‘Gazâ nedir?’ olarak etiketlenmiş yazılar
Muhammed Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 66
03 Aralık 2009Mescid-i Kıbleteyn (Medine-i Münevvere)
Mescid-i Kıbleteyn (Medine-i Münevvere)
Muhammed (Aleyhis selam)- 66
Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’nin asayişini korumak, düşmanların durumunu kontrol etmek için de devriyeler tertipledi. Muhtemel düşman saldırılarına karşı nöbet tutuluyordu. Düşman hücum etmedikçe ve tecavüze uğramadıkça savaş yapmamak üzere hazırlanan kollarına (seriyye) denir.
Beş yüz ile dört yüz kişi arasında değişen bu seriyyeler Hazret-i Hamza (r.a.) nın, Hz. Ubeydetübni Haris (r.a.) in, Hz. Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) ın komuta ettiği seriye olmak üzere üç seriye hazırlanmıştı.
Hicretin ikinci yılında cıhanda, düşmanla harbe izin verildi. Önce yalnız müdafaa etmek suretiyle izin verilmesi üzerine ilk gazâlar yapılmaya başlandı.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) in bizzat idare ettiği savaşlara “Gazâ”, başında bulunmadığı askeri harekâta da “Seriye” adı verildi.
Medine devrinde yapılan gazâların sayısı yirmidir. Seriyyeler ise, daha fazladır. Cihade izin verilmesi Kur’an-i Kerim’de Hıcr suresi 39-41 ayetlerinde, Hac suresi 39. âyetinde, Bakara suresi 190, 192 ve 193 ayetlerinde bildirilmektedir.
Hicretin ikinci yılı olaylarından müdafaa için cihada izin verilmesinin yanında bir diğer hadise de daha önce Kudüs’e karşı namaz kılınmakta iken Allah-u Teâlâ’nın Kâ’be’ye yönelerek namaz kılmayı emretmesi ile kıble değişti.
Kıblenin değiştiğini, Kâ’be’ye yönelerek namaz kılmasını emreden Bakara suresi 144. ayeti nazil olunca, Müslümanların kıblesi Kâ’be oldu. Kıblenin Kâ’be olmasından bir ay ve hicretten 18 ay sonra Şaban ayının 10. günü Bedir gazâsından bir ay önce oruç farz oldu.
Yine bu sene Ramazan ayında teravih namazı kılınmaya başlandı ve sadakayı fıtr vermek vacip oldu. Hicretin ikinci senesinde Ramazan ayında zekat vermek de farz oldu. Hicretin ikinci yılında Zilhicce ayında da kurban kesmek ve bayram namazı kılmak vacip oldu.
Bedir savaşı;
Muhammed Aleyhis selam, Medine’ye hicret ettikten sonra, Medine’de bütün işleri ve münasebetleri belli bir tertibe koyup Müslümanları güçlü bir duruma getirdi. Böylece İslamiyet her geçen gün yayılıyor ve Müslümanlar da kuvvetleniyordu.
Diğer taraftan Mekke’li müşrikler ise Müslümanlar üzerine saldırmak için devamlı hazırlık yapıyorlar ve savaş için bahaneler arıyorlardı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu