‘Eshab-i kiram’ olarak etiketlenmiş yazılar

Alman (Alaman) köprüsü (Nusaybin)

Ebû Hureyre (Radiyallah-u anhu)- 8

Ebû Hureyre (r.a.) nin Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve selem) in vefatından sonra en çok sevdiği ve meşgül olduğu iş hadis-i şerif rivayet etmek ve yaymak olmuştur.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in Halifeliği sırasında idari işlerle meşgül olmamıştır.

Hazret-i Ömer (r.a.) in Halifeliği sırasında Bahreyn Valiliğine tayın edildi. Bir müddet bu vazifeyi yaptı.

Hazret-i Osman (r.a.) ın Halifeliği sırasında Mekke kadılığı yaptı.

Hazret-i Muaviye (r.a.) nin Halifeliği sırasında da Medine Valisi oldu.

Ebû Hureyre (r.a.) Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den bizzat öğrendiği din bilgilerini ve istediği Hadis-i şeriflerin İslâm dünyasına yayılması hususunda çok büyük hizmet yapmıştır.

Her Cum’a günü namazdan önce Hadis-i Şerif dersleri verirdi. Hadis-i Şerif öğrenmek için gelenler O’nun etrafında toplanırdı. O’nun ders meclisi pek geniş olup, bir çok kimse o’ndan ilim öğrenip, ilimde yükselmiş ve hizmet etmiştir.

Ebû Hureyre (r.a.) fazileti ve İslâm ı yaşamasıyla en mükemmel bir numûne idi. Çok geceleri ibadet ile geçiriri, sabaha kadar namaz kılar, Kur’an-i Krim okurdu. Her ayın başında üçgün Oruç tutardı. İbadetlerinde çok ihtiyatlı haraket ederdi.

Hep abdestli bulunur ve Resulullah (Sallallahua aleyhi ve selem);

-“Abdestli olan vücûd a’zasına cehennem ateşi dokunmaz.” Buyurdu . derdi.

Osman en-Nahai şöyle nakletmiştir;

-“Ebû Hureyre (r.a.) yi yedi gün misafir ettim. Aile efradi ile birlikte çok kere geceleri namaz kılarak ve Kur’an-i Kerim okuyarak geçirirlerdi.”

İkrime (r.a.) da,

-“Ebû Hureyre (r.a.) hergün onbir bin tesbih çekerdi. ” Demiştir.

Ebû Hureyre (r.a.) ölümü yaklaştığında ağlamıştı.

Sebebi sorulunca;

-“Ahret azığının azlığından ve yolculuğun zorluğundan.” Demiştir.

Allah korkusu, mahşer gününün hesabından bahsedilince titremeye başlar, bazen ağlayarak kendinden geçerdi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Hureyre (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Alman (Alaman) köprüsü (Nusaybin)

Ebû Hureyre (Radiyallah-u anhu)- 9

Şayka Eshahi (r.a.) şöyle rivayet etmiştir;

-“Bir defasında Medine’ye Ebû Hureyre (r.a.) yi ziyaret için gelmiştim. Resulullah (Sallallahua aleyhi ve selem) ın Kıyamet gününe dair bir Hadis-i Şerif rivayet ederken birden bire feryat edip kendinden geçti. Bir müdet sonra kendine gelince neden böyle yaptığını sordum;

Bana;

-“Biliyor musun? Kıyamet günü için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem)

Buyurdu ki;

-“Kıyamet günü Allah-u Teâlâ’nın insanları hesaba çekeceği gündür. Kur’an-i Kerim’e O’nun emirlerine uyanlar (Hak yolu tutanlar) makbul olup, uymayanlar cezalandırılacaktır. Kur’an-i Kerim-i bilip okuyan, öğrenip öğretenlerden amel etmeyenlerin vay haline”

Kur’an-i Kerim’de insanlara emirler vardır. Fakiri himaye etmek, sadaka vermek, akrabayı ziyaret etmek… Bunların hepsini yerine getirmek gerekir. İşte bunun için kıyamet gününden korkarım. ” Dedi.

Ebû Hureyre (r.a.) ömrünün son günlerinde hastalandı. Hastalığını duyanların ziyarete gelmesiyle büyük bir kalabalık toplandı.

Bu hastalığı sırasında;

-“Allahım sana kavuşmayı seviyorum. Bunu bana nasib eyle.” Demiştir.

Ebû Hureyre (r.a.) rivayet ettiği Hadis-i Şeriflerden bir kısmı şunlardır;

-“Bir kimse bir mü’minin dünya üzüntülerini giderip ferahlandırırsa, Allah da kıyamet günü onun üzüntülerinden birini giderir.

-“Her kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da dünya ve ahrette onun ayıbını örter.”

-“Her kim eli dar olan borçluya kolaylık gösterirse, Allah da dünya ve ahrette ona kolaylık gösterir.”

-“Bir kul din kardeşine yardımda bulundukça, Allah da ona yardım eder.”

-“Her kimse ilim tahsili için yola çıkarsa, bundan dolayı Allah O’na cennet yolunu kolaylaştırır.”

-“Herhangi bir cemaat camilerden birinde toplanıp, Kur’an-i Kerim okur, onların üzerine sükûnet nâzil olup, onları rahmet kaplar, melekler onları kuşatır Cenab-ı Hak da onları nezdinde olan Melekler ve Peygamberlerle zikreder.”

-“Ameli kendisini geride bırakan kimseyi, nesebi ileri götüremez.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Hureyre (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Asma (ŞAPİRZEN)

Ebû Hureyre (Radiyallah-u anhu)- 10

Ebû Hureyre (r.a.) rivayet ettiği Hadis-i Şeriflerden bir kısmı şunlardır;

-“Allah-u Teâlâ bir kulunu sevdiği vakit Cibril’e, Allah filanı seviyor. O’nu sen de sev, diye emreder. Cibril’de onu sever ve ehli semaya (meleklere) Allah filanı seviyor, siz de onu seviniz, diye seslenir. Bunun üzerine melekler o kimseyi severler. Sonra da yeryüzünde (insanlar arasında) onun sevgisi kalblerde yerleşir.”

-“Müslümanın Müslüman üzerinde hakkı beştir; Bunlar,”

-“1-Selâm almak,
-“2-Hastayı ziyaret etmek,
-“3-Cenazeyi teşyi etmek,
-“4-Davete icabet eylemek (kabul edip, gitmek),
-“5-Aksırana “Yerhamükellah” Allah sana rahmet etsin, demek.”

-“Birbirinize Hased etmeyiniz. Alış verişte birbirinizi aldatmayınız. Birbirinize dargın durmayınız ve birbirinizden yüz çevirmeyiniz. Birinizin bitmek üzere olan pazarlığını bozmayınız. Allah’ın kulları kardeş olunuz. Müslüman müslümanın kardeşidir; O’na zülmetmez, o’nu yardımsiz bırakmaz, o’na hor bakmaz.”

Resul-i Ekrem (Sallallayhu aleyhi ve selem) üç defa göğsünü işaret buyurarak;

-“Takva işte buradadır. Bir kimsenin şerir olması için Müslüman kardeşini hor görmesi kâfidir. Müslümanın müslümana kanı, malı, ırzı haramdır.” Buyurdu.

-“Ramazan ayı gelince Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.”

-“İnsanların Cennete girmelerine en çok yardımcı olan, takva, Allah korkusu ve güzel ahlaktır.”

-“Kadın elbisesi giyen erkeğe ve erkek elbisesi giyen kadın’a la’net olsun.”

-“Allah-u Teâlâ, kulum farzları yapmakla bana yaklaştığı gibi başka şeyle yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetleri yapınca, onu çok severim. Öyle olur ki, benimle işitir, benimle görür, benimle her şeyi tutar. Benimle yürür, benden her ne isterse veririm. Bana sığınınca, onu korurum. Buyurdu.”

-“Bir zaman gelir ki, Müslümanlar birbirlerinden ayrılır, parçalanırlar. Şeraiti bırakıp kendi düşüncelerine, görüşlerine uyarlar. Kur’an-i Kerimi mizmarlardan, yani çalgılardan, şarkı gibi okurlar. Allah için değil keyf için okurlar. Allah-u Teâlâ bunlara la’net eder. Azab verir.”

Ebû Hureyre (r.a.) nin şöyle dediği rivayet edilmiştir.

Biri;

-“Ey Allah’ın Resulü, kime iyilik edeyim?” diye sordu.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Annene.” Buyurdu.

Sonra;

-“Kime?” diye sordu.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Annene.” buyurdu.

Sonra;

-“Kime?” diye sordu.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Babana.” Buyurdu.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Hureyre (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Cöke Bekiro (Kırlangıçların uçuşları)

Ebû Hureyre (Radiyallah-u anhu)- 11

Ebû Hureyre (r.a.) rivayet ettiği Hadis-i Şeriflerden bir kısmı şunlardır;

-“Mü’minlerin iman bakımından en mükemmel olanı, ahlakı en iyi olanlardır ve hayırlı olanlarınız da, kadınlara karşı hayırlı olanlardır.”

-“Allah ve Kıyamet Günü’ne imân edenler, komşusuna eziyet etmesin. Allah ve Ahret gününe imanı olan, misfaire ikram etsin. Allah’a ve Ahret Gününe imân etmiş olan, ya hayır söylesin ya sussun.”

-“Kadın dört şey için nikah edilir. Malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar kadını seç, mes’ud olursun.”

-“Yedi sınıf insan vardı ki, Allah-u Teâlâ onları hiçbir gölge bulunmayan günde (kıyamet gününde) Arş’ının gölgesinde gölgelendirir.”

-“1-Adaletli Devlet Reisi,
-“2-Allah’a ibadet ederek büyüyen genç,
-“3-Kalbi mescidlere bağlı olan kimse,
-“4-Allah için sevişen ve bu uğurda birleşip bu sevgi ile ayrılan iki kişi,
-“5-Mevki sahibi olan güzel bir kadın tarafından zina’ya çağırıldığı halde “Ben Allah’tan korkarım” cevabı ile mukabele eden kimse,
-“6-Sağ elinin verdiği sadakayı sol eli duymayacak surette gizli sadaka veren kimse,
-“7-Tenha yerde Allah’ı zikrederek gözleri yaşla dolup taşan kimsedir.”

-“Sadaka malı eksiltmez. İnsan afvettikçe Allah da onun izzetini ve şerefini artırır. Her kim Allah için tevazu ederse, Allah onu yükseltir.”

Birgün Eshab-i Kiram (r.anhüm) a karşı; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Müflis kime denir biliyor musunuz?” buyurdu.

Eshab-i Kiram (r.anhüm);

-“Parası ve malı olmayan kimseye diyoruz.” Dediler.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurdu ki;

-“Ümmetim arasında müflis, şu kimsedir ki, kıyamet günü defterinde çok namaz, oruç ve zekat sevabı bulunur.. Fakat, bir kimseye sövmüş, İftira etmiş, malını almış, kanını dökmüş, dövmüş. Sevabları, bu hak sahiblerine dağıtılır. Hakları ödenmeden önce, sevabları biterse, hak sahiblerinin günahları, bunun üzerine yükletilir. Sonra Cehenneme atılır.”

Biri Ebû Hureyre (r.a.) ye;

-“İlim öğrenmek isterim, fakat sonra kayıbederim diye korkuyorum” demesi üzerine.

Ebû Hureyre (r.a.);

-“Asıl ilmi kaybetmek bu düşünce ile onu öğrenmemektir..” diye cevab verdi.

Ebû Hureyre (r.a.) mübarek sözlerinden bazıları;

Ebû Hureyre (r.a.) buyurdu ki;

-“Kıyamet günü, Allah-u Teâlâ’nın huzurunda kıymetli olanlar verâ ve zühd sahibleridir.”

Yine Ebû Hureyre (r.a.) buyurdu ki;

-“Kur’an-i Kerim okunan eve bereket, iyilik gelir. Melekler oraya toplanır. Şeytanlar oradan kaçar.”

Yine Ebû Hureyre (r.a.) buyurdu ki;

-“Kıyamet günü kul Allah-u Teâlâ’nın huzuruna getirildiğinde, Cenab-ı Hak ona; (-“Ey kulum, sen benim için dostlarımı sevdin mi? Ta ki ben de o dostlarım için seni seveyim.”) Buyuracak.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Hureyre (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud dağı Medine-i Munevvere Hazret-i Hamza (r.a.) nın kabri (Çok eski resim)

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu);

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in amcası, İlk Müslümanlardan. İsmi Hamza, Künyesi Ebû Ammâre (Umare) ve ebû Ya’le. Lakabı, Esedullah (Allah’ın arslanı) dır.

Nesebi, Hamza bin Abdülmuttalip bin Haşim bin Abd-i Menaf El Kureyşi El Haşimidir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in amcası aynı zamanda süt biraderi idi.

Annesi Hâle. Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in Validesi Hazret-i Amine (r.anha) nin amcasının kızıdır. Hazret-i peygamber (Sallallahu aleyhi ve selem) den 2 (başka bir rivaytte 4) sene önce doğdu. Hicreten yedi yıl önce Müslüman oldu.

Hazret-i Abdullah ibn-i Mesûd (r.a.) buyuruyor ki;

-“Müşriklerden velid adında birinin bir putu vardı. Safa tepesinde toplanırlar, bu puta ibadet ederlerdi. Bir gün Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), onların yanına gitti ve onları iman’a davet etti. Kafir olan bir Cini, o putun içine girdi ve sevgili Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) için uygun olmayan sözler sarfetti.”

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) üzüldüler.

-“Başka bir gün şahsını görmediği bir kimse Peygamber efendimiz (s.a.v.) e Selâm vererek (-“Ya Resulullah! Kafir olan bir cinni sizin için münasıp olmayan şeyler söylemiş. Ben, onu bulup boynunu kestim. Arzu buyurup, yarın safa tepesine teşrif edermisiniz? Siz, yine onları İslâm’a davet edersiniz, Ben de o putun içine girip, sizi medhedici sözler söylerim.” Dedi.

-“Peygamber efendimiz, Abdullah ismindeki bu cininin arzusunu kabul ettiler. Hazret-i peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), ertesi günü oraya gittiler. Yine müşrikleri imana davet ettiler. Müslüman Cinni, müşriklerin elindeki putun içine girip, sevgili peygamberimiz (s.a.v.) i ve İslamiyeti güzel anlatan sözler ve beyitler söyledi. Müşrikler, bu sözleri duyunca ellerindeki putu parça parça ettiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) a saldırdılar. Mübarek saçları darmadağın oldu. Mübarek yüzü kana boyandı.”

Onların bu ezâ ve cefalerına tahammül gösterip, şöyle buyurdular;

-“Ey Kureyşliler! Bana vuruyorsunuz. Ama ben sizin peygamberinizim.”

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), oradan ayrılıp evine geldi. Bir hizmetçi kız, bu hadiseyi, başından sonuna kadar görmüştü.

Bu sırada Hazret-i Hamza (r.a.), dağda avlanıyordu. Bir Ceylana ok atmak için hazırlandı.

Ceylan dile gelerek;

-“Ya Hamza! Bana ok atacağına kardeşinin oğlunu öldürmek isteyenlere ok atsan daha hayırlı olur.” Dedi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud dağı (şehidlik)  Hazret-i Hamza ile yeğeni Abdullah bin Cahş ( r.anhüm) kabirleri (Çok eski resim)

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 2

Hazret-i Hamza (r.a.) bu sözlere hayret ederek süratle evine haraket etti. Hazret-i Hamza (r.a.) adeti üzere, av’dan dönünce, tavaf yapmak için Harem-i Şerif’e uğrar, ondan sonra evine giderdi.

O gün Tavaf yaparken, hizmetçi kız, yanına geldi;

-“Ebû Cehil, kardeşinin oğluna, şöyle şöyle söyledi.” Dedi.

Hazret-i Hamza (r.a.), Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e hakaret edildiğini işitince, akrabalık damarları haraket etti. Silahları üzerine alarak, Kureyş kafirlerinin bulunduğu yere geldi;

-“Kardeşimin oğluna, kötü söz söyliyen, kalbini inciten sen misin?” diyerek, boynundaki yay ile, Ebû Cehil’in başını yedi yerinden yardı.

Orada bulunan kafirler Hazret-i Hamza (r.a.) ya saldıracak oldular. Bu durumda büyük çarpışma çıkacaktı.

Fakat Ebû Cehil;

-“Dokunmayınız, Hamza haklıdır. O’nun kardeşi oğluna bilerek kötü şeyler söyledim.” Dedi.

Hazret-i Hamza (r.a.) oradan ayrıldıktan sonra, Ebû Cehil, etrafındakilere;

-“Aman, ona ilişmeyiniz! Bize kızar da Müslüman olur. Bununla Muhammed (s.a.v.) kuvvetlenir.” Dedi.

Hazret-i Hamza (r.a.) müslüman olmasın diye, kendi kafasının yarılmasına razı oldu. Çünkü Hamza (r.a.), hatırı sayılır, kıymetli ve kuvvetli idi.

Hazret-i Hamza (r.a.), Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in yanına gelip;

-“Ya Muhammed (s.a.v.) Ebû Cehil’den intikamını aldım. O’nu kana boyadım üzülme, sevin!” dedi.

Sevgili peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Ben, böyle şeylere sevinmem.” Buyurdu.

Hamza (r.a.);

-“Seni sevindirmek, üzüntüden kurtarmak için, ne istersen yapayım.” Dedi.

O zaman Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Ben ancak senin iman etmen ile, kıymetli bedenini Cehennem ateşinden kurtarmam ile sevinirim.” Buyurdu.

Hazret-i Hamza (r.a.) hemen Müslüman oldu. Hakkında âyet-i kerime geldi.

Hazret-i Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) a göre;

-“Kur’an-i Kerim’de En’âm suresi 122. ayet-i kerimesinde; (“Diriltildiği ve nûra kavuşturulduğu” anlatan zatın Hazret-i Hamza (r.a.) ve aynı ayet-i kerimede; ”Karanlıklarda bocalayan” şeklinde anlatılanın da Ebû Cehil olduğu açıklandı.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Hazret-i Hamza (r.a.) nın Kabri Şehidlik (Medine)

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 3

Hazret-i Hamza (r.a.), Kureyşin yanına gidip Müslüman olduğunu ve Allah’ın Peygamberi (Sallallahu aleyhi ve selem) ni her suretle koruyacağını bildirip bir kaside okudu.

Okuduğu Kaside şudur;

-“Kalbimi İslamiyyet’e ve Hakk’a meylettirmiş olduğu için Allah-u Teâlâ’ya hamdolsun. Bu din, kullarının her yaptığını bilen, herkese lütfu ile muamele eden, kudreti her şeye galip gelen, âlemlerin Rabbi olan Allah-u Teâlâ tarafından gönderilmiştir. Kur’an-i Kerim okuduğu zaman, kalb ve akıl sahibi olanların gözlerinden yaşlar akar. Kur’an-i Kerim, açık bir lisan ile açıklanmış ayetler halında hazret-i Muhammed (s.a.v.) e nazil olmuştur. O, Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhi ve selem) içimizde sözü dinlenir, kendisine boyun eğilir bir mübarek kimsedir. Ey Müşrikler! Aklınız başınızdan gidip, gözünüz kararıp da O’nun hakkında sert, ağır ve kaba sözler, söylemeyin. Eğer böyle bir düşünceye kapılıranız, biz Müslümanların cesedine basıp geçmeden, onu hiç kimseye vermeyiz.”

Hazret-i Hamza (r.a.) nın Müslüman olması ile, Muhammed (s.a.v.) çok sevindi. Müslümanlar, pek çok kuvvet buldu. Hazret-i Hamza (r.a.) nın Müslüman olamsıyla vaziyet değişti.

Çünkü;

Bütün Mekke’liler biliyordu ki, Hamza (r.a.) cengaver, cesur, mert, pehlivan ve kahramandır. Bunun için Kureyş müşrikleri artık Müslümanlara, hiçbir sebep yokken, fena muamele yapamadılar. Bilhassa Hazret-i Hamza (r.a.) nın kılıcının şiddetinden çekindiler.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) Hazret-i Hamza (r.a.) ve diğer bir kısım Müslümanlar Hazret-i Erkam bin Erkam (r.a.) ın evinde bulunuyorlardı. Bir ara kapı vuruldu. Gelen kimsenin silahlarını kuşanmış şekilde Hazret-i Ömer (r.a.) olduğu görülünce, bazıları endişeye kapıldı.

Hazret-i Hamza (r.a.);

-“Gelen tek kişidir. Bu kadar endişeye lüzüm yok. Eğer hayır için geldi ise hoş geldi. Yok eğer şer için geldi ise kendi kılıcı ile başını keserim.” Dedi.

Dışarı çıktı ve;

-“Ya Ömer! Sen ne zannedersin. Biz Abdülmuttalib evledıyız. Her birimiz Allah-u Teâlâ’nın izni ile demiri çiğneyip havaya püskürtürüz. Allah ve Resulu (s.a.v.) için can ve baş feda ederiz. Sen Muhammed (s.a.v.) e zarar vereceğini zan ediyorsan aldanıyorsun.” Dedi.

Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), bu konuşmaları işitti. Kendileri gelerek, iltifat ile Hazret-i Ömer (r.a.) i karşıladı. Hazret-i Ömer (r.a.) de Müslüman oldu.

Bu iki kahraman sayesinde Müslümanlar kuvvet buldular. İbadetlerini açıkta yapmağa başladılar.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud dağı (Şehidlik) Medine-i Münevvere

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 4

Hazret-i Hamza (r.a.) birgün, Cebrail (a.s.) kendi aslı şeklinde görmeyi arzu ettiğini, peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e bildirdi.

Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Onu görmeğe dayanabilir misin?” diye sordular.

Hazret-i Hamza (r.a.);

-“Dayanırım.” Dedi.

Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) ;

-“Öyle ise yere otur. Kaldır gözünü bak!” Buyurdu.

Hazret-i Hamza (r.a.) Cebrail Aleyhis selam’i görünce, bayıldı., arkası üstü düştü.

Hazret-i Hamza (r.a.), Hazret-i Zeyb bin Harise, Hazret-i Ebû Mersed Kennaz, Hazret-i Enes, ve Hazret-i Ebû Kerse (r.anhüm) ile beraber Medine’ye hicret etti.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) Medine’ye geldiklerinde, Mekkeli Müslümanları hem kendi aralarında hem de Medineli Müslümanlarla KARDEŞ YAPTI. Kendi aralarında da Hazret-i Hamza (r.a) yı, Zeyd bin Harise (r.a.) ile kardeş yapmıştı. Hazret-i Hamza (r.a.) bu kardeşini çok sever ve muharebeye çıktığı zaman her şeyini ona emanet ve vasiyet ederdi.

Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem), Medine’ye hicret ettikten sonra, kureyşlı müşrikler boş durmadılar. Hazret-i Peygamberimiz (s.a.v.) i Medine’de rahat bırakmamakta, Medine’lilerin O’nu terk etmeleri için etrafındaki Müslümanları tehdit etmekte idiler. Hatta, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) i Medine’nin dışına çıkarmaları için Abdullah bin Übeyy bin Selül ile Evs ve Hazrec kabilelerinin müşriklerine tehdit gönderdiler ve Müslümanlara hac yollarını kapadılar.

Bu durumda, Müslümanların, Suriye ticaret yollarını kesmeleri, müşrikleri ticari ve iktisadi bakımından zor duruma düşürmeleri ve böylece müşrikleri yola getirmeleri icab ediyordu.

Bu sırada bir müşrik kervanının Medine yakınlarından geçmekte olduğu işitildi. Sefer hazırlığı yapıldı. Sefere çıkacak birliğin kumandanlığına Hazret-i Hamza (r.a.) yı getiren Peygamberimiz O’na beyaz bayrak verdi.

Hazret-i Hamza (r.a.), otuz suvari ile birlikte haraket etti. 300 süvarinin koruduğu bir müşrik kervanı Şam’dan Mekke’ye gitmek üzere Sifr-ül-Bahr denilen yere gelmiş bulunuyordu.

İslâm mücahidleri, buraya geldiklerinde, müşriklerin kervanını koruyan üçyüz süvari ile karşılaştılar ve savaş düzenine girdiler.

Mecdi bin el-Cüheni, iki tarafın da müttefiki idi. Muslümanların sayıca çok az ve müşriklerin çok fazla olduklarını ve düşmanların bu ilk çarpışmada yenileceklerini düşünerek arabuluculuk edip iki tarafı çarpışmaktan vazgeçirdi.

Sonra Hazret-i Hamza (r.a.) ve arkadaşları Medine’ye geri döndüler. Mecdi’nin bu haraketi Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e arzedilince çok memnun olmuşlar,

Ve;

-“Mübarek, iyi ve doğru bir iş yapmıştır.” Buyurdular.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud dağı (Çok eski resim) Hazret-i Hamza (r.a.) nın kabri

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 5

Hazret-i Hamza (r.a.), Ebva, Veddan ve Zül’uşeyre gazâlarında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in beyaz sancağını taşıdı. Bedir gazâsında 313 Eshab-i Kiram (r.anhüm) a karşı, 1000 müşrikle çarpışıldı. Bedir’de her iki taraf karşı karşıya geldi.

Mekke müşriklerinden Utbe, Şeybe ve Velid Meydana çıkıp er dilediler.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Ey Haşim oğulları! Kalkınız. Allah-u Teâlâ’nın nurunu, bâtıllarıyla söndürmek için gelenlere karşı, Hak yolunda çarpışınız ki, Allah-u Teâlâ’dan zaten peygamberinizi de bunun için göndermiş bulunuyor Kalk Yâ Hamza! Kalk YâAli! Kalk Yâ Ubeyda bin Haris! Buyurdu.

Hazret-i Hamza, Hazret-i Ali, Hazret-i Ubeyda miğferlerini giydiler. Meydana yürüdüler.

Müşrikler;

-“Sizler kimlersiniz? Eğer bizim dengimiz iseniz sizinle çarpışırız.” Dediler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) da;

-“Ben Hamza’yım! Ben Ali’yim! Ben Ubeyda’yım!” dediler.

Müşrikler;

-“Sizler de bizim gibi şerefli kimselersiniz. Sizinle çarpışmayı kabul ettik.” Dediler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm); müşrikleri önce imana davet ettiler. Onlar kabul etmediler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm), müşriklerin üzerine saldırdılar. Hazret-i Hamza ve hazret-i Ali (r.amhüm) Utbe ve Velid kafirlerin vucutlarını anında ikiye böldüler.

Hazret-i Ubeyda (r.a.), şeybe’yı yaraladı. Şeybe de Hazret-i Ubeyde (r.a.) yi yaraladı. Hazret-i Hamza, Hazret-i Ali (r.anhüm) şeybe’yi orada öldürüp, hazret-i Ubeyde (r.a.) yi kucaklayıp Resulullah (s.a.v.) ın huzuruna getirdiler.

Ebû Cehil, müşrikleri savaşa teşvik etmeye başladı. Her iki taraf bütün güçleriyle saldırıya geçtiler. Bu savaş her iki tarafın ilk büyük savaşıydı.

Eshab-i Kiram (r.a.);

-“Allah Allah” diyerek tekbir getirerek hücum ediyordu.

Hazret-i Hamza, Hazret-i Ali, Hazret-i Ebû decana, Hazret-i Saad bin ebi Vakkas, Hazret-i Zübeyr bin Avam, Hazret-i Abdullah bin Cahş (r.anhüm) geçilmez birer kale gibiydiler.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu


Uhud Şehidliği Hamza (r.a.) nın mezarı

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 6

Hazret-i Hamza (r.a.) her iki elinde birer kılıç ile çarpışıyordu. Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Ya Hayyu! Ya Kayyum!” buyurarak Allah-u Teâlâ’ya yalvarıyor, düşmana saldırıyordu.

Hazret-i Ali (r.a.);

-“Bedir’de hepimizin en cesaretlisi, en kahramanı Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) idi. Müşrik saflarına en yakın olan da yine O idi.” Demiştir.

Müşrikler, reisleri olan Ebû cehil’i ortalarına aldılar. İçlerinden birini Ebû Cehil gibi giydirip ona benzettiler. Bu nasipsizin adı Abdullah bin Münzir idi.

Hazret-i Ali (r.a.) Abdullah’ın üzerine saldırdı. Ebû Cehil’in gözleri önünde Abdullah’ın kafasını kesti. Ebû Kays’i giydirdiler. Onu da Hazret-i Hamza (r.a.) vurup öldürdü.

Hazret-i Ali (r.a.), bir müşrikle çarpışıyordu. Müşrik, kılıcını Hazret-i Ali (r.a.) ye sallamış, kılıç kalkana saplanmış kalmıştı. Hazret-i Ali (r.a.), müşrikin zırhlı vucuduna Zülfikarını sallayınca, omzundan göğsüne doğru zırhıyla birlikte biçtiği sırada başı üzerinde bir kılıcın parladığını görünce, Hazret-i Ali (r.a.) başını eğdi,

Kılıcı parlatanın;

-“Al bu da Hamza binAbdülmuttalıp’den.” Derken müşrikin kellesi miğferiyle beraber yere düştü.

Hazret-i Ali dönüp baktığında amcası Hazret-i Hamza (r.a.) yı iki kılıçla çarpışıyor gördü.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), Eshabını, böyle yiğitçe çarpışıyor gördükçe;

-“Onlar, Allah-u Teâlâ’nın yeryüzündeki arslanlarıdır.” Buyurarak onları takdir ediyordu.

Allah-u Teâlâ Peygamberimiz (s.a.v.) e yardım için MELEKLERİ DE SAVAŞA GÖNDERDİ. Melekler her vuruşta bir müşriki öldürdüler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) daha kılıcını vurmadan müşriklerin kellesi yere düşüyordu. Ebû Cehil’de öldürüldü. Müşrikler bozguna uğradılar. Mekke’ye doğru kaçmaya başladışlar.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) dan 14 kişi şehid oldu. Hazret-i Hamza (r.a.), Bedir’de Fevkalade kahramanlık gösterdi. Bedir savaşı, peygamber efendimizin zaferiyle neticelendi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu