsine, Allah’ın zikrinden gayrı ile meşgul olmasını alıştırdın.
3-Bunu öyle bir yol yaptın ki, bu hususta sana uyulur.
4-Bitkiyi, Allah (c.c.) tesbih etmesinden menetme.
5-Kıyamet günü, Allah (c.c.) ın sana delil olarak göstermesini sağlamak.”
Sırrı’yi Sakatı (k.s.) der ki:
Ben Cürcani (r.a.) nin kavrulmuş unu avuçlayıp yediğini gördüm. Bunun üzerine şöyle dedim:
-“Niçin bundan başka yemek yemiyorsunuz?”
Cevap verdi:
-“Ben çiğnemeden yemek ile, çiğneyip yemenin arasında yetmiş kere sübhanallah diyecek kadar bir zaman olduğunu hesapladım. Bunun için ben Yetmiş seneden beri ekmek çiğnemiş değilim.”
Sehl bin Abdullah (r.a.) 15 günde bir defa yemek yerdi. Ramazan ayı girdiğinde ancak bir öğün yemek yerdi, bir ay içinde, Bazı vakit yetmiş gün sabreder, yemek yemezdi. Yiyip içtiği zaman bir saat bile Allah (c.c.) ı zikretmekten hali kalmazdı.
Rivayet edilir ki,
Amr ibni Ubeyde (r.a.) evinden ancak üç şey için çıkardı.
1-Cemaatle namaz kılmak için,
2-Hastayı ziyaret etmek için
3-Cenazede hazır bulunmak için,
-“İnsanları, hırsız, yankesici ve soyguncu olarak gördüm. Ömür kıyameti biçilmez; nefis bir cevherdir. Ona layık olan, ahiret için ebedi ve kıymetli olan hususları dolduran bir hazine olmasıdır.”
Biliniz ki;
Ey Müslümanlar, ahreti isteyen kişinin muhakkak dünya hayatında zahit olması, gaye ve maksadını bir görmesi lazımdır. İç halini dış halinden ayırt etmez. Halin korunması ise iç ve dışa olmakla mümkündür.
Kalblerin keşfi (İmam-i Ğazali)
Allah (c.c.) bizleri ve sizleri İslamı YAŞAYAN ve İslami şuuryle muslümanlara bi Hakan tebliğ eden Kullarından eylesin. AMİN…
Fuad Yusufoğlu