‘Ebû Ali Fârmedi (Radiyallah-u anhu)’ olarak etiketlenmiş yazılar
Ebû Ali Fârmedi (Radiyallah-u anhu)- 2
23 Haziran 2008Ebû Ali Farmedi (r.a.) nin mübarek kabirleri
Ebû Ali Fârmedi (Radiyallah-u anhu)- 2
-“Bir gün hocam, Ebü’l Kâsım Kuşeyri (r.a.) hamamda gusl (boy abdesti) alıyordu. Sormadan ve istemedikleri halde, kuyuduan bir kova su çıkarıp hamamın havuzuna boşalttım. O anda hakikatten bir mikar suya olan ihtiyaçlarını bilmiyordum. Sonra öğrendim.”
Hamamdan çıkınca;
-“Hamamın havuzuna su boşaltan kimdi?” diye sordu.
Niçin yaptın? Diyeceğinden korktum. Şaşırdım. Nihayet;
-“Ben idim.” Dedim
Hocam bana;
-“Ey Ali! Ebü’l Kasım’ın yetmiş senede elde ettiği dereceleri, sen bir kova su ile kazandın. Allah senden razı olsun.” Buyurdu.
Bir müddet daha hocamın huzurunda bulunarak, nefsimin terbiyesi ile meşgül oldum. Bir çok ma’rifetlere kavuştum.
-“Yine birgün bana bir hal olmuştu. Kendimden geçtim. Bu hal içinde sanki yok ve fark edilmez oldum. Bu halimi hocama anlattım;
Hocam;
-“Ey Ebü Ali! Benim gönül kuşum, buradan yukarısını bilmez.” Buyurdu.
Ben de kendi kendime,
-“Beni bu makamdan ileri götürecek bir mürşide (rehbere) ihtiyaç var, diye düşündüm.”
Bunun üzerine bir müddet geçti.
-“Gün geçtikçe bu hal artardı. Bu sırada Ebü’l Kasım Gürgâni (r.a.) nin ismini işitmiştim. Tus şehrine haraket ettim. Evini bilmiyordum. Şehre gelince sordum. Yerini ta’rif ettiler. Gittim. Talebelerinden bir cemâatle mescidde oturuyorlardı. Ben de iki rek’at mescid-i ziyaret namazı kılıp, önüne diz çöktüm. Şeyhin başı önüne eğikti.”
Başını kaldırdı ve;
-“Gel ey Ebû Ali!” buyurdu.
Vardım, selam verip oturdum. Ma’nevi hallerimi anlattım.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Silsile-i Âliye’nin yedincisi olan Ebû Ali Fârmedi (radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
Ebû Ali Fârmedi (Radiyallah-u anhu)- 3
23 Haziran 2008Dünyanın en uzun ikinci surları (Diyar-iRabiâ) Amed
Ebû Ali Fârmedi (Radiyallah-u anhu)- 3
Bana;
-“Evet… Başlangıcın mübarek olsun! Henüz bir dereceye kadar erişmişsin, ama terbiye görürsen, yüksek derecelere erişeceksin.” Buyurdu.
Ben de gönlümde;
-“Benim rehberim budur.” Dedim.
Yanında kaldım.
-“Uzun müddet bana nefsimin terbiyesini emrettikten sonra, yüksek ma’nevi derecelere kavuşturdu. Cemâatını toplayıp, kızını bana nikah etti.”
Kalbimde hasıl olan aşk ve şevk ziyadesiyle artmıştı.
-“Bu arzumun çokluğu sebebiyle, Ebü’l Hasen-i Harkani hazretleri (r.a.) nin sohbetine kavuştum. Hizmetinde bulundum. Nihayetsiz feyzlere, ma’nevi zevklere eriştim.”
Ebû Ali Fârmedi (r.a.), zamanında evliyanın önderi ve hidayet güneşiydi. Nizâm-ül-mülk’ün makamına gelince, büyük vezir derin bir hürmetle ayağa kalkar, onu kendi makamına oturturdu.
Halbuki İmâm-ül-Haremeyn ve Eü’l Kasım Kuşeyri geldiği zaman, sadece ayağa kalkar, yerini terk etmezdi.
-“Neden böyle yapıyorsun?” diye sorduklarında,
Nizâm-ül-mülk;
-“Ebû Ali Fârmedi hazretleri (r.a.) benim yüzüme karşı kusurlarımı söyliyor, yaptığım yanlış işleri haksızlıkları açıklayıp beni ikaz ediyor. Diğer âlimler ise, beni yüzüme karşı övüyorlar. Bu yüzden de nefsim gururlanıyor. Ebû Ali Fârmedi hazretleri (r.a.) nin yermesi, benim için daha hayırlı olduğundan, ona daha çok hürmet ediyorum.” Derdi.
Ebû Ali farmedi (r.a.) buyurdu ki;
-“Talebenin hocasına karşı dili ile saygılı olması gerektiği gibi, söylediğini kalbinden de redetmemelidir.”
Bununla ilgili şu ruyasını anlatır;
-“Hocam Ebü’l Kâsım Gürgani (r.a.) ye bir rü’yamı anlatım ve ona;
-“Senin bana rü’yamda şöyle böyle dediğini gördüm ve niçin böyle yaptığını sordum.” Dedim
Hocam, bunun üzerine bir ay benimle konuşmadı.
Ve;
-“Eğer içinde benim söylediklerimi reddetmek duygusu ve cevap almak arzusu olmasa, rü’yanda bana bunu bu şekilde sormazdın.”dedi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Silsile-i Âliye’nin yedincisi olan Ebû Ali Fârmedi (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu