‘Dua’nın edebleri’ olarak etiketlenmiş yazılar

Dua’nın edebleri;

16 Kasım 2008

Bor-e Şeş ça’vi derresi başı (Nusaybin)

Dua’nın edebleri;

Yalvararak tazarrû ile yapılan “dua”, Allah-u Teâlâ’ya yaklaştıran amellerdendir.

Peygambere Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuryor ki;

-“Dua ibadetin özüdür.”

Bu şunun içindir ki, İbadetten maksat, kulluk etmektir. Kulluk ise, kendinin zavallı olduğunu ve Allah-u teâlâ’nın büyüklüğünü birlikte görmek ve bilmektir.

Dua’da bu ikisi de vardır. Dua ne kadar tazarrû ile olursa, o kadar iyi olur. Dua’da sekiz edebe dikkat etmelidir;

1-Kıymetli vakitlerde ‘dua’ etmeye gayret etmelidir. Arefe, Ramazan, Cum’a, sabah erken ve gece yarısı gibi.

2-Kıymetli hâlleri gözetmelidir. Askerlerin harbe gitmesi ve gelmesi, farz namazları gibi,

Hadisi şerifte bildirildi ki, gök kapıları böyle zamanda açılır. Bunun gibi ezanla ikamet arasında, oruçlu olduğu zaman ve kalbinde incelik hisettiği zamanlarda ‘dua’ etmelidir. Çünkü kalbdeki incelik rahmet kapısının açık olduğuna işarettir.

3-Bir kimsenin iki elini kaldırıp, başkasına ‘dua’ etmesidir. Hadisi şerifte buyuruldu ki, Resulullah (sallalahu aleyhi ve sellem);

-“Duâ eden üç şeyden boş kalmaz; Ya günahı afv edilir, ya o anda ona bir hayır gelir. Yahud ilerde bir hayır gelir.”

4-Dua’da tereddüt etmemelidir. Kalbinde, dua’sının hemen kabûl edildiğini tutmalıdır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor;

-“ALLAH-U TEÂLÂ’YA ÖYLE BİR HALDE DUA EDİNİZ Kİ, DUANIZIN KABÛL EDİLDİĞİNİ YAKİNEN BİLESİNİZ.”

Devam edecek…

Kimyay-i saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Dilleri ve kalbleri her zaman zikir’le iştigal eden her zaman “İstiğfar” eden Salih kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Dua’nın edebleri- 2

16 Kasım 2008

Haci Latif bahçesi Bor-e Veysike-(Nusaybin)

Dua’nın edebleri- 2

5-Yalvararak ve huşü’-i kalb ile ‘duâ’ etmelidir. Hadisi şerifte Reaulullah (sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Gaafil olan kalbden yapılan dualar dinlenmez.” Buyuruldu.

6-Dua’yı çok yapmalı, tekrar söylemeli, ardını bırakmamalıdır. Kaç defa ‘dua’ ettim, duam kabûl olmadı, dememelidir. Çünkü kabûl vaktini ve işini Allah-u teâlâ daha iyi bilir.

Dua’sı kabûl olunca;”Allah-u Teâlâ’ya hamd olsun ki, verdiği ni’met sebebiyle iyi işler tamam oluyor.” Demek sünnettir. Kabûl geç olursa “Her halde Allah-u teâlâ’ya hamd olsun.” Demelidir.

7-Önce tesbih okumalı ve salavat getirmelidir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) dua’dan önce,

-“Subhane rabbiyel aliyyil a’le’l- Vehhab” derdi. (Ahmed)

Ve yine (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu;

-“Dua edecek olan kimse, önce bana salavat okusun.ÇÜNKÜ BU ‘DUA’ MUHAKKAK KABUL EDİLİRve Allah-u Teâlâ iki duadan birini kabul, diğerini red etmekten daha üstündür.”

8-Tevbe etmeli, zulmünden vazgeçmeli ve kalbini tamamen Allah-u teâlâ’ya vermelidir. Çünkü red olunan dua’ların çoğu, kalbin gafletinden ve günahların zulmetindendir.

Kâ’bü’l-Ahbâr diyor ki;

Beni İsrailin bulunduğu yerde kıtlık oldu. Musa Aleyhis selam bütün ümmetiyle üç defa yağmur dua’sına çıktılar. Kabul edilmedi. Sonra Musa Aleyhis selam’a vahiy geldi;

-“Aranızda söz taşıyan birisi var, o tevbe etmeyince duanızı kabul etmem.”

Musa Aleyhis selam dedi ki;

-“Ya Rabbi! O kimdir, onu aramızdan atalım.”

Allah-u Teâlâ buyurdu;

-“Ben söz taşımayı yasak ederken, kendim nasıl söz taşıyıcılık ederim.”

Bu İlah’i emir üzerine Musa Aleyhis selam şöyle buyurdu;

-“Söz taşımaktan tevbe ediniz.”

Hepsi tevbe ettiler ve yağmur yağmaya başladı.

Mâlik bin Dinar (r.a.) der ki;

-“Beni israil’de kıtlık olmuştu. İki defa yağmur duasına çıktılar. Kabul edilmedi. Peygamberlerine vahiy geldi ki;’ O insanlara söyle ki, dışarı çıkmışlar, dua ediyorlar. Halbuki bedenleri pis, mideleri haram dolu, elleri de haksız yere kana boyanmıştır. Bu şekilde dua’ya çıkmak banim gazabımı arttırdı ve benden uzak oldunuz.”

Kimyay-i saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Dilleri ve kalbleri her zaman zikir’le iştigal eden her zaman “İstiğfar” eden Salih kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu