‘dört gün’ olarak etiketlenmiş yazılar

dsc02163-fuadyusufoglu-girenevas-2.JPG

Girnavas (Cin tepesi) Nusaybin

İbni Abbas (r.a.) Rivayet edilir:

Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyuruyor:

-“Hiçbir gün yoktur ki, o günlerde yaptığım ameller bugünlerde (Zilhacce’nın ilk on günü) yaptığım ameller kadar bana sevimli olsun.”

Ashab (r.a.) dediler:

-“Allah (c.c.) yolunda (yapılan) cihad da mı?”

Resulüllah (s.a.v.) buyurdu:

-“Evet, Allah (c.c.) yolunda (yapılan) cihad da. Ancak Allah (c.c.) yolunda malı ve canı ile cihada ve geri dönmeyen (şehid) hariç.”

Cabir bin Abdullah (r.a.) dan rivayet edilmiştir.

Resulüllah (s.a.v.) buyuruyorlar ki,

-“Allah (c.c.) indinde, Zilhacce’nin ilk on gününden daha sevimli ve daha faziletli hiçbir gün yoktur.”

Soruldu:

-“Allah (c.c.) yolunda onlar gibi olanlarda mı?”

Resulüllah (a.s.v.) buyurdular ki;

-“Evet, ancak Allah (c.c.) yolunda (cihad ederek) kendini ve atını mahveden kişi hariç.”

Hz. Aişe (Radiyallahu anha) der ki;

-“Bir genç vardı ki, söze kulak verirdi. Bu genç ZİLHACCE AYI GİRDİĞİ ZAMAN ORUÇ TUTARDI. Bunun halı Resulüllah (a.s.v.) a ulaşınca,

Resulüllah (a.s.v.) onu çağırarak:

-“Bu günlerde seni oruç tutmağa sevk eden şey nedir?” buyurdu.

Çocuk şöyle cevab verdi:

-“Annam babam sana feda olsun Ey Allah (c.c.) ın Resulü. Onlar e’şar günleri, hac günleridir. Ümit edilir ki, Allah (c.c.) onların dualarına beni de katar.”

Resulüllah (a.s.v.) buyurdular:

-“Senin oruç tuttuğun her gün için Allah (c.c.) yolunda yüz köle (azad etmiş) kadar, yüz deve ve yüz at vermiş kadar sevab vardır. Terviye (arifeden bir gün önce) günü geldiği zaman , o günde senin için Allah (c.c.) yolunda bin köle (azad etmiş) bin deve ve bin at vermiş kadar sevab vardır. Arife günü geldiği zaman da senin için, Allah (c.c.) yolunda ikibin köle (azad etmiş) iki bindeve ve iki bin at vermiş kadar sevab yazılır.

Resulüllah (s.a.v.) buyuruyorlar ki:

-“Arefe günü oruç tutmak iki sene (oruç tutmağa) muaddildir. Aşure günü oruç tutmak ise bir sene (oruç tutmağa ) eşittir.

Müfessirler:

-“Musa ile otuz gece (bize münacatta bulunması için) sözleştik, ve ona bir on (gece) daha kattık.” Mealındeki ayet hakkında derler ki;

-“Ona bir on (gece) kattık” tan murad zilhicce’nın ilk on günüdür.

İbni Mes’ud (r.a.) şöyle der:

-“Allah(c.c.) günlerden dört gün, Aylardan dört ay, Kadınlardan da dört kadın seçti.

-“Dört kişi cennete ilk gireceklerden olacak. Dört kişi de cennet müştak olacaktır.

-“Günlerden birincisi Cum’a günüdür….
Devam edecek….

Kalblerin Keşfi (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hacilerin Arafat’ ta yaptığı dualar hürmetine; Günahlarımızı Afv eylesin.AMİN……

Fuad Yusufoğlu

Girnavas köprüsü Nusaybin

Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u Anhu)- 7

Rivayet ettiği hadis-i şeriflerden ve Peygember efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den gördüklerinin bazıları şunlardır.

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) abdest alırken, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) gördü;

-“Ya Sa’d! Suyu niçin israf ediyorsun?” buyurdu.

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.);

-“Ya Resulallah Abdest alırken de israf olur mu?” dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Büyük nehirde de olsa, abdestde fazla su kullanmak israf olur.” Buyurdu.

Abdullah ibn-i Ömer (r.a.) Duâ şeklini de şöye anlattı.

-“Resulullah (s.a.v.) duâ ederken, mübarek ellerini kaldırırdı. Yağmur duâ’sında mübarek ellerini, müberek yüzünün karşısına kadar, başka duâ’larda omuzları hizasına kadar kaldırırdı.”

Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) anlatıyor;

Bir genç ayağa kalktı ve;

-“İnananların en akıllısı kimdir?” dedi.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) şöyle buyurdular;

-“Ölümü en çok hatırlayan ve gelmeden önce ona en iyi hazırlananlar; işte en akıllıları onlardır!..”

Hazreti Peygamber (Sallallahu aleyhi ve selem) Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) e bir nasihatında buyuruyorlar ki;

-“Allah için sev, Allah için darıl, Allah için anlaş, Allah için bozul, velilik mertebesini ancak bununla elde edebilirsin. Namazı ve orucu çok olsa bile bu minval üzere olmayan kişi imanın tadını almaz.”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) yine İbn-i Ömer (r.a.) e nasihat olarak buyurdu;

-“Abdullah! Sabahladığın zaman akşam için kendini kaygılandırma ve akşamladığın zaman, sabah için kandini kaygılandırma! Sağlığında hastalığın ve hayatında ölümün için (tedbir) al…”

Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem), bir yanımdan tutarak bana şöyle buyurdu;

-“Abdullah! Dünyada bir yabancı veya yolcu gibi ol ve kendini kabir halkından say!”

Hadis-i Şerifte (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurudu ki;

-“Bir kimse tanıdığının kabri yanından geçerken selâm verirse, meyit bunu tanır ve selâmına karşılık verir.”

Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) bunun için kabir yanından geçerken durup selam verirdi.

Hazret-i Nâfi (r.a.) diyor ki;

Abdullah bin Ömer (r.a.) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in kabri yanına gelir;

-“Esselamü alennebiyy, Esselamü alâ Ebi Bekir, Esselamü alâ ebi” derdi. Böyle söylediğini yüzden fazla gördüm.

Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) buyurdu ki;

-“Ey Ademoğlu! Bedeninle dünyada ol, Kalbinle ahreti bul.”

Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) buyurdu ki;

-“Kambur oluncaya kadar namaz kılsanız ve kıl gibi oluncaya kadar oruç tutsanız, haramdan kaçınmadıkça kabul olunmaz.”

Yine Abdullah İbn-i Ömer (r.a.) buyurdu ki;

-“Hikmet on’dur, Dokuzu sükût, biri de az konuşmaktır.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu