‘Eshab-i kiram’ olarak etiketlenmiş yazılar
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 7
14 Haziran 2009Bore Beşire Mecido (Girnavas mevki-i)
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 7
Ebû Zer Ğıfari (r.a.) Resulullah Efendimiz (s.a.v.) e bi’at ederken;
-“(Hak Teâlâ’nın yolunda hiçbir kötüleyicinin kötülemesine aldanmıyacağına, ne kadar acı olursa olsun daima doğru sözlü olacağına)” söz vermişti. Ömrünün sonuna kadar hep böyle kaldı.
Bu hususta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Dünyaya Ebû Zer’den daha sadık kimse gelmedi.” Buyurmuşlardır.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a anlatılmayacak derecede muhabbeti ve bağlılığı vardı.
Bir defasında şöyle demiştir;
-“Ya Resulullah (s.a.v.) benim kalbim yalnız Allah-u Teâlâ’nın ve sizin muhabbetinizle doludur. Bu muhabbet o derecede ki insanın kalbi ancak bu kadar muhabbetle dolu olur.”
İki ilim denizinin birleştiği nokta ve ilmin kapısı olarak vasıflandırılan Hazret-i Ali (r.a.);
-“Ebû Zer (r.a.) ilimde deryadır. İnsanların anlamaktan aciz olduğu çok ilmi biliyordu. Sonra ilmin üzerini kırba bağlar gibi bağlayıp ondan hiç sızdırıp zâyi eylememiştir.” Buyurdu.
Hazret-i Ömer (r.a.);
-“Ebû Zer (r.a.) in ilmi çok yüksektir.” Buyurdu.
Abdullah İbn-i Mes’ud (r.a.) da onun ilim hususunda bu ümmetin en ileri gelenlerden olduğunu bildirmiştir.
-“O, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın zamanında dinde fetva verenlerden idi.”
Tebük muharebesinde Ebû Zer Ğıfari hazretleri (r.a.) nin devesi pek zayıf ve dayanıksız olduğu için geride kalmıştı. Yolun ortasında devesi çöküp kalınca, devesinden indi. Eşyasını sırtına yükleyerek ordu’ya yetişti. Yalnız başına tenha bir yerde oturdu.
Paygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Ebû Zer (r.a.) i böyle tenhada görünce;
-“Allah-u Teâlâ, yalnız başına yürüyen, yalnız başına vefat edecek olan ve yalnız başna haşrolunacak olan Ebû Zer’e rahmet eylesin.” Buyurmuşlardır.
Mekke’nin fethine de kendi kabilesinin sancağını taşıyarak katılmıştır.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 8
14 Haziran 2009Bore Beşire Mecido (Girnavas mevki-i) Nusaybin
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 8
Ebû Zer Ğıfarı (r.a.), dünyaya hiç değer vermezdi. Son derece kanaatkar, fakir ve yalnız yaşardı.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ona; “Mesih-ül-İslâm” lakabını vermişti.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) e tam bağlanıp, O’nun sevip, beğendiğini seven, Onun sevmediğini ve beğenmediğini sevmeyen Ebû Zer (r.a.) Resulullah (s.a.v.) ın vefatında da yanında bulunmuştur.
Peygamberimiz (s.a.v..) in vefatından sonra da bir köşeye çekilip, son derece mahzun ve yalnız yaşadı. Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in halifeliği devrinde de böyle yaşayıp, O’nun vefatından sonra Şam’a gitti. Oraya yerleşti. Hazret-i Osman (r.a.) halifeliğine kadar orada kaldı.
Sonra Medine-i Münevvere’ye geldi.
Şam halkına din bilgilerini öğretmekle meşgül oldu. Şüphelilerden ve haramlardan son derece sakınırdı. Evinde bir günlük nafakasından fazlasını bulundurmaz, hep fakirlere dağıtırdı.
Hatta Şam’da bulundukları sırada bir gün Şam valisi tecrübe etmek için onbin dirhem altın göndermişti. Ebû Zer hazretleri (r.a.) altınları hemen fakirlere dağıttı. Yanında tek altın bile saklamadı.
Ertesi gün Vali’nin hizmetçisi gelip,
-“Aman efendim, dün sana getirdiğim altınlar meğerse başkasına gidecekmiş. Yanlışlıkla sana getirmişim.” Deyince
Ebû Zer (r.a.);
-“Oğlum onları fakirlere dağıttım. Sen vali’den iki üç gün mühlert iste, ben bu parayı hazırlarım, iâde ederiz.” Dedi.
VALİ’NIN ADAMI DURUMU VALİ’YE ANLATTI. Vali Ebû Zer (r.a.) in doğru sözlü olduğunu anladı.
Fakat oranın zenginleri Ebû Zer (r.a.) in bu durumunu beğenmediler. Oradan gitmesi için Hazret-i Osman (r.a.) a mektup ile bildirdiler.
Böylece Medine-i Münevvere’ye davet edildi.
Hazret-i Osman (r.a.), Şam halkının kendisinden şikayet sebebini sordu. Ebû Zer (r.a.) de hadiseyi olduğu gibi anlattı.
Bunun üzerine Hazret-i Osman (r.a.);
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 9
14 Haziran 2009Aşke keşe (Baverne yolu) Nusaybin
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 9
Bunun üzerine Hazret-i Osman (r.a.);
-“Yâ Ebû Zer (r.a.), halkı zühd yoluna zorla sokmak imkansızdır. Benim vazifem, onlar arasında Hak Teâlâ hazretleri’nin emriyle hükmetmek ve onları çalışma, iktisat tarafına teşvik eylemektir.” Buyurdu.
Sonra Ebû Zer (r.a.) hazret-i Osman (r.a.) a
-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bana;
-“Binalar Sel dağı’na ulaştığı zaman, sen Medine’den ayrıl.” Diye emretmişlerdi. İzin verirseniz, ben Medine’den gideyim.” Dedi.
Hazret-i Osman (r.a.) müsaade buyurdular ve bir deve sürüsü ile iki köle verdiler. Yetecek miktarda yiyecek ve hadiyeler ile Medine-i Münavvere yakınlarındaki ‘Rebeze’ adındaki yere gitmesini söylediler.
Ailesi de Şam’dan buraya gönderildi. Ebû Zer Ğıfari (r.a.) buraya bir mescit yaptırdı. Vefat edinceye kadar, gelenlere İslâm dinini öğretti. Hadis-i Şerifler rivayet eyledi. Kalan ömrünü burada geçirdi ve orada da vefat etti.
Vefatı pek garip oldu.
Hanımı ona bir elbise aradığında
Ebû Zer (r.a.);
-“Bana elbise deği kefen lazımdır, deyip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın kendisine nasıl vefat edeceğini söylediğini bildirdi.”
-“İYİ BİR HABER VAR, YAKINDA RESULULLAH (Sallallahu aleyhi ve sellem) A KAVUŞACAĞIM.”
Ve;
-“Ey ölüm çabuk gel ruhum Rabbime kavuşmak sevgisiyle çırpınıyor.” Dedi.
Hasta olduğu bir gün, kızı veya hanımına dönüp;
-“Dışarıdan gelen olup olmadığını” sordu.
Dışarı çıkıp baktıklarında bir şey görünmediğini bildirdiler.
Bunun üzerine;
-“Vefat zamanın henüz gelmedi. Şimdi siz bir koyun kesip hazırlayın. Cenazemde Salih bir topluluk bulunacak. Onlara ikram edersiniz. Yemeği yemeden gitmelerini benim tenbih ettiğimi söylersiniz.” Buyurdu.
Arzusu yerine getirildi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 10
15 Haziran 2009İbrahim Aleyhis selam’ın Makamı (Ka’be)
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 10
Arzusu yerine getirildi.
Tekrar kızına veya hanımına dışarı çıkıp gelenlerin olup, olmadığına bakmasını isteyince,
Dışarı çıktılar.
Uzaktan bir topluluğun gelmekte olduğunu görünce içeri girip haberi verdiler. Bunun üzerine kendisinin kıbleye karşı çevirilmesini istedi
Kıbleye döndükten sonra Hazret-i Ebû Zer (r.a.);
-“BİSMİLLAHİ VE BİLLAHİ VE ÂLÂ MİLLETİ RESULULLAH.” Diyerek ruhunu Hâk Teâlâ’ya teslim etti.
Gelen misafirler karşılanıp Ebû Zer Ğıfari (r.a.) nin vefat ettiği bildirildi.
Bunlar;
-“Böyle mübarek bir zat’ın cenazesinde bulunmak, Allah-u Teâlâ’nın bize hususi bir kerem ve lütfudur.” Diyerek, Ebû Zer (r.a.) i gasl, techiz ve tekfin edip namazını kıldılar ve defnettiler.
Tam gitmek üzereyken,
Kızı veya hanımı;
-“Ebû Zer Ğıfari (r.a.) size selam etti, yemek yemeden gitmemenizi tenbih eyledi.” Diye bildirilince, hepsi oturup yemek yediler. Sonra durumu gidip halife’ye bildirdiler.
Ebû Zer Ğıfari (r.a.) vefat ettiğinde bir evi, üç koyunu ve birkaç keçisinden başka malı yoktu.
Abdullah İbn-i Mes’ud (r.a.) Ebû Zer (r.a.) in vefatını işitince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Ebû Zer yalnız vefat eder ve yalnız haşrolunur. Buyurmuştu.” Diyerek ağladı.
Hazret-i Osman (r.a.) Ebû Zer Ğıfari (r.a.) e çok acıdı O’nun iki kızını kendi evlatları arsına aldı. O’na fevkalâde yakınlık gösterdi.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Ebû Zer (r.a.) hakkında buyurdu ki;
-“Benim ümmetimde Ebû Zer, Meryem oğlu İsâ’nın zühdüne sahiptir. Bu fıtrat üzere yaratılmıştır.”
-“İsâ aleyhis selam tevazuuna bakmak kendisni mesrur eden kimse Ebû Zer’e nazar eylesin.”
-“Ebû Zer’den daha sadık bir söz (lehçe) ne yeryüzü tanımıştır, ne de bir yeşillik üzerine gölge salmıştır. Yani O’nun gibi doğru sözlü bir kimse dünyaya gelmiş değildir.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 11
16 Haziran 2009Hatim (ka’be-i şerif)
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 11
Ebû Zer Ğıfari (r.a.) Peygambrimiz Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) den bizzat işiterek ikiyüzseksenbir (281) hadis-i şerif rivayet etmiştir.
Kendisinden Enes bin Mâlik, İbn-i Abbas, halid bin Vehban, Zeyd bin Vehb, Hurşe bin Hurr, Cübeyr bin Nüfeyr, Ahnef bin Kays, Abdullah bin Samit, Amr bin Meymun (r.anhüm) ve daha çok sayıda Hadis âlimi, Hadis-i şerif rivayet etmiştir.
Ebû Zer Ğıfar (r.a.) in rivayet ettiği bir hadis-i Kudsi şöyledir; (Manası Allah-u Teâlâ’dan, sözleri Peygamberimiz (s.a.v.) den olan hadis-i Şeriflere Hadis-i Kudsi denir.)
Allah-u Tebareke ve Teâlâ hazretleri buyurdu ki;
-“Ey Kullarım! Şüphesiz zulmü kendime HARAM KILDIM. Yani zulüm’den münezzehim. Bunu size de HARAM KILDIM. Sakın kimseye ZULÜM etmeyin. Ey Kullarım! Hepiniz, dalâlet, sapıklık üzere yaratıldınız. Yani din bilgilerini bilmiyordunuz. Ancak sizden hak yoluna Hidayet ve İman etmeğe muvaffak eylediğim kimseler hidayete kavuştu, dalâletten kurtuldu. Benden hidayet isteğiniz, sizi hidayete kavuşturayım.”
-“Ey benim kullarım hepiniz açtınız. Fadl ve keremimle sizleri yedirip içirip doyurdum. Benden yiyecek içecek talep ediniz ki bunun sebeplerini ve yolunu kolaylaştırayım.”
-“Ey benim kullarım hepiniz çıplaktınız, hepinizi ben giydirdim. Benden giyecek talep ediniz ki sizi giydireyim.”
-“Ey benim kullarım! Siz gece gündüz kast ile hata edersiniz. Ben ise şirkden başka bütün günahları afediciğim. Bana İSTİĞFAR diniz ki siz mağfiret edeyim.”
-“Ey benim kullarım! Şüphesiz siz bana hiçbir zarar veremezsiniz ve bana hiçbir faide sağlayamazsınız. Ben bunlardan münezzeh ve müberrâyım. Ben ganiyy-i mutlakım siz de fakir-i mutlaksınız.”
-“Ey benim kullarım! Eğer sizin öncekileriniz ve sonrakileriniz, insanlarınız, cinleriniz, takva’nın en yüksek derecesinde olsa, benim mülkümde zerrece artış olaz. Zühd ve takvâ’nızın faidesi yine sizedir.”
-“Ey benim kullarım! Sizin öncekileriniz ve sonrakileriniz insan ve cinleriniz, yani hepiniz en asi bir kimse gibi hep, isyankar ve günahkar olsanız, benim mülkümden zerre eksilmez. Bunların zararı, ziyanı siz ulaşır.”
-“Ey Kullarım! Öncekileriniz ve sonrakileriniz, insanlarınız ve cinleriniz, yeryüzünde biryerde el kaldırıp benden isterseniz (Ben de dilersem), her istediğiniz veririm. Böylece benim mülkümden bir şey eksilmiş olmaz. İğne denize dldılırıldığı zaman iğne denizen birşey eksilir mi? Ucunda kıymetsiz bir yaşlık kalır.”
-“Ey kullarım! Sizin amel ve ibadetlerinizi, her işinizi, ilmi ezelim ve hafaza meleklerim ile zapt ve hıfz ederim. Sonra işlerinizin karşılığını ahirette noksanız veririm. İşte bu şekilde her kim bir hayır işlerse, bana hamd-u senâ eylesin. Bu da benim ihsanımdır. Bundan başka iş işleyenler de beni değil, kendi nefislrini kötülesinler. Zira kötülük işleyenler, irade-i cüz’iyyeleri ile kendi nefslerine uyarak günah işliyorlar.”
Ebû Zer Ğıfari (r.a.) in rivayet ettiği hais-i şeriflerden bir kısmı şunlardır;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 12
17 Haziran 2009Hatim (Ka’be)
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 12
Ebû Zer Ğıfari (r.a.) in rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bir kısmı şunlardır;
-“Akıllı olan kimse zamanını üçe bölmeli, bir kısmını ibâdetle, bir kısmını nefis muhasebesi ile diğerini de öbür işlerini yapmakla geçirmelidir.”
-“Nerede olursan ol takva üzerinde bulun, Allah’tan kork.”
-“Eğer iyilik yapmaya gücün yetmiyorsa, hiç olmazsa kötülük etme bu da nefsin için verilmiş bir sadakadır.”
Ebû Zer Hazretleri (r.a.) buyurdu ki;
-“Günün deven gibidir. Başını tutarsan, yahut bağlarsan, bedeni sana tabi olur. Yanı sabahlayın taat, ibadet ve hayır işlersen, günün sonu da öyle gelir.”
-“Şüphesiz malının iki ortağı vardır. Biri semavı afetler, diğeri de varislerdir. ŞU HALDE EĞER MALINDAN NASİBİ ENAZ OLAN KİMSE OLMAK İSTEMİYORSAN VE BUNA GÜCÜN YETİYORSA, ALLAH-Ü TEÂLÂ’NIN YOLUNDA SARFET.”
-“Bir günlük nafakaya razı ol. Hayırlı işleri kaçırmaktan kork ve sakın. Dünyan oruç, iftarın ölüm olsun.”
-”Fakr yani, ihtiyaç hali benim için zenginlikten ve hastalık da sıhhatli olmaktan daha sevgilidir.” Bu söz yüksek derecelerini göstermektedir.
-“İnsan ne kadar dünya malı toplarsa o kadar düyaya düşkün olur.”
-”Yalnızlık kötü arkadaşla bulunmaktan iyidir. İyi arkadaşla beraber olmak da yalnızlıktan iyidir.”
-“En garip ve en çok muhtaç olduğun gün, kabre konduğun gündür.”
Süfyan-i Servi (r.a.) şöyle anlatmıştır;
Ebû Zer Ğıfarı (r.a.) bir gün Ka’be’de ayağa kalkıp;
-“Ey kardeşlerim geliniz toplanınız! Bu şefkatli kardeşinizin nasihatlarını dinleyiniz,” diye bağırdı.
Bunun üzerine insanlar yanına gelip, etrafına halka oldular ve O’nu dinlemeye başladılar.
Sözüne şöyle başladı;
-“Sizden biriniz bir yolculuğa çıkarken hazırlık yapıp azığını yanına alır değil mi? Gidecek yere sağ salim varmak için tedbirler alır değil mi?”
Etrafındakiler;
-“Evet.” Dediler.
Sonra şöyle devam etti;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 13
17 Haziran 2009İbrahim aleyhis selam Makamı (Ka’be)
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 13
Sonra şöyle devam etti;
-“Siz öyle bir yolculuğa çıkacaksınız ki, bu yolculuk çok zor ve uzundur. Bu yolculuk AHİRET YOLCULUĞUDUR. Bu çetin yolculukta size lazım olacak ve sizi kurtaracak olan azığı hazırlayınız!”
Dinleyenler dediler ki;
-“O azık nedir?”
Buna da şöyle cevap verdi;
-“Kabrin azabından ve dehşetinden kurtulmak için gecenin karanlığında namaz kılınız. Mahşer günü güneşinden şiddetli sıcağından kurtulmak için oruç tutunuz. Kıyamet gününün çetin zorluklarından kurtulmak için mallarınızdan (zekat) sadaka veriniz. Haccı yapınız. Hayır söyleyip, kötü sözlerden sakınınız. Kıyametde her sözünüzden hesabe çekilirsiniz. Dünyayı, ahreti kazanacak bir yer olarak değerlendiriniz. Helal olan şeyleri arayınız. Mallarınızı üçe ayırıp, bir kısmı ile çoluk çocuğunuza helal yiyecek temin ediniz, bir kısmını sadaka olarak veriniz, diğer kısmını da size faydalı olan şeylere harcayınız.”
Bunları söyledikten sonra daha yüksek bir sesle;
-“Ey insanlar peşinden yetişilmeyen bir hırs sizi mahvediyor…” dedi.
Ebû Zer Ğifarı (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“Bir gün mescide girdim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yalnız oturuyordu. Ben de yanına oturdum.”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Buyurdu ki;
-“Yâ Ebû Zer, mescide girince iki rekat namaz (tahiyyet-ül mescid) kılmak gerekir. Kalk kıl.”
-“Kalktım iki rekat tahıyyet-ül mescid namazını kıldım sonra yine Resulullah (s.a.v.) ın yanına varıp oturdum.”
Dedim ki;
-“Ya Resulallah (s.a.v.) bana namaz kılmayı emir buyurdunuz bu namaz nedir?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Azı ve çoğu Allah-u Teâlâ’nın koyduğu bir ibadettir.” Buyurdu.
Dedim ki;
-“Ya Resulallah hangi amel daha efdaldır?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 14
18 Haziran 2009Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın doğduğu ev (Mekke)
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 14
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Allah-u Teâlâ’ya iman etmek ve onun yolunda cihad yapmak.” Buyurdu.
Yine dedim ki;
-“Ya Resulallah İman bakımından en kamil mü’min hangisidir?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Ahlakı en güzel olanıdır.” Buyurdu.
Dedim ki;
-“Ya Resulullah (s.a.v.) mü’minlerin en emini kimdir?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“İnsanlara elinden ve dilinden zarar gelmeyen kimsedir.” Buyurdu.
Dedim ki;
-“Ya Resulallah en efdal hicret hangisidir?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Günahlardan uzaklaşmaktır.” Buyurdu.
Dedim ki;
-“Ya Resulallah (s.a.v.) en efdal namaz hangisidir?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Dua’sı fazla olan namazdır.” Buyurdu.
Ben dedim ki;
-“Ya Resulallah oruç nedir?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Ecrini, mükafatını bizzat Allah-u Teâlâ’nın katkat vereceği bir farzdır (ibadettir.)” buyurdu.
Dedim ki;
-“Ya Resulallah (s.a.v.) hangi cihad daha efdaldır?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 15
18 Haziran 2009Cebel-i Sevr (Mekke)
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 15
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Mal ve canı ile yapılan cihaddır.” Buyurdu.
Dedim ki;
-“Ya Resulallah (s.a.v.) hangi köleyi azat etmek daha efdaldır?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Madden ve manen kıymetli olanı.” Buyurdu.
Dedim ki;
-“Sadakanın en efdalı hangisidir Ya Resulallah?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Az da olsa fakirin gönlünü almak için verilendir.” Buyurdu.
Dedim ki;
-“Ya Resulallah Allah-u Teâlâ’nın indirdiği ayetler içinde en faziletlisi hangisidir?”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-”Ayet-el kürsidir.” Buyurdu.
Ebû Zer hazretleri (r.a.) devam ederek Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) e Peygamberler ve onlara gönderilen kitaplar hakkında da sualler sorup aldıktan sonra,
Sözüne şöyle devam etmiştir.
-“Ya Resulallah (s.a.v.) bana nasihat et.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Sana Allah’tan korkmanı tavsiye ederim. İşin başı budur.” Buyurdu.
Ben;
-“Ya Resulallah Biraz daha.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Sana Kur’an-i Kerim’i okumayı tavsiye ederim. O senin için yeryüzünde nur, gökte melekler övgüsüdür.” Buyurdu.
Ben;
-“Biraz daha, Ya Resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Çok gülmeyi terk et, çok gülmek kalbi öldürür, yüzün nurunu giderir.” Buyurdu.
Ben;
-“Biraz daha nasihat buyur Ya Resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 16
18 Haziran 2009Sevr mağarası yolu (Mekke)
Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 16
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Susmayı tercih et sadece hayır söyle, bu şeytanı senden uzaklaştırır dine uymakta sana yardımcı olur.” Buyurdu.
Ben;
-“Biraz daha Ya resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem);
-“Cihad et, çünkü cihad ümmetimin zühdü’dür.” Buyurdu.
Ben;
-“Biraz daha Ya resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Miskinleri (fakirleri) sev onlarla bulun.” Buyurdu.
Ben;
-“Biraz daha Ya Resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Kendinden aşağı olanlara bak, senden üstün olanlara bakma, çünkü içinde bulunduğun hal senin için ni’mettir.” Buyurdu.
Ben;
-“Biraz daha Ya Resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Akrabanı ziyaret et, onlar seni ziyaret etmeselerde.” Buyurdu.
Ben;
-“Biraz daha Ya Resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Allah-u Teâlâ’ya itaat et, kınayanların kınamasına aldırma.” Buyurdu.
Ben;
-“Biraz daha Ya Resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Acı da olsa Hakkı söyle.” Buyurdu.
Ben biraz daha istedim.”
Sonra da elini göğsüme koydu ve şöyle buyurdu;
-“Tedbir almak gibi akıllılık yoktur. Haramlardan el çekmek gibi vera yoktur. Güzel ahlak gibi de soyluluk yoktur.” Buyurdu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Zer Ğıfâri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu