‘Cennetle müjdelenen esahab-i kiramin ikincisi’ olarak etiketlenmiş yazılar
Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 9
08 Mart 2009Eshab-i Kehf mağarası cami-i (Tarsus)
Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 9
Bölgeleri de vilayet, nahiye, kasaba merkezlerine ayırdı. Bunların idaresini verdiği vali’lerin, me’mur ve diğer görevlilerin seçiminde ve denetiminde son derece titiz davranırdı.
Davalara bakması için mahkemeler, adli teşkilatlar, suç ve zabıta işlerine bakan, satıcıları kontrol eden, halkın birbiriyle olan günlük mumasebetlerini düzenleyen telkilatlar kurdu.
Beyt-ül mal için ayrı bir yer ve yürütülmesini sağlayacak me’murler tayin edildi. İlk def’a para bastırdı.
Yollar, köprüler inşaa edilip, su kanalları açılmıştı. Mekke’de hacilar için yollar boyunca misafirhaneler, hanlar yapılıp, kuyular açılmıştı Yeni fethedilen bölgelerde yerleşim merkezleri kurulup buralar imâr edildi.
Yazılı muamelerde karışıklığı önlemek için Peygamberimiz (a.s.v.) in Hicret’i başlangıc olan takvim kararlaştırıldı.
Sevâd arazisi feth edilince Eshab-i Kiram (r.anhum) la istişare etti. Eshab-i Kiram (r.anhum) in bazıları arazinin 1/5’i Beyt-ül male ayrıldıktan sonra, geri kalanın gazilere taksim edilmesini istiyorlardı.
Hazreti Ömer (r.a.) ise, Haşr sure’si 7-8-9-10 ayetlerini delil getirerek;
-“Eğer araziyi taksim edersem, sizden sonra geleceklere bir şey kalmaz. Servet ve mal birkaç kişinin arasında kalır.”Dedi.
Bundan sonra araziyi eski sahiplerine bıraktı ve haraç vergisi koydu. Bu haraç vergisinin miktarlarını tesbit etti. Yine O’nun zamanında zımmılerden alınan‘cizye’vergisinin’ miktarı daha sonraki asırlarda aynen tatbik edilmiştir.
Yine Eshab-i Kiram (r.anhum) a maaş verilmesi için bir dereceleme yapıp her birinin derecesi ‘divan’denilen defterde tesbit edilmişti. Bunların saklandığı yere de ‘Divanı’adı verilmiştir.
Ayrıca miskinlere, fakir olanlara Beyt-ül-Mal’dan un ve yiyecek verilmesi şeklinde nafaka bağlamıştır.
Mısır valisi Amr İbn-ül As (r.a.), Akdenizi Kızıldenize bağlayacak bir kanal açmek için teşebbüse geçmek üzere izin istediğinde, Hazret-İ ömer (r.a.) ona gerekli izni vermiştir.
İslâm’ın adaletini bütün dünyaya tanıtan Hazreti Ömer (r.a.), ilmin yayılmasına, insanların eğitilmesine de büyük önem verir ve fethedilen yerlerde İslâmiyetin yayılması, yeni kitlelere anlatılması için çok gayret sarfederdi.
Kur’an-i Kerim ve Hadis-i Şeriflerin öğretilmesi için her tarafta okullar açılmış ve buralarda ders vermek üzere maaşlı muallimler tayin edilmişti. Herkes muhtaç olduğu dini, hukuki bilgileri müftülerden sorup öğrenerek, ona göre haraketini tanzim edebilirdi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer-ül-Faruk (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu