‘Bilâli Habeşi’ olarak etiketlenmiş yazılar

Bilaâl-i Habeşi (r.a.) nın türbesi (Şam)

Cahiliye devrinde Kız çocukların diri dir gömüldükleri Arabistan çölü

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh);

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in Müezzini. Eshab-i Kiram (r.anhum) ın meşhurlerinden ve ilk Müslüman olanlardandır.

İsmi, Bilâl bin Rebah Habeşi, künyesi Ebû Abdullah’tır. Habeşistanlı bir aileye mensub olup. Babasının ismi Hamâme’dir. Mekke-i Mükerreme’de Beni Cumha kabilesine intisap etmişlerdir.

Bilâl-i Habeşi (r.a.) (M. 581) senesinde Mekke-i Mükerreme’de doğdu. 20 (M. 641) de Şam’da vefat etti. Kabri Şam’da Bahüssağir’dedir.

Bilâl-i Habeşi (r.a.) ilk iman edenlerden olup, müşriklere karşı Müslüman olduğunu açıkça bildiren yedi sahabi (r.anhüm) den biridir.

Müslüman olmadan önce Mekke-i Mükerreme’de müşriklerin ileri gelenlerinden Ümeyye bin Halef’in kölesi idi.

O zaman her yerde olduğu gibi Arabistan’da da korkunç bir cehalet devri yaşanıyordu. İçki, kumar, zina, hırsızlık, zayıfleri ezmak gibi zulüm ve ahlaksızlık namna ne varsa işleniyordu.

Zorbalık, güçlülerin zayıflara karşı başvurduğu bir tahakküm vasıtası olmuştu. Güçlülerin köle olarak kullandıkları nice zayıf ve garip kimselerden biri de Bilâl-i Habeş, hazretleri (r.a.) idi.

Annesi de köle yapılmıştı. Bilâl-i Habeşi (r.a.) nin diğer kölelerden çok farklı bir hali vardı. Son derece mert ve dürüst idi.

Kölesi olduğu Ümeyye bin Halef’ın mallarını satmak üzere o’nun temsilcisi olarak kervanlara katılır, bol kazanç getirirdi.

Diğer bir vasfı da sesinin de çok güzel olmasıydı. Sahibi Ümeyye bin Halef, O’nu sesinin şaşırtacak derecede güzel olması sebebiyle düğün ve şenliklerde bulundururdu.

Bundan dolayı şenlik ve şölenlerde aranan kimse olmuştu. Ticaret için uzun yollar katederken yorgunluktan ve sıcaktan yürüyemez hale gelen kervan O’nun nâmeleri ile canlanır, develer O’nun sesini işitince coşup çatlarcasına yol alırdı.

Ümeyye bin Halef bütün bu vasıflarıyla Bilâl-i Habeşi (r.a.) ye diğer kölelerden farklı muamele yapardı.

Bilâl-i Habeşi (r.a.) yine bir kervanla Ümeyye bin Halef’ın mallarını satmak üzere Şam’a gitmişti.

Bu kervanda Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) de vardı. Bu ticaret seferi, Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) ile Bilâl-i Habeşi (r.a.) arasında dostluk kurulmasına sebep oldu.

Bu sırada Mekke’lilerin tek geçim vasıtası Ticaret idi. Diğer taraftan cahiliye devrini yaşamakta olan Araplar vahşette ve zulümde o dereceye varmıştı ki, küçük kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlar ve en ufak bir vijdan azabaı çekmiyorlardı.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Revda-i Muttahhara (Bab’ül Baki’) Medine-i Münevvere

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 2

Bu çok bâtıl inançlarının yanında kız çocuklarına sahib olmayı da bir YÜZ KARASI SAYIYORLARDI.

İnsanların böylesine bunaldığı çaresiz kaldığı bu sıralarda artık İSLÂM GÜNEŞİNİN DOĞMASINA VE ÂLEMİ AYDINLATMASINA ÇOK AZ BİR ZAMAN, hatta sayılı günler kalmıştı.

Bunun ilk işaretlerinden biri de Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in Hazret-i Bilâl-i Habeşi (r.a.) ile ticarete çıkışlarında belirmişti.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), Şam’da bulunduğu sırada bir ruya görmüştü. Bu ruyasını tâbir ettirmek üzere bir rahib’e gitti. Giderken yanında Bilâl-i Habeşi (r.a.) yi de götürmüştü.

Rahib’ın yanına vardıklarında Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) ruyasını anlattı.

Rahib Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) e;

-“Senin ruyan sadık bir ruyadır. Bir peygamber gönderilecek sen o’nun hayatında yardımcı, vefatından sonra da halifesi olacaksın.” Dedi.

Bilâli Habeşi (r.a.) Rahib’in sözlerini ibret ve hayretle dinledikten sonra;

-“Putlar mı gönderecek.” Dedi.

Rahib;

-“HAYIR, SEMÂVÂTI, ARZI VE HER ŞEYİ YARATAN ALLAH göndercektir. O Peygamber, eşi ve benzeri olmayan Allah’a ibadet etmeyi ve putların kırılmasını emredecek.” Dedi.

Bilâli Habeşi (r.a.) derin derin düşündükten sonra

-“Putların kırılacağı gün diye.” Mırıldandı.

Rahib;

-“Evet onların hepsini kıracak.” Dedi.

Bu kervan Şam’dan Mekke-i Mükerreme’ye döndüğünde artık İSLÂM’IN NURU ÂLEMİ AYDINLATMIŞTI. İnsanlar birer ikişer Müslümân oluyordu.

Bilâl-i Habeşi (r.a.) bir gece yarısından sonra kaldığı evin kapısının yavaş yavaş çalındığını;

Ve;

-“Bilâl! Bilâl!.” Diye fısıldayan bir ses duydu.

Bilâl (r.a.);

-“Gecenin bu saatında nedir bu ses.” Diye doğruldu

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Ebû Bekir (r.a.) Mescidi (Medine-i Münevvere)

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 3

Yine;

-“Bilâl! Bilâl! “ diye fısıldayan sesi işitti.

Karanlıkta ürperek sesin geldiği yere yaklaştı.

-“Kimsin?” dedi.

Dışarıden gelen ses;

-“Ben Ebû Bekir.” Deyince.

Bilâl (r.a.);

-“Gecenin bu satında ne istiyorsun? Ne söyliyeceksen sabah söyliyemez miydın? Dedi.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.);

-“Hayır Yâ Bilâl! Söyliyeceğim, sahibinin yanında sana açamam.” Dedi.

Bilâli Habeşi (r.a.);

-“Nedir öyleyse o haber?” dedi.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.);

-“Bu ümmetin peygamberi (Sallallahu aleyhi ve sellem) geldi.

Bilâli Habeşi (r.a.);

-“Bu ümmetin Peygamberi!” diye tekrar edince

Ebû Bekir (r.a.);

-“Evet Yâ Bilâl!” dedi.

Bilâli Habeşi (r.a.);

-“Peki kimdir o?“ deyince

Ebû Bekir (r.a.);

-“Muhammed bin Abdullah (s.a.v.) dır.” Dedi.

Bilâli Habeşi (r.a.);

-“Nasıl bildin.” Dedi.

Haret-i Ebû Bekir (r.a.);

-“O (s.a.v.) Peygamber olduğunu söyliyor ve gizlice insanları Allah-u Teâlâ’ya imân etmeye çağırıyor.”

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Ebû Bekir (r.a.) Mescidi (Medine-i Münevvere)

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 4

Ben kendisine;

-“Yâ Ebel Kasım bir haber duydum.” Dedim

Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Ne duydun.” Dedi.

Ben de;

-“İnsanları Allah-u Teâlâ’ya imân etmeye davet ettiğini ve O’nun Resulu olduğunu söylediğini duydum.” Deyince

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-.”Evet Yâ Ebû Bekir Rabbim beni insanlara müjdeleyici ve korkutucu olarak, Hazret-i İbrahim’i gönderdiği gibi beni de bütün insanlara Peygamber olarak gönderdi.” Buyurdu.

Ben de;

-“Sen yüksek bir ahlaka sahipsin yalan söylemezsin.” Dedim.

Peygamber (s.a.v.) elini uzattı

-“Ben de elini tuttum ona tabi olup Müslüman oldum.”

Bilâli Habeşi (r.a.);

-“Hemen mi kabul ettin? Yoksa bundan bir menfaat mi bekliyor?” dedi.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.);

-“Hayır Yâ Bilâl O’nun mala mülke ihtiyacı yok. O Hadice (r.anha) nin ticaret kervanını yönetiyor ve kazancı yerinde.” Dedi.

Bilâli Habeşi (r.a.);

-“O, neye davet ediyor.” Deyince

Ebû Bekir (r.a.);

-“O, her şeyin yaratıcısı olan Allah’a ibadet etmeye davet ediyor. O’nun davet ettiği dinde üstünlük ancak İman ve kulluk iledır.”dedi.

Bilâli Habeşi (r.a.) başını eğip, bir müddet sesizce bekledi.

Sonra da Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in bildirdiği gibi Kelimeyi Şehadet getirerek Müslüman oldu.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Ebû Bekir (r.a.) mescidi (Medine-i Münevvere)

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 5

Bilâli Habeşi (r.a.) Müslüman olduktan sonra hayatında bambaşka bir safha başladı. Artık o Hak ile batıl arasında vuku bulmak üzere olan ÇETİN BİR MÜCADELENİN AZİMLİ BİR KAHRAMANI, yalnız bir mücahid’i olmuştu.

Bilâli Habeşi (r.a.) nin sahibi Ümeyye bin Halef O’nun Müslüman olduğunu öğrenir öğrenmez büyük bir dehşete kapılıp, ne yapacağını şaşırmıştı.

O’nun dininden döndürmek için ağır işkenceleri yapmaya başladı. Yoruluncaya kadar döverdi. Öğle vaktinde Arabistan’ın yakıcı sıcağı altında elbiselerini soyup bazen yüzüstü bazen sırtüstü sıcak kumlara yatırır, üzerine ağır taşlar kordu.

Bilâli Habeşi (r.a.) nin vucud sıcak kumlardan yanar, ağır taş altında nefesi kesilirdi. Görenler onun bu acıklı halınden ürperirdi. Fakat Bilâli Habeşi (r.a.) bütün bu ağır işkencelerin altında hep bir şey fısıldardı.

-“Ehadün! Ehadün!) Allah birdir, Allah birdir.” Derdi.

Bütün bu işkencelerle hıncını alamayan Ümeyye bin Halef O’nu böylece bitab, halsız düşürdükten sonra da boynuna bir ip takıp, çocukların eline verirdi.

Çocuklara Mekke sokaklarında dolaştırırdı. Müşrikler O’nunla alay ederlerdi.

Bilâli Habeşi (r.a.) garip ve kimsesiz olduğu için diğer müşriklerden de işkence görürdü. O’na ağır işkence yapanlardan biri de Ebû Cehil’dir. Bil’âli Habeşi (r.a.) onun ağır işkenceleri karşısında da;

-“Ehadün! Ehadün! Allah birdir, Allah birdir.” Diyerek, dinindeki sebatını gösterirdi.

Ümeyye bin halef yine bir gün Bilâli Habeşi (r.a.) ye işkemce yapmak için dışarı çıkarmıştı. Üzerindeki elbiselerini çıkarıp sadece bir don ile yakıcı sıcakta kızgın kumlar üzerine yetırıp, üzerine taşlar yığmıştı.

Müşrikler toplanıp ağır işkenceler yapıyorlardı.

-“Ya dininden dönersin veya seni öldüreceğiz.” Diyorlardı.

Bilâli Habeşi (r.a.) bu tahammülü zor işkenceler altında;

-“Ehadün! Ehadün! Allah birdir, Allah birdir.” Diyordu.

Bu sırada Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) oradan geçiyordu. Bilâli Habeşi (r.a.) nin halini görerek çok üzüldü.

-“Allah-u teâlâ’nın ismini söylemek seni kurtarır.” Buyurdu.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) evine döndükten biraz sonra da Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) yanına geldi.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Ebû Bekir (r.a.) mescidi (Medine-i Münevvere)

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 6

Peygamberimiz Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Bilâli Habeşi (r.a.) nin çektiği işkenceyi Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) e söyleyip;

-“Çok üzüldüm.” Buyurdu.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) hemen Bilâli Habeşi (r.a.) ye işkence yapılan yere gitti.

Müşriklere;

-“Bilâle böyle yapmakla elinize ne geçer? Bunu bana satınız.” Dedi.

Müşrikler;

-“Dünya dolusu altın versen satmayız. Fakat, senin kölen Âmir ile değiştiririz.” Dediler.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in kölesi Âmir onun ticaret işlerini yapardı. Çok para kazanırdı. Yanında şahsı malından başka, on bin altını vardı. Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in önemli bir yardımcısı olup, her işini yürütürdü. Fakat kafir idi. İmân etmiyordu.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.)

-“Âmir’i bütün malı ve paraları ile, Bilâli Habeşi (r.a.) için size verdim.” Buyurdu.

Ümeyye bin Halef ve diğer müşrikler çok sevinip,

-“Ebû Bekir (r.a.) i aldattık.” Dediler.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) hemen Bilali Habeşi (r.a.) nin üzerine koydukları ağır taşları üzerinden alıp, ayağa kaldırdı.

Bilâli Habeşi (r.a.) ağır işkenceler sebebiyle çok halsızleşmişti. Elinden tutup doğruca Sevgili Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın huzuruna getirdi.

-“Ya Resulallah! Bilâli bugün Allah rızası için âzâd ettim.” Dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) çok sevindi. Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) e çok duâ buyurdu.

O sırada Cebrail Aeyhis selam gelip;

-“Velleyl” suresinin onyedinci ayetini getirdi. O sırada nâzıl olan bu ayeti kerimede Allah-u teâlâ Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in Cehennemden uzak olduğunu müjdeledi.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) mescidi (Medine-i Münevvere)

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 7

Bilâli Habeşi (r.a.) âzad edildikten sonra, hicrete kadar Peygamberimiz (s.a.v.) in yanından ayrılmadı. Medine-i Münevvere’ye HİCRET edince bir müddet Sa’d bin Haysume (r.a) nin evinde misafir oldu.

Mekke’den Medine’ye HİCRET eden Eshab-, Kiram (r.anhüm) ile (Muhacirler) Medine’de bulunan Eshab-i Kiram (r.anhüm) (Ensar) arasında KARDEŞLİK kurulmuştu.

Mallarını, servetlerini paylaşmak ve her hususta yardımlaşmak üzere kurulan İSLÂM KARDEŞLİĞİ’NDE Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Bilâli Habeşi (r.a.) yi de Ensar (r.anahümden) Ebû Rüveyha Abdullah bin Abdurrahman (r.a.) ile KARDEŞ yaptı.

Bu kardeşlik ömürleri boyunca büyük bir fedakarlik ve SADAKATLA devam etmiştir. Bilâli Habeşi (r.a.) nin evlenmesi de Hicretten sonra olmuştur.

Hicretten sonra da İslâmiyet yeni hadiselerle hergün biraz daha yayılıyor, küfür karanlıkları günden güne siliniyordu.

Bilâli Habeşi (r.a.) de, diğer Müslümanlar gibi mühim hizmetler yapıyordu. En mühim hizmetlerinden biri Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) e MÜEZZİNLİK yapması olmuştur.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) dan ayrılmaz, yolculuklarda da bu hizmeti yapardı.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) için lazım olan şeyleri dışarıdan alıp getirdi. Gerektiğinde bu işleri görmek için borç alır sonra da öderdi.

Hane-i Seâdetin işlerini görür, ihtiyaçlarını giderirdi.

Medine-i Münevvere’ye HİCRET yapıldıktan bir müddet sonra MESCİD-İ NEBİ yapıldı.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Eshab-i Kiram (r.anhüm) a beş vakit namazı cemaatle bu mescidde kıldırıyordu.

Namaz vakti gelince (es-Salat-es-Salat) diye bağırarak namaz vaktinin girdiği bildiriliyordu.

Daha sonra Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Eshab-i Kiram (r.amhüm) la istişare edip, namaz vakitinin bildirilmesi için bir âlemet tesbitini arzu buyurdu.

Bir kısmı ‘çan’, bir kısmı ‘boru’ çalalım, bir kısmı da ateş yakalım. Dedi.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem); Çan’ın hiristiyanlara, borunun Yahudilere, ateşin Mecusilere mahsus olduğunu söyleyerek başka olmasını istedi.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Ka’be-i Şerif

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 8

Bu sırada Hazret-i Ömer (r.a.) ve Abdullah bin Zeyd namaza davetin nasıl yapılacağına dair rüya gördüklerini söylediler. Her ikisi de rüyasında ezanın okunuş şeklini işitmişlerdi.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Bilâli Habeşi (r.a.) yi çağırdı. EZANIN ONA ÖĞRETİLMESİ VE ONUN OKUMASINI EMRETTİ.

Böylece Bilâli Habeşi (r.a.) güzel sesiyle BEŞ VAKİT NAMAZ İÇİN EZAN OKUMAYA BAŞLADI. İsâm’da İLK EZAN OKUYAN Bilâli Habeşi (r.a.) dır.

Bilâli Habeşi (r.a.) bir gün sabah namazı vaktinde Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in kapısı önünde;

-“Es-Salatü hayrün minennevm.” Diye iki defa seslenmişti

Bunu duyan Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) beğendi.

-“Bilâl bu ne güzel söz! Sabah ezabını okurken bunu da söyle” buyurdu.

Böylece Sabah ezanında bu söz de söylenmeye başladı.

Hazret-i Bilâli Habeşi (r.a.) nin sesi gür ÇOK GÜZEL VE PEK TESİRLİYDİ. O, ezan okumaya başlayınca, herkes büyük bir aşk ve vecd içinde dinler kendinden geçerdi. Ezan okurken herkesi ağlatırdı.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in vefâtına kadar müezzinlik, yapmıştır.

Bilâli Habeşi (r.a.) Medine’de bulunmadığı zaman Ebû Mahzûre, O da bulunmazsa Abdullah bin Ümmi Mektüm (r.anhüm) müezzinlik yapardı.

Bilâli Habeşi (r.a.) nin müezzinlikten başka bir vazifesi daha vardı. O da bayram namazlarında “Anaze” denilen mızrağı taşırdı. Bu asa’yı Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) namaza veya duâ’ya durunca önüne dikerdi.

Bilâli Habeşi (r.a.) Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in yaptığı bütün savaşlara katılıp cihad etmiştir.

Bedir savaşında, daha önce kendisine Müslüman olduğu için İŞKENCE YAPAN Ümeyye bin Halef’in üzerine hucüm etmiş onun öldürülmesini sağlamıştır.

Diğer savaşlarda da peygamberimiz Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in yanında bulunmuştur.

Mekke’nin fethedildiği günde Peygamberimiz (s.a.v.) has müezzini Bilâli Habeşi (r.a.) yi yanında bulundurmuştur. Mekke-i Mükerreme fethedilip, Ka’be putlardan temizlenince Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Bilâli Habeşi (r.a.) yi, Ka’be’de İLK EZAN OKUTTURDU.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Ka’be-i Şerif (Mekke)

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 9

Bilâli Habeşi (r.a.) ninn tatlı ve gür sesiyle TEVHİD SEDALARI DALGA DALGA Mekke semalarında yayıldı. Bunu işiten Eshab-i Kiram (r.anhüm) artık küfrün ortadan kaldırıldığı, hakkın gelip bâtılın silindiğini görerek SEVİNÇ GÖZYAŞLARI döktüler.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in vefatından sonra Bilâli Habeşi (r.a.) ayrılık acısına tahammül edemez olmuş, artık bir daha ezan okumamıştır.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a olan muhabbetiyle hergün yanıp, tütütyor gözyaşı döküyordu.

Sonra da Medine’de kalmaya tahammül edemediği için Şam’a gitmeye karar verdi.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) kalmasını arzu edince;

-“Yâ Ebâ Bekir sen beni âzâd etmemişmiydin, eğer kendin için azâd etmişsen kalayım, Allah için âzâd etmişsen müsaâde et et gideyim.” Dedi.

Hazret-i EBÛ Bekir (r.a.);

-“İstediğin yere gidebilirsin.” Diyerek müsâade etti.

Böylece Şam’a gidip orada yerleşti.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) devrinde orada yapılan savaşlara katılıp cihad etti. Hazreti Ebû Bekir (r.a.) in vefatından sonra da Şama’da kalıp, Hazret-i Ömer (r.a.) in şam taraflarında yaptığı savaşlara katıldı.

Hicretin onaltı senesinde Hazret-i Ömer (r.a.) Ordusuyla Şam’a gelmişti. Bilâli Habeşi (r.a.) de orduya katılıp Kudüs’a gitmişti.

Burada Hazret-i Ömer (r.a.), Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in vefatından beri ezan okumayan Bilâli Habeşi (r.a.) ye ezan okumasını rica etmişti. Hazret-i Ömer (r.a.) in ısrarına dayanamayıp ezan okumaya başlamıştı.

Bilâli Habeşi (r.a.) ezan okumaya başlar başlamaz, Hazret-i Ömer (r.a.) ve orada bulunan Eshab-i Kiram (r.anhüm) Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in zamanını hatırladılar. Hepsi kendinden geçmiş gözyaşı döküp ağlamışlardı.

Bilâli Habeşi (r.a.) Şam’da bir müddet kaldıktan sonra bir gece ruyasında Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) i görmüştü.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Beni ziyaret etmeyecek misin Yâ Bilâl.” Buyurmuştur.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Revda-i Mutahhara (Medine-i Münevvere)

Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anh)- 10

Bunun üzerine Bilâli Habeşi (r.a.) hemen Medine yoluna düştü. Medine-i Münevvere’ ye gelince doğruca Peygamberimiz Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in KABRİ ŞERİFİNE gidip REVDA-İ MUTAHHARA’YA yüzünü, gözünü sürerek ziyaret etti.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ile geçirdiği günleri hatırlayıp, hasret ve muhabbet gözyeşları dökerek UZUN MÜDDET AĞLADI.

Bu sırada Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in torunları Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin (r.anhüm) onu görüp boynuna sarılmışlardı.

Bilâli Habeşi (r.a.) nin medine’ye bu gelişinde Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin (r.anhüm) BİR EZAN OKUMASI İÇİN ÇOK ISRAR ETMİŞLERDİ. Bilâli Habeşi (r.a.) bu ısrara dayanamayarak bir gün Sabah namazı vaktıinde ezan okumaya başlamıştı.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in mescidinden Bilâli Habeşi (r.a.) nin sesiyle yükselen ezanı duyan ESHAB-İ KİRAM (r.anhüm) YERLERİNDEN FIRLAYIP, KADIN, ERKEK, ÇOLUK, ÇOCUK HEP SOKAKLARA DÖKÜLMÜŞLERDİ. Hepsi Resulullah (s.a.v.) ile yaşadıkları seâdetli günleri, Bilâli Habeşi (r.a.) nin okuduğu ezan sedalarıyla hatırlayıp ağlamışlardı.

Fakat Bilâli Habeşi (r.a.) ezanda;

(-“Eşhedü enne Muhaden resulullah”) derken,

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in mubarek ismi geçince HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLAMAYA BAŞLADI. Ezanı tamamlamak için kendini zorladı. Gene gözyaşlarını tutamadı.

Böylece ağlaya ağlaya ezani bitirdi.

O gün Eshab-i Kiram(r.anhüm) sanki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın bulunduğu günlerden bir gün yaşadı.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) e olan hasretleri ve derin muhabbetleriyle ağlaştılar, o günleri yâd ettiler.

Bu ezani Bilâli Habeşi (r.a.) nin okuduğu SON EZAN OLDU.

Birkaç gün Medine’de kaldıktan sonra Şam’a geri döndü. Fakat yolda çok hastalanıp evine güçlükle varabildi. Bu hastalıkla ömürünün son günlerini geçirdi, ve vefat etti.

Vefat edeceği sırada büyük bir sevinç içinde;

-“OH NE TATLI, ARTIK RESULULLAH (Sallallahu aleyhi ve sellem) VE ARKADAŞLARI İLE BULUŞACAĞIM.” Demiştir.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Bilâli Habeşi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu