‘Habib-i Acemi (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar
Habib-i Acemi (Radiyallah-u anh)- 10
14 Ocak 2009Çağ-çağ barajı (Nusaybin)
Habib-i Acemi (Radiyallah-u anh)- 10
Hasan-i Basri hazretleri (r.a.), Habib-i Acemi hazretleri (r.a.) yi çok sever ve ona çok iltifat ederdi. Hatta bazen meclisinde Habib (r.a.) in sohbet etmesini söyler, Habib (r.a.) de emredildiği için sohbet ederdi.
Bazi kimseler bu durumu merak ederler;
-“Siz burada bulunduğunuz halde, O’nun sohbet etmesini istemenizin hikmeti nedir?” diye sual ederlerdi.
Hasan-i Basri Hazretleri (r.a.);
-“Habib, kalbinden konuşur ve konuştuğunu insanların kalbine yerleştirir.. ben onun için onu konuşturuyorum.” Buyururdu.
Habib-i acemi Hazretleri (r.a.), çok ibadet ederdi. Devamlı TEFEKKÜR HALİNDE İDİ. Ba’zan bu halde iken kendinden geçer ve öyle olurdu ki, yanındakiler uyuyor zanederlerdi.
Komşularından, İsmail bin Zekeriyya (r.a.) diyor ki;
-“Ben akşam olduğu zaman Habib (r.a.) in ağlamasını duyardım. Hal böyle devam edince, yoksa mali bir sıkıntıları mı vardır diye düşünüp evlerine sual ettim.”
Evinden;
-“O hep ölümü düşünür de onun için ağlar. Sabah olunca da artık (‘Ben akşama ulaşamam.’) der. AKŞAM OLUNCA DA (‘Ben sabaha ulaşamam.’) der. Onun için ağlar.” Dediler.
Hanımı Umrete (r.anha) da Saliha bir hanımefendi idi. Kendisi ile beraber ibadete devam ederdi. Ba’zan gece yarısı Habib (r.a.) i uyandırır, ibadet ederlerdi.
Habib-i acem (r.a.) Basra çarşısında ticaret yapar, kazandığını fakirlere verirdi. Bir defa sabit bin Elsem el-Benan (r.a.) sadakanın faziletini anlatıyordu. Habib-i acemi (r.a.) oraya geldi. Sohbetten sonra bir kese altın çıkarıp Sabit hazretleri (r.a.) ne verdi.
Ve;
-“Bunu fakirlere dağıtın.” Dedi.
Sabit (r.a.) çok memnun olup, dua etti. Habib-i Acemi (r.a.) az kâra kanâat eder, doğruluğu sebebiyle herkes tarafından sevilirdi.
Habib-i Acemi (r.a.) Allah-u teâlâ’dan nasıl korkmak lazım ise öyle korkardı. O’na nasıl ta’zim etmek lazım ise öyle Ta’zim ederdi.
Dünyada ve dünyada olan şeylerin hiç birisinde gözü yoktu. Hep Allah-u teâlâ’yı düşünür, dünya zevklerinden uzak dururdu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Habib-i Acemi hazretleri (Radiyallah-u anh) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Habib-i Acemi (Radiyallah-u anh)- 11
14 Ocak 2009çağ-çağ barajı (Nusaybin)
Habib-i Acemi (Radiyallah-u anh)- 11
Ahret ticareti ile meşgül olurdu. Yanına ticaret ehli kimseler gelirdi. Onlara önce ticaretten, dünya işlerinden bahseder, sonra ahret bilgilerini anlatırdı. Böylece o kimseler çok istifade ederlerdi.
Bir gün bir kimse, Habib-i Acemi hazretleri (r.a.) ne gelip;
-“Sende üçyüz dirhem alacağım vardır.” Dedi
Habib-i acemi (r.a.);
-“Ben hatırlayamadım. Nerede, ne zaman borcum oldu?” buyurdu.
O Kimse;
-“Ben de bilmiyorum. Fakat benim sende üçyüz dirhem alacağım vardır.” Dedi.
Habib (r.a.) o kimseye;
-“Bu gün gidin de yarın gelin.” Buyurdu.
Gece olunca, abdest alıp iki rek’at namaz kıldı ve namazdan sonra şöyle dua etti;
-“Ya Rabbi! Eğer o kimse doğru söyliyorsa, borcumu ona ödememde bana yardım et. Şayet yalan söyliyorsa sen bilirsin.”
Sabah olunca o kimsenin bir tarafının felç olduğunu gördüler.
Habib (r.a.) o kimseye;
-“Sana ne oldu?” diye sordu.
O kimse;
-“Tevbe ettim, tevbe ettim. Ben sizden alacağım olmadığı halde üçyüz dirhem istedim. Bunun için bana bu hastalık geldi. Ben tevbe ettim.” Dedi.
Habib-i acemi (r.a.);
-“Peki niçin böyle yaptın?” buyurdu.
O kimse;
-“Kendi kendime dedim ki; (Habib Allah-u teâlâdan ve kullardan çok utanır. Ben bu parayı istersem bana verir.)” dedi.
Habib-i acemi (r.a.) merhametinin çokluğundan o kimseye acıdı ve;
-“Ya Rabbi! Doğru söyliyorsa ona şifa ihsan eyle.” Diye dua etti.
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.a.) o kimseye şifa verdi. Ve felç olmamış gibi ayağa kalktı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Habib-i Acemi hazretleri (Radiyallah-u anh) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Habib-i Acemi (Radiyallah-u anh)- 12
14 Ocak 2009Aynı resim (yazın) Çağ-çağ barajı
Aynı resim (Sonbahar) Çağ-Çağ barajı
Habib-i Acemi (Radiyallah-u anh)- 12
Bir kimsenin bir ayağında şiddetli ağrı vardı. Bir mecliste Habib-i Acemi hazretler (r.a.) ne bu durumu arz etti. Habib ona oturmasını söyledi.
Diğer kimseler kalkıp gittikten sonra ayağa kalkıp, o kimsenin şifa bulması için dua etti.
Ve;
-“Ya rabbi! Habib’in yüzünü KARA ÇIKARMA, şifa ihsan eyle.” Dedi.
O kimsenin ayağında hiç ağrı kalmadı. Diğer ayağından daha sağlam oldu.
Bir def’a kapılarına bir fakir geldi. O sırada hanımı, hamur yoğurmuştu. Ekmek pişirmek için komşudan ateş istemeye gitmişti.
Habib-i Acemi (r.a.) gelen fakira;
-“Hamuru al.” Buyurdu.
O fakir hamuru alıp gitti. Habib (r.a.) in hanımı gelip hamuru sorunca;
-“Hamuru ekmek yapmaya götürdüler.” Buyurdu.
Biraz sonra bir kimse bir sepet dolusu ekmek ve et getirdi. Habib-i Acemi (r.a.) ın hanımı ekmek ve eti hazırladı.
Ve;
-“Hamurlar ne çabuk ekmek oldu?” diye hayretini bildirdi.
Hammad (r.a.), Habib-i Acemi (r.a.) hakkında, şâhid olduğu bir hadiseyi şöyle anlatıyor;
-“Bir kadın gelerek Habib-i Acemi (r.a.) ye dedi ki;”
(-“Hiç ekmeğimiz yok.” )
Habib (r.a.) de;
-“Aileniz kaç kişidir?” diye sordu.
Kadın söyledi. Sonra Habib (r.a.) kalktı abdest aldı. Huzur içinde namaz kıldı.
Namazı bitince;
-“Ya Rabbi! İnsanlar benim hakkımda hüsn-ü zan ediyorlar, güzel düşünüyorlar. Sen ise benim günahlarımı örtüyorsun. Beni insanların hüs-nü zanlarına layık eyle.” Diye dua etti.
Sonra namaz kıldığı hasır seccadeyi kaldırdığında orada elli dirhemin olduğunu gördüler. Elli dirhemi kadına verdi.
Ve bana;
-“Ey Hammad! (r.a.) Bu gördüğün şeyi ben hayatta iken kimseye söyleme.” Dedi.
Kıyamet günü Allah-u Teâlâ bana;
-“Ey Habib! Şeytanın vesvesinden uzak olarak, bir gün namaz kıldın mı? Bir gün oruç tuttun mu? Bir tesbih çektin mi?” diye sorarsa
Ben;
-“Evet Ya rabbi.” Demeye gücüm yetmez. Evet Ya Rabbi.” Demeye yüzüm olmaz. Böyle bir söz diyemem.”
Habib-i Acemi Hazretleri (r.a.) buyurdu ki;
-“Boş oturmayınız. Çünkü ÖLÜM PEŞİNİZDEDİR.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Habib-i Acemi hazretleri (Radiyallah-u anh) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu